Liglerin boyu kısaldıkça heyecan artmaya başladı. Yukarılarda olsun, aşağılarda olsun 'nefes
nefese' ve '
kıran kırana' maçlar oynanıyor. Kaybeden ateşe düşerken, 2-3 maçlık seri yakalayan takımlar yukarılara göz dikiyorlar.
AKHİSARSPOR, iç sahadaki Erciyes yenilgisi sonrası zor bir Gaziantep deplasmanına gitti. Bu moralsizlik yetmezmiş gibi sakat ve cezalılar ile zaten kısıtlı olan kadronun daha da daraldığını düşünürsek alınan 1 puanın değerini hesaplayamam bile. Kupadan elenmesi ve iç saha yenilgisi sonrası bunun adı "muhteşem bir geri dönüştür"..
MANİSASPOR, son haftalarda uğradığı puan kayıpları sonrası artık "her maç final" havasında maçlara çıkıyor. Ancak takımın ve yönetimin bu inadına rağmen seyirci sanki Manisaspor'u terk etmiş. K.Maraş'a karşı tek kale bir maç oynadılar. Rakip ne denli güçsüz ise, Manisaspor da o denli arzulu idi. İlk 2 şimdilik biraz uzakta olsa da, bunun yolu deplasmanlardan geçiyor.
KARŞIYAKA, başı ve sonu farklı bir maç oynadı. Seyirci maç öncesi takımı öylesine ateşledi ki, takım da müthiş bir başlangıç yaptı. Ancak sonra durdular ve İstanbul BŞB sahne aldı. Mehmet Batdal da durdurulamayınca bu skor ortaya çıktı. Ancak yenilen 3 golde de akıl almaz defans hataları var. Pozisyon üretemeyince de bu skor kaçınılmaz oldu.
TEKDEN DENİZLİSPOR, hayati bir maç oynadı. Adana'da alınacak tek puan bile önemli iken onlar fazlasını yaptılar ve 3 puanla dönüyorlar. Bazen futbol şansı da yanınızda olacak. Adanaspor kaçırdıkça Denizlispor attı. Umarım yeni bir seri yakalayıp tehlike hattının dışına çıkarlar.
BERGAMA'NIN GURURU
Galatasaray-Beşiktaş derbisi yıllarca konuşulacak bir güzelliğe sahne oldu. Semih Kaya, hakem Cüneyt Çakır'ın aut verdiği bir pozisyonda korner itirafı ile topu köşeye taşıdı. Aslında gönüllerin baş köşesine taşınan bir fair-play gösterimiydi bu davranış. Bergama'da doğdu, sonunda gönüllere doldu. Alnından öpülesi adam, ayakta alkışı da hak etti.