Merhum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina tarafından yaptırılan ve kısa sürede İzmirli'nin uğrak yerlerinden biri olan Pasaport'taki seyir terasları, soruşturma konusu oldu. İçişleri Bakanlığı, Devrim Öz isimli vatandaşın başvurusu üzerine İzmir'e mülkiye başmüfettişi gönderdi. Müfettiş, Büyükşehir'den, terasların işletmeler tarafından işgal edilmesine göz yumduğu, kesinleşmiş mahkeme kararını uygulamadığı iddiası ile savunma istedi. Konak Pier ile Pasaport İskelesi kıyı bandı düzenlemesi kapsamında 2002 yılında ahşap seyir terasları yapıldı. Teraslar, kısa sürede kentin simgelerinden biri haline geldi. İzmirliler akşamları teraslarda yorgunluk atmaya, günbatımına karşı çaylarını yudumlamaya, sabahları da kahvaltı keyfi yapmaya başladı. Ancak İzmir Liman Başkanlığı limanı daralttığı, gemilerin bağlama yerlerine zarar verdiği gerekçesiyle terasların yıkılması için dava açtı. 8. Asliye Hukuk Mahkemesi 2006'da yıkım kararı verdi. Büyükşehir, terasların temelsiz olduğu, halkın isteği ile yapıldığı gerekçesiyle kararı Yargıtay'a taşıdı. Ancak itiraz reddedildi, yıkım kararı onandı. Bunun üzerine Maliye Bakanlığı, Büyükşehir'e karşı karşı icra işlemi başlattı. Seyir teraslarının öngörülen sürede yıkılmaması halinde, icra kanalıyla yıktırılacağı ve giderlerin Büyükşehir Belediyesi'nden tahsil edileceği bildirildi. Seyir terasları hakkındaki yıkım kararına İzmirliler tepki gösterince, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım devreye girdi. Terasların plana işlenmesiyle kurtarılması yönünde uzlaşma formülü arandı, ancak olmadı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da "Seyir teraslarını yıkan başkan olmam. Kim yıkarsa yıksın" dedi. Tebligatta, yıkılıp bedelinin Büyükşehir Belediyesi'nden alınacağı belirtilmesine karşın Maliye Bakanlığı da terasları bugüne kadar yıkmadı.
MÜFETTİŞ SAVUNMA İSTEDİ
Teraslar, İzmirli Devrim Öz'ün Cumhuriyet Savcılığı'na Büyükşehir Belediyesi hakkında yaptığı suç duyurusu ile tekrar gündeme geldi. Öz, mahkeme kararı bulunmasına rağmen, Büyükşehir'in terasları yıkmayarak görevi ihmal ettiği, suç işlediğini öne sürdü. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı iddiaları araştırması için mülkiye başmüfettişi görevlendirdi. Geçtiğimiz hafta İzmir'e gelen müfettiş Büyükşehir'den söz konusu alanın işletmeler tarafından işgal edilmesine göz yumduğu, kesinleşmiş mahkeme kararına karşın yıkım işlemlerinin uygulamadığı iddiası ile savunma istedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise yıkım kararı verilen dava dosyasının özel bir hukuk davası olduğunu, idare mahkemesi kararı olmadığını belirtti, şöyle dedi: "Durum böyle olunca davalı idare işlem yapmak zorunda değildir. Dava dosyası hakkında, davacı tarafından icra işlemi başlatılmıştır. Bu durumda seyir terasları, davacı, yani Denizcilik Müsteşarlığı tarafından kaldırılacaktır."