Ülkemizde modern tıp öğreniminin başlamasından bu yana 186 yıl geçti. Son 76 yıldır da 14 martları
Tıp Bayramı olarak kutlamaktayız. 14 Mart 1827'de Tıbhane-yi Amire ve Cerrahhane-yi Amire ismi ile
ilk çağdaş tıp okulumuz İstanbul'da öğrenime başlamıştı. Osmanlı İmparatorluğu'nun değişik dönemlerinde pek çok padişah, çağın gerekleri ve bilgisinin aktarılması amacı ile çeşitli askeri eğitim kurumları oluşturmuş, II. Mahmut da
Vakayı Hayriye sonrası, savaşlar nedeniyle artan cerrah ihtiyacı yüzünden,
Tıbbiye-yi Şahane'nin açılması fermanını mühürlemiştir.
GELENEKSEL EĞİTİM
İlk zamanlar, ne yazık ki, Şehzadebaşı'nda açılan bu okulda, geleneksel
medrese eğitimi verilmiş,
Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi ve
Molla Abdullah ilk öğretmenler olarak tarihe geçmiştir. Zamanın Batı müfredatına uygun eğitim ancak, okulun Galatasaray'a taşınmasından sonra, 1839'da başlayabilmiştir. Bu bağlamda, II. Mahmut'un yaptığı açılış konuşması ilginçtir: "Burada insan sağlığına dair çalışılacağından diğer okullardan üstün tutuyorum.
Hekimlik fennini öğrenip yurdun her yerine yayınız ki, tababet adı ile yapılan şarlatanlıklardan memleketi kurtarınız." Bu süreçte, 'Yeniçeri Ocağı'nın lağvedilmesi sonrası kurulan yeni ordu
(Askeriye-yi Mansure- yi Muhammediye) için gerekli olan hekim açığını kapatmaya yönelik modern tıp okulu ihtiyacını sürekli vurgulayan Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi ile ilk kurucu öğretim üyeleri arasında yer alan Avusturya Tıp Akademisi'nden
Charles Ambroise Bernard ve
Sigmund Spitzer'in adlarını saygı ile anmadan geçmeyelim.
SORUNLAR... SORUNLAR...
Okul, 1847'de Avrupalılar tarafından da fakülte olarak kabul görmüş, Cumhuriyet'in ilanı sonrası 1933 yılında açılışı yapılan İstanbul Tıp Fakültesi'ni 1945'de Ankara Tıp ve 1954'de de Ege Tıp fakülteleri izlemiştir. Günümüzde ise ülkemizdeki tıp fakültesi sayısı 80'e yaklaşmaktadır. Bugün tıp ve sağlık alanında giderilmesi gereken bir çok sorunumuz var. Bunların en önemlilerini; eğitim kalitesinin düzeltilmesi, Tamgün Yasası sonrası ortaya çıkan fragmantasyonların giderilmesi, hekimlerin çalışma koşulları ve özlük haklarının iyileştirilmesi, genel sağlık/tamamlayıcı sigorta hizmeti uygulamalarındaki aksamalar, Sağlık Bakanlığı'ndaki yeniden yapılanma, kamu-özel ortaklıklarındaki sıkıntılar, özel sektörün önündeki sıkıntılar olarak sıralayabiliriz. Tüm sağlık çalışanlarının, 1937 yılından beri kutlamaları geleneksel hale gelen 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlarım.