Gezi Parkı hadisesiyle birlikte
'yeşil' hassasiyeti arttı. İşin içinde biraz siyaset, biraz provokasyon, biraz kalkışma hevesi olsa da, zihinlere kıyısından köşesinden ağaç duyarlılığı aşıladığı için sevindirici. Ancak İzmirliler olarak bu yeşil sevgisinin neresinde olduğumuzu sorgulamamız gerektiğini ısrarla vurguluyorum. Çünkü İzmir'in yeşil fakiri olduğunu artık bilmeyen yok. Zaten kafasını kaldırıp şöyle bir bakan, her şeyi tüm çıplaklığıyla görür! Bir süre önce bir istatistik açıklanmıştı. Buna göre şehir içinde kişi başına düşen yeşil alan Ankara'da 18 metrekare, İstanbul'da 6.4 metrekare, İzmir'de ise 5.13 metrekareydi.
"Bozkırın ortasındaki Başkent bile yemyeşil olduysa, bizim İzmir neden çoraklığa mahkum kalsın" diye düşünmeliyiz.
"İyi ki Kültürpark var" avuntusunu da artık bir kenara bırakalım, yeni Kültürpark'ları kazandırmaya bakalım. Hazır önümüzde yerel seçim varken, İzmir'e bir iyilik yapalım, betona teslim edilen şehre yeşil dokunuşla yeni güzellikler katalım. Belediye başkan adayları mutlaka kent ormanları, daha çok yeşil alan sözü verecektir.
(Geçmişte de hep söz verildi, ne kadar tutulduğunu ise değerli İzmir haklı yorumlamalı!) Bir diğer konu ise bir elin parmağını geçmeyen şehir içindeki ormanlarımızın ne kadar kullanıldığı. İzmir'in göbeğindeki Kültürpark, bir Central Park haline gelemedi bir türlü. Güvenlik endişesinden mi, çevresindeki o yüksek duvarlardan mı nedir, burası halka soğuk ve uzak geliyor. Cennetten bir köşe, bulunmaz bir nimet olmasına rağmen vatandaş buranın yanından geçiyor, içine ancak fuardan fuara giriyor. Ben belediye başkanı olsam o duvarları hemen yıkar, Kültürpark'ı şehirle bütünleştirerek
'halkın parkı' haline getirirdim... Vatandaştan köşe bucak uzak tutulan bir ormanımız daha var. İzmir Kuzey Çevreyolu, Örnekköy'deki tenis kortları ve yeni yerleşime açılan sitelerin arasında çam ağaçlarıyla süslü bu cennet parçası şu anki haliyle
'açık hava meyhanesi' gibi ne yazık ki! Emniyet güçleri ne kadar önlem alsa da taşkınlıkların ardı arkası kesilmiyor, ciddi güvenlik tehlikesi yaşanıyor! Oysa her köşesi elden geçirilip dev bir rekreasyon alanı olarak düzenlense; bisiklet yolları, yürüyüş ve koşu parkurları oluşturulup kullanıma açılsa, herkesin ormanı haline gelecek. Böylece eşsiz bir hizmet kazandırılmış olunacak. Orman Bölge Müdürlüğümüz yerel yönetimlerle birlikte el atmalı, burası kaderine daha fazla terk edilmemeli... İzmir sevgisini yakından bildiğim Orman Genel Müdürümüz Sayın İbrahim Çiftçi'den ve Orman Bölge Müdürümüz Sayın İbrahim Aydın'dan çözüm beklediğimi özellikle ifade etmek istiyorum.