Faruk Saraç, 29 yıl önce İstanbul'a geldi. Amacı okuyup adam olmaktı ama bir anda kendini çalışırken buldu. Gerçi okuluna devam etti ama artık o modacılık yolunda ilk adımı atmıştı bile. Önümüzdeki yıl meslekte 30. yılını dolduracak olan Saraç, 30. yılında hem kendine, hem mesleğine hem de ülkesine değerli bir armağan verecek. 1800'lü yıllarda sarayın halı ve kumaşlarını üreten, bugünse harabe bir halde olan Bursa'daki fabrikayı, restore edip burada bir moda akademisi ve bir tekstil müzesi kuracak. Saraç, meslekteki 30. yılını, Bursa'daki, 1852 yılında sarayda kullanılacak ipek halı ve kumaşların üretildiği Fabrika-i Hümayun'u moda akademisine dönüştürerek kutlayacak. Ünlü modacı, sarayların paha biçilmez ipek halıları ile saray mensuplarının kıyafetlerinin imal edildiği Fabrika-i Hümayun'u eski işlevine uygun hale gelmesine yönelik hazırladığı bu akademi projesi için yaklaşık 5 milyon TL kaynak ayırdı. Faruk Saraç, fabrikayı restore ettirip burada bir ipek üretim tesisi ile moda akademisi açmak için Bursa Büyükşehir Belediyesi ile protokol imzaladı. Saraç ile belediye ayrıca burada bir de Tekstil Müzesi kurulacak. Bu müze Batılı örneklerinden çok daha zengin bir birikime sahip olan tekstil tarihimizin sergileneceği bir ortam olacak. Saraç, müzenin aslında yaşayan bir müze olacağını söylüyor ve ekliyor; "Zemin katta, Floransa'daki Seitifico Antico'da olduğu gibi, geleneksel Bursa kumaşlarının üretildiği, tanıtıldığı, satıldığı düzenlemeler yapılacak. Kadife-Benek-Çatma-Seraser gibi geleneksel Bursa kumaşları 15- 16 ve 17. yüzyıldaki orijinal desenleri ile geleneksel tezgahlarda dokunacak."
50 TANE FARUK SARAÇ OLURDUM
Bu işe biraz da Türk tekstiline ve değerlerimize sahip çıkmak için soyunduğunu dile getiren Faruk Saraç, "Bursa'ya baktığınızda tekstilin kalbi. Koza var. Tamamen ipeği ön plana alacağım. Öğrencilere de sadece teoride değil, pratikte de bir şeyler öğreteceğim. Bunun eksiklerini görüyorum. Burası modanın Oxford'u olacak. İlk ders vermeye gelenler arasında Dolce&Gabbana olacak" diyor. Son yıllarda birçok kültürel faaliyetlerde bulunan Saraç, "Şimdiye kadar 50 tane Faruk Saraç olurdu. Onunla beraber fabrikam ve altımda çalışan 2 bin işçim olurdu. Gerek yok. Kalıcı bir şey bırakmak adına çalışıyorum" ifadesini kullanıyor.
"BÜTÜN SARAYLARI HAZIRLAMAK İSTERİM"
Devlet Demir Yolları, Sağlık Bakanlığı, Orman Bakanlığı, Polis Teşkilatı, Madenciler, THY Yer Hizmetleri kıyafetlerinde de imzası olan Saraç, "Verirlerse bütün sarayları baştan aşağı eski orijinal haliyle günümüzün kumaşlarında yaparak hazırlamak isterim. Normal bir takım elbise alıp yapmak bana çocuk oyuncağı geliyor" diyor. Saraç'a yurtdışından da kamu personeli kıyafeti için teklifler gelmiş. Bu konuda Saraç şunları söyledi: "Şimdi de Belçika polisi bizim kıyafetlerimizi de yapar mısın diye sordu. Padişahın Esvabını yaptığımda Hollanda'dan hükümetten gelip sana şato verelim gel bize de tasarım yap dediler. Bizim geçmişten günümüze kıyafetlerimizi yeniden yorumla dediler. Zamanım yoktu, kabul edemedim. Geçmişten alıp günümüzle birleştiren insan sayısı çok az."
FİRST CLASS'TA SARAÇ İMZASI
Faruk Saraç, THY'nin First Class Salonu'nu yaptı. Komple dekorasyonunu 36 saatte bitirdi. VIP Salonu'nu yapmak için de görüşmeler devam ediyor. Ünlü modacı "Bambaşka bir VIP Salonu yaratacağım. Onunla beraber de devlet konuk evleri yapılıyor. Hem İstanbul'da hem de Ankara'da... Eğer olursa onunda iç tasarımını yapmak istiyorum. Böyle bir teklif var" dedi.
EV TEKSTİLİNE DE GİRDİ...
Şu anda yoğun bir şekilde "Faruk Saraç Home" üzerinde çalışan ünlü modacı; "Adı Tılsım Koleksiyonu olacak. Perdede nevresimde bir farklılığı ortaya koyacağız" diyor. Saraç, aynı zamanda tekne iç dekorasyon işini de el attığını ekliyor.
GENELKURMAY BAŞKANI MÜŞTERİSİ
Modacının giydirdiği isimler arasında, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Dubai Şeyhi El Maktum, Fatih Terim, Yılmaz Ulusoy, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Baymak'ın sahibi Murat Akdoğan, Ali Şen, Hilmi Güler, Hikmet Çetin, yeni Hava Kuvvetleri Komutanı Hakan Aksay gibi önemli isimler var.
UNUTAMADIĞI TESADÜFLER
29 yıl önce İstanbul'a ilk geldiğinde Harem'de indi, Kadıköy Altıyol'a kadar yürüdü. Bir dükkanın camında Ahmet Sezgin ve Yıldız Tezcan'ın resmini gördü. Dakikalarca baka kaldı. Tesadüf sonucu durduğu yeri yıllar sonra Faruk Saraç mağazası olarak açtı... 11 yaşında annesini kanser tedavisi için Ankara'ya tedaviye getirdi. Babası, kendisi ve annesiyle Anıtkabir'de 11. basamakta fotoğraf çektirdi. Tesadüf sonucu 2006'da Anıtkabir'de defile yaptı. 11. basamakta 5 bin kişinin karşısında Saraç'a plaket verdiler.
