Güzel ülkemde, yaşanabilir bir hayat için kural çok, yasak bol...
Kırmızı ışıkta geçmek yasak!
Yere tükürmek yasak!
Çevreyi kirletmek yasak!
Gürültü yapmak yasak!
Bırak kaçak ev yapmayı ya da kaçak kat çıkmayı, evine kaçak pencere eklemek bile yasak!
Yasak da kime yasak!.. Avrupa'da kuralların katı şekilde uygulanmasından sıkılıp bunalan bir gurbetçiyle uçak yolculuğunda sohbet ederken... "Türkiye'de en çok
yasakların esnek olmasını seviyorum.
Sınırdan girer girmez kendimi daha rahat hissediyorum" demişti.
Sonra da şöyle devam etmişti: "Almanya'da bir kuralı çiğnersen bedelini mutlaka ödersin, kanun peşini bırakmaz.
Bizde ise pek görülmez, görülse de
cezadan kurtulma şansın hep vardır!.."
Lastik gibi uzayıp sündürülebilen; yere, zamana ve kişiye göre istendiği gibi uygulanan ya da hiç uygulanmayan yasaklara sahip olmamız ona göre övünç vesilesiydi! "Sence hangisi doğru" diye sorduğumda ise ne diyeceğini bilemedi.
Karşımda suskunca dururken, demek istediği ama söyleyemediği aslında şuydu: "Kurallar ve yasaklar işimize gelince hatırlansın, işimize gelmeyince uygulanmayıversin..." "Dostlar alışverişte görsün", "Bizim de olsun", "Adet yerini bulsun" misali çıkardığımız veya ithal ettiğimiz kurallar
kağıt üzerinde kalacaksa hiç olmasın. O zaman herkes bilir kural kaide bulunmadığını.
Yoksa böyle
ne inandırıcılığı kalıyor ne de samimiyeti!..
Şimdi gelelim bunları neden yazdığıma ve
bu sitemin asıl sebebine...
Birkaç gün önce İzmir'de bir trafik kazasına tanıklık ettim.
Kendisine yeşil ışık yanınca hareket eden bir otomobile, kırmızı ışıkta geçen araç son sürat çarptı.
Birkaç saniye içinde olup bitti her şey.
Acı fren sesini, çarpışmanın korkunç gürültüsü izledi.
Kumbaradaki para gibi oradan oraya savrulan hurdaya dönmüş otomobildeki ailenin o hali gözümün önünden gitmiyor.
Sabah işe gitmek için çıktıkları yolda, ne olduğunu bile anlayamadan kendilerini ölümün kıyısında bulmuşlardı.
Neyse ki yaralı atlattılar. Burada yazamayacağım
her türlü hakareti hak eden o sürücünün kural tanımazlığı daha kötü sonuçlanabilirdi.
Bu sadece bir örnek, kırmızı ışıkta geçmeyi marifet sananlar ne yazık ki çok etrafımızda.
Kurallara uymama özgürlüğü ve laubaliliği sürdüğü müddetçe sonu da gelmeyecek.
Zaten insanın kabullenemediği de işte bunu bilmek!