İzmir'de sosyal yaşamın renkli isimlerinden biri olan Leyla Maro ile kendi ismini koyduğu mağazasında keyifli bir gün geçirdik. Hem sohbet ettik hem de yurtdışından özel olarak getirdiği kıyafetleri denedik, fotoğraf çekildik. Biz oldukça eğlendik. Belli ki Leyla Maro, bu işi çok severek yapıyor, zaten enerjisi çok yüksek, detaycı, onun işinde kusura yer yok... ABD, Fransa, İspanya ve İtalya'dan getirdiği tüm kıyafetler kusursuz işçilik ve buram buram kalite kokuyor. Ben hepsine bayıldım. "Bence insan hayata bir kere geliyor. Maddi ihtiyaçları için sevmediği işte çalışmak zorunda olan insanlar vardır, buna hiçbir şey söyleyemem. Ama sevmediğiniz bir işi yapmak bence zaman kaybı" diyen Leyla Maro ile röportajım sizlerle...
Modaya olan merakınız aileden mi geliyor?
- L.M: Dedem Mehmet Akgül, Galeri Nur markası ile senelerdir bu işi yapıyor. 60 yıldır mağazacılık sektörünün içinde olduğu için bu alanda Türkiye'de birçok ilki gerçekleştirmiş. O dönemlerde ithalat yapmak söz konusu bile değilken yabancı markaları ilk kez İzmir'e getirmiş. Benim de bu sektörün en ince ayrıntılarını bilmemin nedeni dedemdir. Kendisiyle çok küçük yaşlarda bujiteri departmanında çalışmaya başladım. Bana küçük bir stand vermişti, ilk satışımı o zaman yaptım.
İşletme bölümünden mezun olduktan sonra bu sektöre nasıl girdiniz?
- Farklı yerlerde staj yaptıktan sonra Arkas Holding'de 'dış ticaret' ve 'yurtdışı pazarlamada' 3 sene kadar satış üzerine çalıştım. Yurtdışı ticaretinde kendimi Arkas'ta geliştirdim, işin detaylarını öğrendim. Ondan sonra internet üzerinden mağazacılığa başladım. En son butik açmaya karar verdim ve kendi şirketimi kurdum. İnternet satışı için getirdiğim ürünlerin büyük çoğunluğu satılıyordu. Eşim bir mağaza açmam konusunda çok destek oldu. Bu güvenle butik açmaya karar verdim.
Butiği açarken neleri amaçladın?
- İzmir'de hanımlar değişik, tarz ve uygun fiyatta ürünler bulmakta gerçekten zorlanıyor. İzmir'de böyle bir açık olduğunu gördüm ve değerlendirdim. Az adetli ama çok çeşitli ürüne odaklı bir butik konsepti yarattım. En büyük amacım başarılı ve kalıcı olmak. Bu işi büyütmeyi istiyorum. Talep çok geliyor, İstanbul'da da çok iyi bir müşteri portföyüm oluştu. İlerleyen tarihlerde İstanbul'da da bir butik açma planım var.
Gelenler butiğinde neler bulabilir?
- Elbise ağırlıklı bir butik. Sade ve zarif tuvaletler, günlük elbiseler, kokteyl elbiseleri en önde gelen ürünler arasında. Bunların yanı sıra blazer ceketler, etekler, farklı üstler ve pantalonlarıda butiğimde bulmak mümkün. İnsanların mağazama girdiklerinde buranın atmosferinden keyif almaları, her yerde karşılamayacağı ürünleri bulmaları mağazayı farklı kılıyor. Bu sene ağırlıklı olarak ABD ve Paris'ten ürün temin ettim. Bunların yanı sıra Barselona ve Milano'dan da ürün alıyorum.
Modaya olan merakınız aileden geliyor. Peki bu işe başlarken aileniz sizi teşvik etti mi?
- Ben her zaman moda sektoründe çalışmak kendi işimi yapmak istemiştim. Ancak mağazacılık göründüğünden çok daha zor ve büyük özveri gerektiren bir meslek. Sanırım bu yüzden de ailem kendi işimi yapmaktansa kurumsal bir şirkette görev alıp kariyer yapmamı daha çok desteklemişlerdi. Burada olmaktan inanılmaz bir haz alıyorum. Hiçbir zorluğu beni mutsuz etmiyor. Hayatımda birçok şeyden ödün veriyorum; ama bundan hiç şikâyetçi değilim.
Kendi hayalleri peşinden koşmak isteyenlere ne söylemek istersiniz?
- İnsan hayata bir kere geliyor. Maddi ihtiyaçları için çalışmak zorunda olan insanlar vardır, buna hiçbir şey söyleyemem. Ama sevmediğiniz bir işi yapmak bence zaman kaybı. Mutlu olduğunuz bir yerde zaman geçirmek ile mutsuz olduğunuz bir yerde zaman geçirmek arasında çok büyük farklar var.
Kendi tarzınızı nasıl yorumlarsınız?
- Şık giyinmeyi seviyorum. Klasik çizgilerle moderni birleştirmeyi, sade bir giysiyi ayakkabı ve çantayla şıklaştırmayı tercih ediyorum. Desendense düz giysilerden daha çok hoşlanıyorum. Çok gotik ya da çok frapan giyinmeyi kendime yakıştırmıyorum. Bir sezon öncesinden önümüzdeki sezon nelerin trend olabileceğini moda haftalarında görüyoruz. Ama o kadar tasarımın içinden neyin daha ön planda olacağını görmek biraz da yetenek işi diye düşünüyorum. Bu yıl siyah-beyaz yine ön planda. Dantel çok kullanılıyor. Üzeri yazılı t-shirtler, cut out (kesik kesik) ürünler dikkat çekiyor. Renklerde ise mavinin tonları ve pastel tonlar ön planda diyebiliriz.
İsteyenler markanıza nasıl ulaşabilir?
- İzmirli bayanlar rahatına düşkün, kendilerine güveniyorlar ve cesur giyinmeyi seviyorlar. İnternet sitemiz yapım aşamasında, bir ay içinde tamamlanacak. Instagram'da leylamaro hesabından ürünleri takip edebilirler. Her hafta yeni ürün geliyor. Her üründen 2-3 adet getirdiğim için müşteri her geldiğinde farklı bir şeyle karşılaşıyor.