Çocuk onkolojisi doktoru bir arkadaşım var. Yıllarca kanser illetiyle uğraşan çocuklara hayat vermek için çalışmakla kalmamış, Ankara Onkoloji Hastanesi'nde Kanserli Çocuklar Derneği'ni kurmuştu.
Bu dernek aracılığı ile çocuklar ve ailelerinin hayatını kolaylaştırmak için pek çok etkinlik düzenlemiş, hastane içinde ilkokul ve kreş açılmasını sağlamıştı.
Hastanenin ortasına yaptırdığı koca oyun odası, hasta çocukların tedavisinde beklenenden çok daha etkili olmuş.
Semha Berberoğlu, çocuklarla aynı kaderi paylaşıp, doktorluğu bırakmak zorunda kaldığında, gözyaşları içinde,
"Çocuklar tedavi sırasında çok acı çekmelerine rağmen sırf o odada oynayabilmek, ayrılırken istedikleri oyuncağı alabilmek için hastaneye koşarak geliyorlar" dediğinde, yüreğim dağlanmıştı.
O günden sonra her oyuncak görüşümde, gözümün önüne, elinde oyuncağı, ağzında maskesi, saçsız başı gibi parlayan gözleriyle mutlu bir hasta çocuk belirir gözümde.
Kızım
Deniz ve ben, Semha'dan bu sözleri duyduğumuzdan bu yana, neredeyse 8 yıldır, Deniz'in oyuncaklarını, hasta kardeşleriyle paylaşacağı düşüncesi ile alır, onlara çok iyi bakar, alabildiğimiz kadar yeni oyuncakları ekleyerek, hastanelerin onkoloji bölümüne götürürüz.
doyasıya eğlendiler
Hafta sonunda KİTVAK'ın Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi ile Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde tedavi gören çocuklar için düzenlediği kahvaltı sırasında, Semha'nın sözleri, sürekli kulaklarımda çınladı.
KİTVAK'ın Başkanı
Ramazan Soncul ve çok değerli Yönetim Kurulu üyeleri, çocuklara, çok zor, yaşlarına göre çok ağır bir tedavi süreci sırasında biraz nefes aldırmak için, hiç unutamayacak güzellikte bir gün yaşattılar. Çiçekli köyünün temiz havasında, yeşillikler içinde nefis bir kahvaltı yapan çocuklar, palyaço ablalarıyla doyasıya eğlendi. Müziğe uyup, gangnam style dansı bile yaptı.
Her anı buğulu gözlerle geçen günün benim için kopma noktası, kendilerine hediye edilen birbirinden güzel oyuncakları açtıklarında, yüzlerinde oluşan gülümsemeydi.
her yerde oyuncaklar
Burnundan sarkan hortumu, (başka bir ismi varsa da ben bilmiyorum), ağzında maskesi, radyoterapi uygulanacak yerler işaretlenmiş çıplak başı ile kucaklarındaki kocaman oyuncaklarla annelerine koşan çocukların sevinci,
"Tedavi sırasında çok acı çektikleri halde oyuncaklarla oynamak, onlardan istediğini alıp evlerine dönmek için koşarak hastaneye geliyorlar" sözlerini bir kez daha hatırlattı.
Ben bu konularda uzman falan değilim ama boyundan büyük hastalığa karşı savaşan bu çocuklara çektikleri acıyı bir an için bile unutturmanın nasıl güzel bir duygu olduğunu yaşadım, biliyorum. Çocukların yaşları çok küçük de olsa empati yapabildiklerini gördüm, biliyorum.
En sevdikleri oyuncaklarını bile hiç itirazsız paylaştıklarını, paylaştıklarında da çok mutlu olduklarını biliyorum.
Yeni oyuncak alacak gücünüz yoksa bile çocuklarınıza oyuncaklarına iyi bakmalarını öğretmenizi, hasta kardeşlerine oyuncaklarını kendilerinin verip, yüzlerindeki o sevinci görmelerini sağlamanızı öneriyorum.
Bunu bir kez yapan çocuğunuzun oyuncaklarını hasta kardeşleriyle büyük mutluluk içinde paylaşacağını, hem çocuğunuzu hem de hasta çocuğu mutlu etmenin size de çok iyi geleceğini biliyorum.