Yılın yaklaşık 10 ayında, futbol ile yatıp futbol ile kalkanlar için uzun bir ara. Dünya kupası, açıkça söylemeliyim ki bu hasreti dindiremedi. Biriki maç dışında akıllarda kalan maçlar yok gibi. Cüneyt Çakır ve arkadaşları kaldı hafızalarda, hepsi o kadar. Şimdi '
'Yatçaz, kalkçaz, hoop ordayız" misali bizim ligleri bekler olduk. Süper lig uzağımızda. Karşıyaka, Bucaspor ve Altınordu PTT 1.Lig'de hasret dindirecekler. Göztepe ve Altay bir alt liglerden yeni bir koşuya çıkacaklar. Kongreler geride kaldı. Transferler ve hazırlık maçları ile terliyorlar. Hemen yanıbaşımızda Manisaspor ve Denizlispor deyim yerinde ise yepyeni kadroları ile start alacaklar. Bölgenin nazar boncukları Balıkesirspor ile Akhisarspor. Takımları tek tek ele alıp masaya yatırırmanın zamanı değil. Saha kapama, cezalar, küfür, şiddet, öfke, UEFA, CAS derken
CISS ! olup kavrulmakta olduğumuzu görmezden gelmekteyiz. Lig öncesi yanıbaşımızda Fenerbahçe ve Galatasaray Süper Kupa ile sahne alacaklar. Manisa'da oynanacak olan bu maçın öncesinde de ne yazık ki ağzı olan konuşmakta, ipler gerilmekte, tansiyonlar artmaktadır. Ardından topu santraya koyup ilk düdüğü bekleyeceğiz.
"iyi oynayan kazansın" söylemleri düdük çaldığında güme gitmekte,tribünlerden yükselen '
'vur, kır, parçala, bu maçı kazan" söylemleri de sahadaki rezalete fon müziği olarak eşlik etmektedir. Oysa bir dönem aylarca liste başı olan bir Mahsun Kırmızıgül bestesi bu çirkinliğin ve hastalığın tek panzehiridir. Bu nedenle ligin iki ağır abisi Fenerbahçe ve Galatasaray'dan Manisa'da oynayacakları bu maçta duymak isteriz bu şarkıyı.
"Hepimiz kardeşiz, bu kavga ne diye".