Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Latife Hanım'ın, 29 Ocak 1923 tarihinde, Göztepe'deki Uşakizade Köşkü'nde nikâhını kıyan İzmir'in eski Müftüsü Rahmetullah Efendi'nin 93 yıl önce yaşadığı Konak İlçesi Hatuniye Mahallesi'nde 1301 numaralı sokakta bulunan tarihi evinin duvarlarına otoparkı işaret eden reklam ve yön levhalarına çakıldı. Tescilli binanın duvarlarına otopark reklamı ve yön tabelaları asıldı. Duvarlara sprey boyayla ile yazılar yazıldı. Durumu öğrenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü İzmir Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü harekete geçti. Müdür Cemil Karabayram görevlilerle ile birlikte bizzat evin bulunduğu adrese giderek, tabelayı çakan otopark işletmecilerine tabelalarını indirtti. Cemil Karabayram, "Eski İzmir Müftüsü Hoca Rahmetullah Efendi Yunan işgaline karşı savaşmış, Ata'mız ve eşinin nikahını kıymış önemli bir şahsiyettir. Onun geride bıraktığı anıları korumak bizlerin görevi. Mülk sahibini arayarak tabelaları indirmesi konusunda uyardık kendisi olumlu yaklaştı ve tabelaları hemen indirtti. Kendisine bakanlığımızın tarihi yapılarla ilgili hibesi olduğunu bu amaçla bina restorasyonu için başvurabileceğini de ilettik. Kültür Bakanlığı olarak bu tür tarihi yapıların korunması için büyük çaba harcıyoruz" dedi.
ALNIMA LEKE ÇALMAM
İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi, Kurtuluş Savaşı sırasında milli mücadeleye önemli destek sağlayan din adamları arasında yer aldı. İzmir'in Yunan kuvvetlerince işgal edilmesine ses çıkarılmaması yönündeki telkinlere tepki gösteren Rahmetullah Efendi düzenlenen mitingde vatan sevgisinin imandan olduğunu, yüzyıllardır ezan seslerinin duyulduğu semalarda çan seslerine katlanmaktansa şehit düşmenin daha iyi olduğunu söyler. "Kardeşlerim... Ciğerlerinizde bir soluk nefes kaldıkça, damarlarınızda bir damla kan kaldıkça, anavatanımızı düşmanlara teslim etmeyeceğinize Kur'an'a el basarak benimle birlikte yemin edin..." diyen Rahmetullah Efendi, İzmir Valisi İzzet Efendi'nin işgale karşı çıkılmaması emri üzerine de kızarak, "Vali Bey... Bu sakalım kanunla kazınabilir, ama bu alnıma işgalciyi selamlamanın kara lekesini sürerek huzuru ilahiye çıkamam." deyip, toplantıyı terk etmiştir.