NÜFUS ARTIŞI
Nüfusun sayısal büyümesine nüfus artışı denir. Genel olarak insanlık tarihi boyunca dünya nüfusu artmıştır. Artış oranı başlangıçta yavaş iken son bir kaç asırda katlanarak artmıştır. Başlangıçta insanlar toplayıcılıkla, balıkçılıkla-avcılıkla geçindikleri için geniş bir sahada küçük insan grupları ancak geçinebiliyordu. Daha sonra yerleşik hayata geçilmesiyle tarımla uğraşılmış ve hayvanlar evcilleştirilmiş dolayısıyla küçük sahalar bile büyük insan gruplarını beslemeye yeterli olmuştur.
Ayrıca sanayi devrimiyle birlikte tıp alanında ilerlemeler, beslenme ve sağlık koşullarında düzelmeler olmuştur. Bu durum ölüm oranını düşürünce, dünya nüfusundaki artış fazla olmuştur. Sanayi devriminden sonra dünya nüfusu yaklaşık 7,5 kat artarak 800 milyondan 6 milyara ulaşmıştır.
Genellikle sanayileşmiş ülkelerde nüfus artışı az, geri kalmış ülkelerde fazladır. Bir ülkede nüfus artış hızı ne kadar yüksek olursa kalkınma hızı o derece azalır. Nüfus artış hızının sorun haline gelmesi, o ülke insanlarının temel ihtiyaçlarının karşılanamaması ile ortaya çıkar.
NÜFUS ARTIŞININ GETİRDİĞİ SORUNLAR:
- Tüketici durumda olan çocuk yaştaki nüfusu ve tüketimi artırır.
- Kişi başına düşen ulusal gelir payı azalır.
- Ulusal gelirin büyük bölümünün artan nüfus tarafından tüketilmesine bağlı olarak ekonomik kalkınma hızı yavaşlar.
- Artan nüfusu beslemek için toprağın aşırı kullanılması toprak erozyonunu hızlandırır. Çeşitli çevre sorunları ortaya çıkar.
- Ekonomik bağımlılık oranı yükselir.
- Yetersiz beslenme sorunu ortaya çıkar.
- Kırsal kesimden kentlere doğru olan göçler yoğunluk kazanır.
- Kırsal alanlarda ve kentlerde işsizlik ve geçim sıkıntısı başlar.
- Çarpık kentleşme görülür.