Birleşik Krallık'ın Suriye Özel Temsilcisi Gareth Bayley, Ankara temaslarının ardından SABAH'a özel açıklamalarda bulundu. Türkiye için kritik önemdeki Menbic bölgesi için, "DAEŞ'ten arındırılmasının ardından söz konusu şehrin kökeni Arap olmayan unsurlar tarafından kontrol altına alınmaması son derece kritik önem taşımakta. Çünkü tarihi olarak, Sünni Arap geçmişe sahipler" dedi. PYD-YPG ile terör örgütü PKK arasındaki bağın farkında olduklarını ve bundan rahatsızlık duyduklarını vurgulayan Bayley, Suriye'nin geleceği noktasında şunları söyledi:
TÜRKİYE LİDER ÜLKE: Suriye konusunda Türkiye bizim için lider bir ortak konumda. Ortak ilgi alanımız Kuzey Suriye'deki gelişmeler. Ankara'da hem Suriye'deki politik geçiş sürecini konuştuk hem de spesifik konulara değindik. Mesela Doğu Suriye. Azez bölgesi ve Halep önemli şehirler. Türkiye ile bu alanda güçlü ilişkilerimiz var.
'PKK ile YPG'nin ilişkisi bizi de rahatsız ediyor'
MENBİC ARAPLARIN: Menbic'in DAEŞ kontrolünden kurtarılması sonrasında yerine geçecek idarenin, bölgedeki halkın meşru kabul edilebileceği bir idare olması çok önemli. Şehrin, kökeni Arap olmayan bir idare tarafından kontrol altına alınmaması kritik önemde. Çünkü bu bölge tarihi olarak Sünni Arap topluluğa sahip. Bu konuda Türk hükümetiyle hemfikiriz. Söz konusu bölgeyi kurtarmak için yapılacak operasyonlara eğer Suriye demokratik güçlerinden unsurlar katılacak olursa operasyonların ardından bu unsurların çekilmesi gerekecek.
ESAD'SIZ SURİYE: Birleşik Krallık olarak, Esad'ın başında olduğu bir Suriye'nin hem kendi içinde hem de komşularıyla barış içerisinde yaşamasının mümkün olmadığını düşünüyoruz. 5 yıldır kendi halkına karşı savaşan Esad'ın ülkenin başında olması tahammül edilebilir bir şey değil. Bunun pratik imkansızlığının dışında ahlaki imkansızlığı da var.
PKK-PYD-YPG: Suriye'de Kürt nüfus, kendi bölgelerini DAEŞ'e karşı savundu... (Öte yandan) Türkiye'de olduğu gibi Birleşik Krallık'ta da PKK yasak bir terör örgütü. PYD ve YPG ile PKK arasında açıkça varlığı belli olan bağlantıların farkındayız ve rahatsızlık duymaktayız.
CENEVRE REÇETESİ: Cenevre barış müzakerelerinin devam etmesini istiyoruz. Suriye'de siyasi çözümden başka alternatif olacağını düşünmüyoruz. Cenevre görüşmelerinin tekrar başlatılabilmesi için Suriye'deki insanların yaşamlarında bir iyileşme olacağını hissetmesi gerekiyor. Ilımlı muhalefetin uluslararası camiaya aranan cevapların kendilerinde olduğunu, yani Esad rejiminde ve Rusya'da olmadığını gösterebilmeleri gerekiyor.
RUSYA'NIN SORUMLULUĞU: Suriye'deki sürecin eş başkanı olarak Rusya'nın, Suriye halkının yaşam kalitesinin iyileştirilmesi zorunluluğu var. Bize göre Rusya'nın iki konuda endişesi söz konusu. Birincisi, Suriye'deki çatışma ortamı giderilemezse, büyüyen sorun giderek Rusya'nın sorunu olmaya başlayacak. İkincisi, Kremlin, uluslararası ortamda saygı ve itibar bekliyor. Ama böyle bir statüyü kazanması gerekiyor. Bunun için uluslararası istikrar ve güvenliğe yönelen tehditlere karşı çalışmak zorunda. İran, Esad'ı kendi istikrarının bir garantisi olarak görüyor. Ama buna rağmen sahada askeri operasyonları yönlendiren Rusya. Esad, Rusya'nın çıkarlarını korumakta ve istikrarı sağlamada başarısız olursa Rusya, Esad konusunda ısrarlı olmayacaktır.
'2016 SONUNA KADAR SAVAŞ'
SURİYE'NİN BÜTÜNLÜĞÜ: Sınırları içinde bir bütün Suriye istiyoruz. Bu, Suriye'nin komşularının da istediği bir sonuç. Ancak, Suriye'deki savaşın çözümsüz kalarak devam etmesi her geçen gün Suriye'nin bütünlüğü açısından tehdit oluşturmakta. ABD'nin de 2016 sonuna kadar bu savaşı sona erdirmek istemesinin nedeni de bu. Suriye'nin bölünmesine yönelik talepleri dile getiren bir takım bilinçsiz sesler de duymuyoruz değiliz. Bunun, son derece tehlikeli bir talep olduğunu düşünüyoruz.
