Futbolda yıllardır bir arpa boyu yol gitmedikleri yetmezmiş gibi bırakınız yerinde saymayı geri vitese takmışçasına geri geri gidenler var. Bunca yıkılmışlık, eziklik ve başarısızlık ortada dururken ağzı olan hemen herkesin adeta yaylım ateşi açarcasına başlattıkları laf bombardımanı da neyin nesi. Hem yönetiminde ya da başkanlığında bulunduğunuz takım uçurumlarda dolaşacak, hem de siz bu başarısızlığın hesabını vereceğiniz yerde çıkıp ulu orta meydan okuyacaksınız. Yok böyle şey. Hedefimizde bir isim yok isimler var. Ayrıca bu başarısızlığın hesabını da biz soracak değiliz. Ancak susup bir köşeye çekileceğiniz yerde yaylım ateşi ateşine başlıyorsanız, "
hop dedik arkadaş" diyelim artık. Bugün çoğu kulüp bu sorunu yaşıyor. Örneğin
Denizlispor, ardı arkası kesilmeyen yalım ateşleri sonrası yine bir kongre yaptı.
Bucaspor'da herkes konuştu, futbolcu sustu, onlar da federasyona gitti. Karşılıklı suçlamaların göbeğinde kalan takım ise
Altay. Ve ne acıdır ki herkes
Turgut Uçar'a sallıyor. Oysa sadece Altaylılığı ile değil hem teknik adamlığı hem de adam gibi adamlığı ile söz bombası atılacak değil, kulüpte heykeli dikilecek adamdır Turgut. Geçtiğimiz sezon takımın başına geçmeye hazırlanırken onca teklifi elinin tersiyle geri çevirip sonra da ortada kaldığı yetmezmiş gibi bu sezon da büyük risk almasına rağmen gerekli desteği ve daha da önemlisi sevgiyi görememiştir. Sadece Turgut'a değil, Altay geleneklerine de ayıp oluyor beyler.