Baştan itiraf edeyim futbolla aram pek yok.
Büyük çoğunluğun tutkusu bu sporla alakam milli takım düzeyinde sınırlı. Kim kiminle oynamış, hangi takım yenmiş, kim şampiyon olmuş pek ilgimi çekmez.
Zaten taraftarların karşılaşmaların öncesinde başlayan, maç sırasında dayanılmaz hal alan, sonrasında bile bitmek bilmeyen aşırılıkları futboldan beni soğutmaya ziyadesiyle yetiyor.
Tribünlere 'özgürce küfür etme sahasıdır' yazsalar yeridir. Futbolcuların, teknik adamların kendi aralarında ve hakemlerle nasıl iletişim kurduklarını da anlatmaya gerek yok, beden dilleri her şeyi söylüyor.
İşte tüm bunlar yüzünden futbolu sevemedim gitti. Son dönemdeki hazin tablonun ardından millileri de izlemez oldum, sezonu bilinmez bir tarihe kadar kapattım.
Şimdi sadece basketbolla ilgiliyim. Bana göre seyir zevki açısından basketbol futbola fark atar.
Üstelik salonlar, sahalara göre daha nezih. Oyuncuların taşkınlıktan ve şiddetten uzak mücadelesi, izleyenlerin büyük bölümünün küfürsüz, hakaretsiz tezahüratları sporun özünü temsil ediyor.
Pek farkına varılamıyor belki ama İzmir ruhu da basketbola daha yatkın. Hem kentin futbolda geldiği yer ortada,
"Süper Lig'de neden bir takımımız yok" diye senelerdir dövünülüp duruluyor.
Ne kadar zorlansa da olmuyor, dibimizdeki Akhisar bile oradayken, koskoca İzmir bir türlü çıkamıyor. Bir yandan da sürekli bir stat mücadelesidir gidiyor.
"Oraya mı yapılacak, şuraya mı?",
"O mu yapacak, şu mu?" diye tartışıp duruluyor, hiçbir mesafe de alınamıyor.
Diğer yandan ise İzmir, basketbolda sesiz sedasız ama gayet sağlam adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
Pınar Karşıyaka, Birinci Lig'de İzmir'i gururla temsil ediyor, aldığı kupalarla göğsümüzü kabartıyor. İkinci Lig'de bir üst ligi zorlayacak güçte 3 İzmir takımı birden ter döküyor.
Orkide Gediz Üniversitesi, Socar Spor ve Gelişim Koleji'ni yakında daha sık duyacaksınız. İzmir'in basketboldaki yerini 3'üncü Lig'de de görebilirsiniz, burada da Büyükşehir Belediyesi ve Bostanlı Spor mücadele ediyor. Ayrıca tüm liglerdeki en iyi takımlarda pek çok İzmirli basketbolcu oynuyor, kulüp altyapılarından birçoğu da yetişiyor.
Ezcümle demek istediğim şu:
İzmir'de futbolun sesi çok çıksa da ortada pek görüntüsü yok! Basketbolda ise ses yok, icraat çok!
Bu kent futbolda da bir yerlere gelsin gelebiliyorsa fakat, neden olmuyor diye zorlamak beyhude bir çaba.
İzmir asıl basketbolda var. Salonlara gelen, kulüplerin altyapılarına göz gezdiren, bu işe sevdalı ne kadar çok İzmirli olduğunu gören bu gerçeği daha iyi anlar.
İzmir bir basketbol kenti, vaziyet de zaten bunu gösteriyor, bunu söylüyor...
