Bugünlerde yerel gazetecilik yapmak zor.
Çünkü gözler
memleket meselelerine çevrilmiş durumda, olup bitenler dışındakileri gören pek yok.
Tüm ülkeyi ilgilendiren konular yerel gündemi bastırdı.
Genel siyasetin ağırlığının tavan yaptığı şu dönemde, bazı okurlardan eleştiriler alıyorum. "Herkesin konuştuklarını neden köşenizde yazmıyorsunuz?" diye soruluyor.
Onlar da haklı ama ben de haklıyım. Yerel gazetecilik yapan biri olarak, bu durumdan biraz da şikayetçiyim.
Yerel seçim heyecanı bir süredir askıda. Oysa
30 Mart'a 86 gün kaldı. Sayılı gün. Göz açıp kapayıncaya kadar geçer.
Böylesine önemli bir dönemin arefesinde Ege'yi, İzmir'i, yaşadığımız şehirleri de konuşmalıyız. Üstelik bu seçim öncekilerden farklı.
Manisa, Aydın, Denizli, Balıkesir ve
Muğla, 31 Mart'tan itibaren fiilen büyükşehir olacak.
Yetkileri ve kaynakları artırılmış başkanlar seçilecek.
Ayrıca bu illerle birlikte
İzmir'in tamamı büyükşehir sınırlarına geçecek, buralarda yaşayanların oyları da büyükşehir belediye başkanlığına kimin oturacağını belirleyecek.
Yaşadığımız şehirlerin
kader çizgisinin seçmen iradesiyle çizileceği şu günlerde yerel siyaset, yerel dinamikler ve yerel heyecanlar da önemli.
Bu küçük açıklamayı paylaşma lüzumu hissettim.
Bu arada başka okur mesajları da var.
Seçim öncesinde not edilir düşüncesiyle onları da paylaşıyorum:
İzmir'de belediyelerin çalışmaları çok yavaş ilerliyor.
Yeni Girne'nin Bayraklı tarafında yollar altyapı için aylar önce kazıldı, her yer toz-çamur içinde.
BostanlıÜçkuyular arasında sefer yapan feribotun seferleri yetersiz. Özellikle hafta sonları vapurda yer kalmıyor, 45 dakika, 1 saat beklemek gerekiyor.
2013'te yolcu sayısı yüzde 20 artan
İZBAN'ın sefer sayısı da artırılsın.
İzmir'de trafiğin azaltılmasını ve toplu taşımacılığın yükünü alması hedeflenen
tramvay projesine hız verilsin.
Manisa merkezinde ve ilçelerde trafik lambası savurganlığı yaşanıyor, bu kadar ışık olması şart mı?
Manisa'da yeni altgeçitler yapılacak mı?
İzmir'de
trafik denetimleri artırılsın. Kırmızıda geçmeyi alışkanlık haline getiren belediye otobüsü şoförleri topluma kötü örnek oluyor.
İzmir merkezindeki peyzaj düzenlemelerini, kentin çeperleri hak etmiyor mu?
İzmir'de görme engelliler için kaldırımlara konulan sarı işaretler kısa sürede bozuldu, yapılan yatırıma yazık oldu.
İzmir Çankaya Gaziosmanpaşa Bulvarı uzun süren çalışmalar sonucunda yenilendi, ancak yeterli yaya geçişleri düşünülmedi.
Vatandaş bulduğu yerden geçiyor, peyzaj zarar görüyor.
İzmir'de yüksek katlı yapıların bir bir yükseldiği Salhane bölgesinde artan trafiğe karşı çözüm düşünülüyor mu?
İzmir'in otopark sıkıntısı giderek artıyor,
yer altı otoparkları yapımına neden ara verildi?