Kardiyolog Uzm. Dr. Zülfikar Danaoğlu, ateroskleroz ya da damar sertliğinin kalp damar hastalıkları, günümüzde kanserlerin tümünün yol açtığı ölümlerden fazla ölüme yol açtığını söyledi. Bu rahatsızlığın okuyan, okumayan herkes tarafından bilinen ve korkulan hastalıkların başında geldiğini söyleyen Dr. Danaoğlu, "Bu hastalıkların tanısı, tedavisi ve korunma yöntemlerine yönelik tüm dünyada çok büyük bir sanayi halini almıştır. İnternet, yazılı yazısız, sosyal medya sayesinde büyük kısmı iyi niyetli olsa bile çok yoğun ve dikkat dağıtıcı bilgi akışı mevcuttur. Bu nedenle doğru bilgiyi ayıklamak hekimler için bile çok zor hale gelmiştir. Genel olarak yapılan ince noktalarına değinmeden, şikayet veya belirtileri kuru kuruya yazmaktır. Bu durum tam bilgilendirme olmamakta evhamlı ya da meyili olan kimselerde panik ataklara gidebilecek sürece yol açmaktır" dedi. Göğüs ağrısı olduğu ne zaman alarm durumuna geçmek gerektiği, ne zaman daha sakin olmak gerektiği ve nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda bilgilendirmeler yapan Uzm. Dr. Zülfikar Danaoğlu, "Her göğüs ağrısı kalp krizi değildir. Ne zaman anjiyo gibi ileri tetkiklere gidilmesi gerektiği ne zaman ise basit muayene ve tetkiklerle sınırlı kalmak gerektiği konusunda bilgi sahibi olacağız. Genelde göğüs ağrısı olunca, bunları yaşayan kişinin aklına ilk olarak kalp hastalıkları gelir. Önce klasik kalp ağrısını tanımlayalım. Kalple ilgili göğüs ağrısı genelde göğsün ortasında veya sol tarafında, bazen mide bölgesinde olabilen, nokta şeklinde olmayan, sırta, çeneye ve kollara yayılabilen baskı, yanma yada acı şeklinde tanımlanır. Kimi insanda hareketle, kimi insanda dinlenme halinde ortaya çıkabilir. Genelde tok iken ve soğuk havaya çıkıldığında ortaya çıkar. Genel olarak saniyeler değil dakikalar sürer ve geldiği zaman en azından 3-5 dakika devam eder. Bu şikayetlere çoğu zaman nefes darlığı, soğuk terleme ve/veya bulantı eşlik eder. Ancak bazı insanlarda hatta çoğunda yukarıdaki tüm ağrı özellikleri bulunmaz" diye konuştu.
HASTALAR NASIL YÖNLENDİRİLMELİ
Kimin muayene ve basit tetkiklerle sınırlı kalarak sadece rahatlatılması, kimin anjiyografi gibi ileri yöntemlere yönlendirilmesi gerektiğinin önem kazandığını söyleyen Danaoğlu, günlük hayattaki benzetmelerden faydalanarak hastanın nasıl yönlendirilmesi gerektiğini şöyle açıkladı: 1. Bir göğüs ağrısının kalple ilgili olup olmadığını ayırmada ilk ve en önemli özellik ağrının şeklidir. Ağrı yukarıda sayılan ne kadar benziyor? Başladığı yerden vücudun başka kısmına yayılımı var mı? Kişi hareket edince mi yoksa istirahatte mi geliyor? Ağrıya eşlik eden nefes darlığı, bulantı, soğuk terleme gibi ek belirtiler var mı? Bu çok önemlidir? Çoğu insan yeterli zaman verilir ve iyi yönlendirilir ise göğüs ağrısını yüzde 80-90 oranında net tanı koyduracak kadar doğru anlatır. Yani şikayetin önemli olup olmadığı iyi bir iletişimle yüzde 80-90 oranında netleşir. 2. Ağrının şeklinden sonraki en önemli nokta, bu ağrının kimde olduğudur? Yani ağrı çeken kişinin risk hesabı yapılır. bu ikisi düşük riskli mi? Yüksek riskli mi? Yoksa bu ikisinin arasında mı? Bu hesap atılacak adımın cinsini ve nerede durmamız gerektiğini belirleyecektir. Risk hesabı, göğüs ağrısı olan kişi erkek mi kadın mı? Kaç yaşında? Sigara içiyor mu? Şeker hastalığı var mı? Tansiyon ilacı kullanıyor mu? Kolesterol değerleri nasıl? ( kötü huylu kolesterol değeri değil, toplamın içinde iyi kolesterolün oranı ) gibi faktörlere bakarak tahmini bir 10 yıllık kalp krizi veya felç geçirme riski hesaplanır ve bu risk aynı yaş ve cinsiyette olan her şeyi ideal sınırda olan kişilerin riski ile karşılaştırılır. 3. Son olarak kişinin bilmediği bir şeker hastalığı kolesterol yüksekliği ve benzeri hastalıkları var mı diye laboratuvar tahlillerine bakılır.
BÜNYESEL FARKLILIKLAR ÖNEMLİ
Bulgular
derlendikten sonra hastanın ağrısına yönelik bir tanı ve tedavi planının belirlendiğini söyleyen Uzm. Dr. Danaoğlu, "Göğüs ağrısı kalp ağrısına benziyor mu? Benziyorsa bu kişi kalp hastalığına yatkın yüksek riskli mi bakılarak yönlendirme yapılmalıdır. Banyoda ya da kaldırımda sigara içmenin yangın çıkarma riski ile benzin istasyonunda sigara içmenin riski farklıdır. İşte örneğin Ali beyin göğüs ağrısını değerlendirirken Ahmet beyin bünyesinin durumuna göre, Veli beyin yada Ayşe hanımın ağrısını değerlendirirken Veli bey ve Ayşe Hanımın bünyesinin durumuna göre değerlendirmek gerekir. Bu bünyesel farklılıklar, sigara içip içmeme, şeker hastalığı durumuna göre benzer ağrı şikayetlerine gelen iki kişiden birine anjiyografi önerilirken diğerine hiçbir girişim yapılmayabilir" diyerek sözlerini tamamladı.