Türkiye, çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde dünyada lider ülke pozisyonunda. Manisa, İzmir ve Denizli'de 30 binden fazla üretici yılda yaklaşık 300 bin ton olan ürün üretiyor. Bu üretimin 260 bin tonu ihraç ediliyor ve karşılığında 500 milyon dolarlık bir gelir sağlanıyor. Yüzde 85 ihraat oranıyla çekirdeksiz kuru üzümün en büyük alıcısı olan Avrupa Birliği, salkım güvesi ile mücadelede kullanılan klorpirifos- etil etken maddesinin limitini 0,5 mg/ kg'dan, 0,001 mg/kg'a düşürdüğünü açıkladı.
AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanan kararnameye göre yasa 10 Ağustos 2016'da yürürlüğe girecek. Tüm üretimin bu kritere uygun bir şekilde yapılması gerekiyor.
Klorpirifos-etil içeren ilacın bağda bir kez uygulanması bile son ürünün ihracat kapısından dönmesine sebep olabilir. Bu sonuç, ihracatta ciddi azalmaya yol açacak; üreticiler, aileleri, tedarikçileri olmak üzere 200 bin kişi doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenecek.
dört aşamalı entegre modeli Türkiye'nin en büyük analiz ve denetim grubu olan İnvenura, ürettiği 4 aşamalı entegre modeliyle kuru üzüm krizine çözüm sunuyor. Üretici, teknolojik veriler, üretim ve ihracat unsurlarını kapsayan süreç bağda salkım güvesi ilaçlama dönemi olan dört ay boyunca sürüyor.
Yasaklanan etken maddenin bağda ilk uygulanabileceği dönemden, üzümün kesilmesine kadar sürecek proje içerisinde üretici bilgilendirme toplantıları, periyodik bağ ziyaretleri, 7/24 Çağrı Merkezi Hizmeti, belirlenen dönemlerde bağdan referans metodlarla numune alımı, alınan numunelerin akredite İnvenura laboratuvarlarında analiz edilmesi ve sonuçların objektif delillerle raporlanması yer alıyor. İnvenura, ihracata gidecek ürünün taşınacağı konteynırın kapısının kapatılmasına kadar olan tüm süreçlerde gözetim ve analiz hizmetleri ile ihracatçımızın yanında olma garantisi veriyor.
İnvenura CEO'su Burak Karapınar, "Üzümün henüz oluşma evresinden ihracatına kadar uzanan yolun her adımında uzman personelimiz ve yüksek teknolojimiz ile ihracatçımızın yanında yürüyoruz.
Fakat, entegre çözümümüzün her aşamasında, Bakanlık, Birlikler, Odalar, üreticiler gibi sektördeki tüm paydaşların bizimle koordineli bir şekilde çalışması gerekli.
Doğru üretim metotlarının uygulanmasının sağlanması ve bu uygulamaların belirli zaman aralıklarında kontrol edilmesiyle yaşadığımız bu kriz, hızlı ve güvenli bir şekilde aşılabilir" dedi.