Egeli Sabah'ın daha önce "Körfez'deki koku kabusu" haberleriyle gündeme getirdiği Halkapınar'dan İzmirliler hala burnunu tutarak geçebiliyor. Egeli Sabah olarak bölgeye gittik ve kokuya neden olan dere yatağındaki sudan örnek aldık. Temiz su ile dere suyu arasındaki gözle görülür fark suyu test etmeye gerek bile bırakmadı. Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte özellikle Bayraklı ve Salhane kıyılarından yükselen pis koku, her gün işten eve, evden işe giden vatandaşları ciddi şekilde rahatsız ediyor. Sürücüler Şaraphane Kavşağı'ndan camlarını kapatmadan araçlarıyla geçemiyorlar. Dere yatağının bitişiğindeki Nevvar Salih İşgören Eğitim Kampüsü Ticaret Meslek Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri okullar kapanmadan önce pencereleri kapatmadan ders işleyemiyorlardı. Egeli Sabah'ın İzmir gündemine taşıdığı 'Koku Kabusu' geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde de gündeme bomba gibi düştü. AK Parti ve CHP'li meclis üyelerinin arasında geçen sert tartışmaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katılmıştı.
'PENCERELERİ KAPATIYORUZ'
İZSU Genel Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, İzmir Körfezi'ne kirlilik taşıyan Meles, Manda ve Arap Derelerinde 'koku harekatı' başlattı. Aradan geçen sürede derelerden binlerce ton atık çıkarılmasına rağmen koku kabusu devam ediyor. Yakın çevrede yaşayan ve sürekli olarak buradan geçen vatandaşlar da bu duruma tepki gösterdi. 10 yıldır Şaraphane Kavşağı'nda çekici olarak görev yaptığını belirten 28 yaşındaki Ercan Şataf, "Her yıl aynı koku oluyor. Bu kokuya alıştık artık. Burnumuz aynı kokuyu almaz oldu. Belediye burayı her yıl temizliyor. Buraya gelen 20 işçiden 10'u oturuyor, 10'u çalışıyor. Buraya temizlik için harcanan paraya yazık. Aynı parayla 50 kez arıtma tesisi yapılırdı" dedi. Nevvar Salih İşgören Kampüsü Ticaret Meslek Lisesi 10. sınıf öğrencisi Cansu Ceylan (16), "2 yıldır bu okulda öğrenciyim. Sınıflarımız dere yatağının dibinde. Kokudan pencereleri açamıyoruz. Okulların kapanmasının en güzel yanı, bu kokuyu çekmemek oldu. Kepçeler çalıştıkça, dereyi karıştırdıkça koku daha da artıyor" dedi. Benzin istasyonunda pompa görevlisi olarak çalışan Osman Gülcan (44), "16 yıldır bu kokuyu çekiyoruz. Rahmetli Ahmet Piriştina zamanında bu koku yoktu. Piriştina'dan sonra koku olmaya başladı. Benzin istasyonuna gelen müşteriler bile 'Neresi kokuyor?' diye soruyorlar. Temizlik çalışması esnasında koku daha fazla oluyor" dedi.
"UYUYAMIYORUZ"
Bir turizm firmasında şoför olarak çalışan 44 yaşındaki Hüseyin Kurt, "Görevim gereği bir çok ile gidiyorum. İzmir kadar düzensiz bir şehir yok. İzmir'in kendisi çok güzel ama bakımsızlıktan, sahip çıkılamamasından dolayı her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Zaman zaman otobüslerde yatıp dinlemeye çalışıyoruz. Kokudan uyuyamıyoruz. Sürücüler araçlarının camlarını kapatsalar dahi geçerken bu kokuyu alıyorlar" dedi.