"Bize bir şey olmaz mı dedin" başlıklı yazımdan sonra öğrendim. Emniyet kemeri takmamak için yaptığımız o icat var ya hani araçlar '
dıt dıt' diye ötmesin düşüncesiyle yaratıcılıkta ezber bozduğumuz. Dünyaca ünlü bir otomotiv firmasının yöneticisini şaşkına çevirmiş meğer. Türkiye'ye gelen o anlı şanlı markanın İsveçli yetkilisi, ürettikleri otomobilde daha önce hiç görmediği o cisimle karşılaşınca sormuş:
"Bu ne?" Bizimkiler başlamış anlatmaya. Fakat adam anlamak bilmiyor, daha doğrusu bir türlü anlayamıyormuş.
"Araç ötmesin diye" demişler önce.
"Neden" demiş İsveçli,
"Sesli uyarıda bulunması fena mı?" "Kemer takmamak için" cevabı vermiş bizimkiler bu kez. Kafası fena karışan İsveçli, bizim gibi düşünemediği için şaşkınlık içinde sormuş:
"Emniyet kemerini niçin takmıyor ki?.." Karşısındakiler "
ne desek, nereden başlasak acaba" diye yutkunmuş, diyecek bir şey bulamamış! Şimdi hep beraber yanıt verelim bu son soruya. Neden kemer takmıyoruz ve icat yapma hakkımızı, kemer takmadığımızdan dolayı öten aracı susturmaktan yana kullanıyoruz?..
A şıkkı: Nasıl olsa bize bir şey olmaz zannettiğimiz için.
B şıkkı: Hayat pahasına da olsa risk almayı sevdiğimiz için.
C şıkkı: İntihara meyilli olduğumuz için.
D şıkkı: Hepsi. Bu arada Sağlık Bakanlığı açıkladı. Şehir içinde ön koltukta sürekli kemer takanlar yüzde 34.1, hiç takmayanlar yüzde 8.9 imiş. Geriye kalanlar canı isteyince canını korumak için takıyor,
canı istemeyince takmıyormuş. Arka koltuk zaten yüzde 100 Allah'a emanet!..
DOĞA AŞKINA DAİR
İzmirli
gazeteci ağabeyim
Ahmet Aydın Akansu sıkı bir çevrecidir. Dostlarına zeytin fidanı hediye eder, asırlık zeytin ağaçlarını bulup fotoğrafını çeker. Egemizin dağlarını, ovalarını süsleyen o anıt ağaçların birbirinden ilginç görüntülerini fırsat buldukça da sergiler. Son durağı
Didim 3'üncü Uluslararası Zeytin Festivali'ydi. Doğa aşığı biri olarak Ahmet Aydın Akansu'ya buradan teşekkür etmek istedim. Umarım insanları, tüm canlıları, ağaçları ve çiçekleri
böylesine tutkuyla sevenlerin sayısı çığ gibi artar. Çocuklarımıza bırakacağımız en güzel miraslardan biri de sevgiyle dikilip büyütülen ve korunan o ağaçlar olacak. Unutmayalım...