Bayramın ilk gününün sabahı,
Ayvalık Cumhuriyet Meydanı'nda, kaymakam, belediye başkanı ve Ayvalık'ın ileri gelenleri ile "
bayramlaşma" görevimi yaptıktan sonra eve geldim. Bilgisayarımın başına geçtim. Her zaman olduğu gibi önce, "
Ayvalık Sorunlarını Tartışıyor" bloğunu açtım. Karşıma
Emine Dolunay'ın yazdığı, "
Ayvalık kokuyorrr, piisss kokuyorrr sayın Başkan, Siz nerede banyo yapıyorsunuz acaba?..." yorumu çıktı. Emine Dolunay'ın o kadar canına tak etmiş ki, "
piiisss", "
kokuyorrr" kelimelerini dikkati çekmek için uzatarak yazmış. Tam o sırada CNN Türk'teki bir programda, Adıyaman'da, Suriyeli sığınmacılar için kurulan çadır kentteki çamaşırhanede günün her saatinde çamaşır yıkanabildiğinin haberi vardı. Adıyaman'daki çadır kentte günün her saati su akıyor ama Ayvalık'ta
bayram günü su yok. Gel de üzülme, gel de kızma... Şanssızlık mı? Sanmam.. Beceriksiizlik mi? Evet.... Vizyonsuzluk mu? Evet... Tembellik mi? Evet... Boş vermek mi? Evet... Aynı blogta,
Beyza Gürbüzer Tunay, "
Bodrum'da 15 yıl yaşadım, İstanbul'dan kopup 4 aydır Ayvalık'ta yaşıyorum. Burasını çok sevdim ama, halk olarak bir şeyler yapmak gereğini hissediyorum. Başarılamayacak hiç bir şey yoktur. Yazıktır turizm açısından son derece güzel bir belde sokaklar, evler, denizi, deniz ürünleri ile Türkiye'nin en güzel turizm beldesi olabilecek nitelikte. Lütfen dayanışma ve organizasyonlarla hep birlikte bu güzel beldeyi kurtarabiliriz" diyor. Ah!... Beyza Hanım ahhh!.. Birlik, beraberlik, dayanışma bunlar çok güzel sözler ama gel de bunu iş yapması gerekenlere anlat. Siz anlatın sizin anlattıklarınız, anlaşılabilecek mi acaba?
VİZYON SAHİBİ BAŞKAN
Ayvalık'ın,
Davos'dan, Cannes'dan, Saint-Tropez'den, Portofino'dan, Maldivler'den, hatta ve hatta
Amerika'nın Boston kentinden ne eksiği var? Hiç eksiği yok, tam tersine fazlası var. Ayvalık'ta eksik olan "
vizyon sahibi" bir başkan. Şu an bütün dünyanın tanıdığı Fransa'nın ünlü kasabası Saint- Tropez'i meşhur eden orada çevrilen kaliteli bir filmdir. 1950'lerde, Brigitte Bardot sayesinde Saint-Tropez uluslararası üne sahip oldu. Hala adı herkesin ağzında dolaşan "
Ve Tanrı Kadını Yarattı" filmi burada, Saint-Tropez'de çekildi. Neden aynı başarıyı Ayvalık göstermesin? İşte ünlü
Russell Crowe, Ayvalık'a bir kaç yüz kilometre uzakta. Vizyon sahibi bir başkan, gider ve "
Gladiator", "
Akıl Oyunları" ve "
Robin Hood" gibi filmleriyle tanınan Avustralyalı dünyaca ünlü aktör Russell Crowe'u Ayvalık'a davet eder. Hem yönetmen, hem oyuncu olarak ün yapan Russell Crowe'un Ayvalık'ta çevireceği bir film Ayvalık'ın "dünya markası" olması yolunda ilk adım olur. Ayvalık'ı artık tam bir üniversiteye ve koleje, uluslararası kongrelerin yapılacağı merkezlere kavuşmasının önündeki engel de "
vizyonsuzluk" oluyor. Hem kendileri düşünemiyor, öngöremiyor, hem de önerilere "
Nereden çıkardın bunu, kaç tane beş yıldızlı otelimiz var" diyerek, karşı çıkıyorlar ve ufku karartıyorlar. Ayvalık'ta hangi etkinlikler yapılıyor? Zeytin Hasat Günleri... Başka? Uluslararası olmuş başka etkinliğimiz yok mu? Hani, yine Ayvalık'tan çok eksiklikleri olan Cannes gibi bir kasabanın, bütün dünyayı etkileyen festivali gibi bir etkinlik. Yok. Düşünülüyor mu? Ben duymadım, belki de düşünülüyor.
DERT SABAHI
Önümüzdeki yılın Mart ayında yerel seçimler var. Özellikle CHP'de aday adaylarının sayısı daha şimdiden bir elin parmaklarını geçti. Herkes Ayvalık'a Belediye Başkanı olmak istiyor. Aralarında "ge
niş vizyon sahibi, genç, hırslı, çalışkan, tuttuğunu koparan, kararlı, gözü kara" aday adayları yok mu? Var olmasına var da bu "
particilik" adam tutmalar, tepeden inmeciler, göz boyamacılar, onun bunun tavsiye ettikleri, genel başkanın beğendiği, bilmem ne başkanının beğenmediği derken, ne değerler kayboluyor. Yerel yönetimlerin en yanlış yanları popülist yaklaşımlarıdır "
O onun adamı", "
bu bunun adamı" gibi dar çerçeveye sıkışmış "particilik" oynamaları, belediyeleri bu duruma getirmiştir. Parasız, pulsuz, dağ gibi yığılmış borçları ile belediyeler, halka hizmet götüreceklerine, mübarek Bayram sabahı "
dert" götürüyor..
