YÖK Başkanı Saraç, Kilis 7 Aralık Üniversitesi'nde konuştu. Saraç, bir sınır kenti olarak, bugün için dünyanın en önemli sorunlarından birisini, Suriye Göçünü, misafirperverliği ile kucaklamış Kilis halkına ve Kilis'in fedakar kamu yöneticilerine teşekkür etti.
Türk yükseköğretiminde eğitim gören Suriyeli mülteci öğrenciler ile bilgi ve deneyimlerini artık Türk üniversiteleriyle paylaşacak olan Suriyeli akademisyenleri selamlayan Saraç, "Bilmemiz gerekiyor ki, coğrafi konumumuz, sürekli göçler veren istikrarsız hassas bir bölgede oluşumuz, ülkemizin güçlenen ekonomisi ve milletimizin güven veren karakteri dolayısıyla Türkiye, göç ve iltica edenler için önemli bir ülke konumundadır" ifadelerini kullandı.
YABANCI AKADEMİSYEN BİLGİ SİSTEMİ (YABSİS)
Konuya Yükseköğretim Kurulu olarak iki ana mihverde yaklaştıklarını ifade eden Saraç, bunun Suriyeli bilim insanları ve yükseköğretim görmek isteyen Suriyeliler olduğunu belirtti. Saraç, yarın hizmete girecek olan Yabancı Akademisyen Bilgi Sistemi'ni (YABSİS) anlattı.
Saraç, Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan ve Türkiye'de üniversiteler, araştırma merkezleri ve benzeri kurumlarda çalışmak isteyen akademisyenlerin ve araştırmacıların bilgilerinin tek bir noktadan toplanacağı, güncelleneceği web tabanlı bir bu uygulamaya "https://cv.yok.gov.tr/" adresinden erişilebileceğini bildirdi. Saraç'ın açıklamalarına göre, bu uygulama ile savaş gibi olumsuz nedenlerle Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan akademisyen ve araştırmacıların veri tabanını oluşturmak, sürekli olarak güncellemek ve ihtiyaç halinde mesleklerini Türkiye'deki ilgili mevzuat çerçevesinde icra etmelerine imkan sağlamak amaçlandı.
''PORTAL BÜTÜN YABANCI AKADEMİSYEN VE ARAŞTIRMACILARA YÖNELİK OLACAK''
Bu portalın çok yakın bir zamanda yurtdışından Türkiye'ye gelmek isteyen bütün yabancı akademisyen ve araştırmacılara yönelik olacağını ifade eden Saraç, şöyle açıkladı:
"Sisteme e-posta adresi ve cep telefonu numarası kullanılarak girilmektedir. Cep telefonuna gelen mesajın kaydedilmesi sonrasında bilgi girişi yapılabilmektedir. Bu uygulamada kişi ile ilgili olarak kişisel bilgiler, eğitim durumu, iş tecrübesi, akademik yayınlar, yabancı dil, çalışmak istediği iş ve üniversite tercihi bilgileri yer alacaktır."
"MÜLTECİLERİN ÜLKELERİNE HEMEN DÖNECEKLERİ BİR ORTAMIN TESİS EDİLMESİ ÇOK GÜÇ"
Çözüme kavuşturulması gereken diğer hususun ise yükseköğretim görmek isteyen Suriyeli öğrenciler olduğunu kaydeden Saraç, "Üniversitelerimiz, etnik ve mezhebi aidiyetine bakılmaksızın hak eden her mülteci gence açıktır. Şu durumun farkındayız; bu mültecilerin kısa dönemde ülkelerine hemen dönecekleri bir ortamın tesis edilmesi çok güçtür. Dolayısıyla Suriyeli kardeşlerimiz ve öğrencilerimiz için Türkiye'de kalma ve topluma entegre olmalarını kolaylaştıracak imkanları daha açık düşünüp, daha açık gündeme getirmemiz gerekiyor. Bu insanları ülkemizde başı dik, ayağı yere sağlam basar halde yaşamaları için, özgür ve yaşanılır bir hale geldiğinde de memleketlerinin imar hareketinde rol alabilmeleri için gerekli donanıma sahip olmalarını sağlamamız icap ediyor" açıklamasında bulundu.
Ülke sathına dağılan mültecilere yönelik yürütülen eğitim çalışmalarının, farklı kamusal aktör ve kurumların da sürece katılımını gerektirdiğini vurgulayan Saraç, bazı gecikmeleri ve aksaklıkları karşılamak gerektiğini belirterek, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere bütün kamu kurumlarının mültecilerin eğitim almaları için seferber olduklarını dile getirdi.
"325 BİN SURİYELİYE EĞİTİM VERİLİYOR"
Okul öncesi düzeyinde 20 bin; ilkokul düzeyinde 205 bin; ortaokul düzeyinde 75 bin lise düzeyinde 25 bin olmak üzere toplamda yaklaşık 325 bin Suriyeliye eğitim verildiğini kaydeden Saraç, bu rakamın yakın bir dönemde 400 bine ulaşacağını ifade etti. Bu süreçte bin Türk öğretmenin görevlendirildiğini, Mesleki eğitim için de Halk Eğitim Merkezleri'nden önemli sayıda usta öğretici görevlendirmesi yapıldığını aktaran Saraç, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Kilis halkına, valiliğimize, belediyemize, üniversitemize özellikle gönülden teşekkür etmek isteriz. Kilis'te kamp ve kamp dışı mültecilerin toplamı, şehrin kendi nüfusunu aşmış durumda. Doğrusu bu nüfusu barış içinde kucaklamanın ve şehirde yaşamı idare etmenin hiç de kolay olmadığını düşünüyorum. Teşekkürüm bu nedenle... Umarız, Kilis'in ve Kilis halkının, bu asrın insanlık dramına gösterdiği inanılmaz hassasiyet ve yoğun iyiliklerle dolu misafirperverlik, Nobel Barış Ödülünün Kilis'e verilmesine vesile olur."
