Egeli Sabah'ın geleneksel hale gelen "Sabah Kahvesi" söyleşilerine İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mehmet Ata Erpolat oldu. Egeli Sabah'ın yazı işleri kadrosunun sorularını yanıtlayan Erpolat, önümüzdeki aylarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yeni bir genelgeyle artık naylon poşetlerin parayla satışının sağlanacağını söyledi. Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Şube Müdürü Erkan Yaşacan ile birlikte Egeli Sabah'a konuk olan Erpolat, sahillerin kullanımıyla ilgili de önemli açıklamalar da bulundu.
*
Daha önce Bayındırlık ve İskan İl Müdürü olarak görev yapıyordunuz. Yeni düzenleme ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde görev aldınız. Yeni yapılanma ne gibi değişiklikler getirdi?
2003-2010 başına kadar Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü'nde görev yaptım. Son çalıştığım yıl Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ile Çevre ve Orman Bakanlığı da kapandı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su Bakanlığı oluşturuldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı oluşturulurken sadece Çevre Bakanlığından değil, birçok bakanlığın, örneğin Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan da bir çok sorumluluk aldı. Mesela doğal sit alanlarının iş ve işlemlerini, özel çevre koruma alanlarının iş ve işlemlerini, tabiat varlıklarının iş ve işlemlerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üstlendi. Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü yaptığım son yılda evrak giriş sayımız 7 bin 800 adetken, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü olarak 2012 yılı evrak giriş sayımız 104 bin civarında. İnanılmaz bir fark oldu.
İŞ YÜKÜ ARTTI
*
Bu kadar çok evraka imza atmak korkutuyor mu?
Korkarsam iş yapamazdık. Vatandaşın sıra kuyrukları buraya kadar uzanırdı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesinde 75 ana hizmet alanımız var. Kentsel dönüşüm konusu bu 75'ten sadece ikisi. Nehirlerin kirliliği, Çandarlı'daki atıklar... Hatta belediyeye gittiniz, ruhsat alamadınız, bize gelebiliyorsunuz. Biz mevzuata uygunsa ruhsat verebiliyoruz. Konularımız çok fazla. Birçok işe biz bakıyoruz. Doğal sit alanlarındaki her türlü imar planını biz yapıyoruz.
*
Koruma kurulları da size mi bağlı?
Eskiden 2 koruma kurulu vardı. Şimdi üç tane, iki de şubemiz var. Bir de özel çevre koruma şubemiz var. Mesela Foça bölgesi özel çevre koruma alanıdır. Yeni teklif ettiğimiz Karaburun bölgesi de öyle. Özel çevre koruma alanı ilan edilen yerler imara kapalı demek değildir. Örneğin Gölcük bölgesi için de özel çevre koruma bölgesi yapmak istiyoruz. Bu olursa avantajlar var. Her türlü yatırımlarda muhtarlığa, belediyelere, kaymakamlığa ödenekler aktarılabiliniyor. Özel çevre koruma alanlarının böyle bir avantajı var.