Bu başlığı okuyan CHP'liler hemen kızmasın.
Bu benim değil,
bizzat onların kaygısı!
Nedenine gelirsek...
Başbakan
Erdoğan'ın
Yıldırım hamlesi, İzmir'de siyaseti tersyüz etti.
Tam 11 yıldır Ulaştırma Bakanlığı yapan, AK Parti hükümetlerinin en istikrarlı ve icracı bakanı Binali Yıldırım'ın ismi uzun süredir konuşuluyordu.
Ancak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olmayı kabul edeceğine özellikle CHP pek ihtimal vermiyordu, "Yine
Taha Aksoy gibi bir isim çıkarırlar" düşüncesi hakimdi.
Ama öyle olmadı. AK Parti, İzmir'de bu kez seçim yarışına girebileceği en güçlü isimle girdi, kamuoyunda da 'yıldırım' etkisi yaptı.
Dengeler bir anda değişti, söylemler farklılaştı.
GİZLENECEK GİBİ DEĞİL
Son günlerde konuştuğum CHP'lilerin söylediklerinden zihinlerdeki "
acaba"lar dökülüyor. "Kaleyi kaptırır mıyız" endişesi gizlenecek türden değil, zaten birçoğu da açık açık dile getiriyor.
CHP'nin "İzmir'de her koşulda mutlaka kazanırız" lüksünün artık kalmadığı,
yeni bir seçim stratejisi üzerinde durulması gerektiği ortak kanaate dönüşmüş durumda.
Büyükşehir Belediyesi sınırlarının il geneline yayılması, kimin başkan seçileceğinde
çevre ilçelerde yaşayanların oylarının ilk kez belirleyici olacak olması da kaygıları alevlendiriyor.
Sağdan, ilk kez sandığa gidecek gençlerden ve kendisini sosyal demokrat olarak gören fakat belediye hizmetlerini yetersiz bulanlardan da oy alabilecek bir adayın gösterilmesi gerektiği konuşuluyor.
Genel Başkan
Kemal Kılıç daroğlu ve kurmayları, CHP için ayrı bir önem taşıyan İzmir'e yönelik bu endişeleri mutlaka yakından takip ediyordur.
REKABET İYİDİR
Parti içindeki dengeler ile konjonktürü aynı düzlemde denk getirmek kolay değil. Bu nedenle CHP için en zor seçim, seçim öncesinde yaşanacak.
Adayların kesinleşeceği söylenen pazar günkü Parti Meclisi'nde en hararetli gündem maddesinin
İzmir olacağı kesin.
İşin ucunda kale var ve de İzmir'i fethetmek isteyen bir Başbakan var.
Bu kez yarış daha zor.
AK Parti ise Binali Yıldırım'ın adının açıklamasıyla oluşan tablodan memnun, "Bu başlangıç, daha iyi yere geleceğiz" deniliyor.
İktidar partisi, İzmir'de de iktidar bayrağını dalgalandırmaya çok yakın olduklarına inanıyor, "İzmir değişim istiyor, İzmirliler bu gidişten memnun değil" görüşü savunuluyor.
Sonuç olarak...
Bu yarıştan asıl kazanan İzmir olacak; çünkü rekabet iyidir, sıkı rekabet ise daha iyidir...