Ayvalık ne dertliymiş!... Gerçekten bir dokunduk bin ah işittik.
"Ayvalık'ta caddeler, yeni konulan çöp kovaları ile
Avrupa kentlerindeki modern görünümüne kavuştu. Bu açıdan belediyeyi kutlarım",
"Bir kentin önemi, görüntüsüyle eş değerdir. Sağlıklı yaşam, ancak temiz bir kentle mümkün olur" demiştim ama kentin arkasındaki
"çöp dağlarını" da eleştirmiştim. Yaraya parmak basmışım,
Nebahat Dinler Hanım, hemen eskiye dönüp
"ihmal" edilenleri ortaya çıkardı. "
2009 yılında
Kadın Meclisi Yürütme Kurulu'ndaydım...
"Geri Kazanım, Geleceği Kazanım" ilkesinden yola çıkarak; okul, kamu kurumu, konut, iş yeri, alışveriş merkezi vb. yerlerden çıkan ambalaj atıklarını güvenli bir şekilde toplayıp tekrar kullanılmasını sağlayarak hem çevremizi korumak hem de ekonomimize gelir sağlamak amacıyla çevre ve sağlık komisyonu olarak projeyi hazırladık... Halkla ilişkiler, bilinçlendirme kampanyaları, bilinçlendirme malzemesinin hazırlanması, tanıtım ve bilgilendirme çalışmaları, okullarda eğitim verilmesi, kapıdan kapıya bilgilendirme, mahalle muhtarları ile toplantı, çöp poşetleri ve konteynerlerin alımı, atık toplama araçlarının alımı ve bakımı, okul ve evlerden atığın toplanması, değişik bölümler için toplama turlarının düzenlenmesi gibi bir organizasyon düşünmüştük.
Ayvalık Belediyesi'nin sahipliğinde
Kent Konseyi,
Kadın Meclisi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü,
TEMA Vakfı Ayvalık İlçe Temsilciliği proje ortakları olacaktı... Kent konseyi genel kurulunda sunumunu da ben yaptım... Konsey üyeleri de destekledi... Ama hayata geçemedi... Olacak iş mi? Ne kadar güzel bir proje, neden hayata geçmiyor?
Nebahat Dinler Hanım cevaplıyor.
"Böyle projelerin sahibi yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimin 'başlayalım' demesi gerek." Proje
2009 yılında hazırlanıyor. Projenin hukuki dayanağı da var.
24 Haziran 2007 tarih ve
26652 sayılı A
mbalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'nin
8. Madde 2. Fıkrası; ilçe ve ilk kademe belediyeleri, ambalaj atıklarının kaynağından ayrı toplar veya toplattırır diyerek belediyeleri yükümlü kılıyor. Hatta, "
Atıkların, belediye sınırları içerisinde geri dönüşüm çalışmalarını yürütme yetkisi de belediye başkanlarına verilmiştir" diyor.
Vecdi Yılmaz bu konuda çok umutlu değil. "Can ağabey emeğine sağlık olsun... Maalesef katı atık depolama sahası çok düzensiz ya da çok özensiz kullanılıyor. Çöpler için yerinde ayrıştırma yok... Bu konuda maalesef hiç emekleri yok... Allah bilir çöplerin nereye döküldüğü konusunda belki bilgileri dahi olmayabilir.. Ama iş katı atık parası almaya gelince kazığı sonuna kadar sokmayı çok seviyorlar.." diyor.
Nebahat Dinler Hanım yine de umutlu.
Körfez Belediyeler Birliği tarafından
Burhaniye'nin
Çallı köyünde yapılacak olan
"Katı Atık Bertaraf Tesisi" için...
"Belki o olunca toplama işi de başlar" diyor.
Nebahat Dinler Hanım'a cevabı, yine kendisi de
CHP'li olan ve
CHP'den
Ayvalık Belediye Başkanlığı'na aday olma niyeti bulunan
Vecdi Yılmaz veriyor.
"Nebahat Hanım şimdi işin doğrusu şudur; Körfez'de yer alan CHP'li başkanlar ve yönetimler sınıfta kalmışlardır. Bir numaralı doğa kirleticisi durumundadırlar.. Zeytinli Belediyesi hariç olmak üzere.. Siz lütfen bu "cek cak" lara fazla güvenmeyin. Bizim grubun en iyi yaptığı bu "cek" ve "cak" lardır" diyor.
Rengin Suar Hanım ise soba küllerinden şikayetçi. "Bizim sokakları bir görseniz. İzbelikleri koyun kenara, insanlar külleri zavallı kırık dökük çöp kutularının yanına döküyorlar..
Ortalık leş.. Bence temizlik islerini belediye yapmasın! Hatta zabıta müessesesi de ortadan kaldırılsın.. Hadi sağlık önemli değil.. Kentsel dönüşüm bize lazım! Önüne gelen istediği gibi inşaat yapıyor bizim orada.. Güya Sit alanı!" Ruhum kararıyor. Nereden girdim şu
"çöp" işine. Oysa bugün
"kara diken" yazacaktım. Herkesin
Deniz Kestanesi olarak bildiği, bizim
Kara Diken dediğimiz o muhteşem canlıyı..
E vitamini deposu olması ve hücre yenileyici özelliğinin bulunması kara dikeni çekici kılıyor. Şimdi tam mevsimi.