Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik ve Asya Emeklilik Genel Müdürü Ercüment Korkut'un ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, Asya Emeklilik'in kuruluş amacı ve hedefleri açıklandı.
Basın toplantısında konuşan Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik, Bank Asya olarak Türkiye'nin lider ve en büyük katılım bankası olmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirtti. Çelik sözlerine şöyle devam etti: "Sektörde her zaman ilklere imza atan öncü bir kuruluş olduk. Her konudaki öncü duruşumuzu burada da göstererek Türkiye'nin "İlk ve tek faizsiz bireysel emeklilik şirketi" olan Asya Emeklilik'i kurduk. Bank Asya olarak Asya Emeklilik'in bu yeni ve güzel oluşumuna her zaman destek vereceğimizin, bugün, burada bir kez daha altını çizmek isterim".
2023 yılında dünyada katılım bankacılığı büyüklüğünün 8 trilyon dolara ulaşacağının öngörüldüğünü belirten Çelik, "Türkiye henüz bu konuda yolun çok başında ancak, ülkenin büyüme potansiyeline bakılarak katılım bankalarının büyüklüğünün 2023'e kadar 3 kat büyüyerek pazar payını yüzde 15'e çıkarması hedefleniyor. Bu hedefe ulaşmada finans alanındaki yelpazemizi, sigorta, emeklilik şirketi ve ileride aracı kurum gibi alanlarla genişletmenin çok önemli olduğuna inanıyoruz" dedi.
"Türkiye'nin ilk ve tek faizsiz bireysel emeklilik şirketi"
Basın toplantısında Bank Asya'dan aldıkları güçle, tam entegre çalışarak değer üretmeyi hedeflediklerini açıklayan Asya Emeklilik Genel Müdürü Ercüment Korkut, Asya Emeklilik'in getirdiği yeniliklerle sektörün önde gelen oyuncularından biri olma anlayışı ile yola çıktıklarını belirtti. Kazanç biçimine duyarlı birey ve kurumların uzun süredir duydukları ihtiyacı da karşılayacaklarını açıklayan Ercüment Korkut, Asya Emeklilik'in Türkiye'nin "ilk ve tek faizsiz bireysel emeklilik şirketi" olarak sektörde yeni bir kulvar açtığını belirtti.
Korkut konuyla ilgili şunları söyledi: "Emeklilik planlarımızın tamamını getirisi faiz olmayan fonlara bağlı yatırım araçlarından oluşturduk. Böylece Asya Emeklilik, bu konuya duyarlı değerli vatandaşlarımızın tasarruflarının sektöre katılmasına imkan tanıyacaktır. Bu sayede hem Bireysel Emeklilik Sistemi içerisinde yatırım enstrümanları açısından çeşitlilik ve derinlik elde edilmiş olacak hem de sektörde emekliliğini planlayan tüm vatandaşlarımız için fırsat eşitliği imkanı tanınmış olacaktır. Kurduğumuz fonlar, SUKUK ve benzeri faizsiz enstrümanlar, katılım endeksi kriterlerine uygun hisse senetleri, katılım hesapları ve altın fonlarından oluşuyor. Hükümetimiz tarafından çeşitli platformlarda yapılan açıklamalar ışığında yatırım yapabileceğimiz faizsiz enstrüman çeşitlerinin artacağını umuyor ve öngörüyoruz. Bu öngörümüz ışığında tarihi düşük seviyelerde bulunan tasarrufların arttrılarak cari açığın azaltılmasına kaydadeğer bir katkıda bulunacağımıza ve ülke ekonomisine hizmet edeceğimize içtenlikle inanıyoruz".
"Hedefimiz ilk beş..."
Asya Emeklilik, 20 milyon TL sermaye ile kuruldu. Uzun vadede istikrarlı bir büyüme ile sektörün önemli oyuncularından birisi olacaklarına inandıklarını belirten Ercüment Korkut, "Satış faaliyetine başladığımız bugünden itibaren yeni satışlarda ilk 5 içerisinde yer almayı hedefliyoruz" dedi ve sözlerine şöyle devam etti: "Asya Emeklilik 15 şirketten oluşan sektöre 16. oyuncu olmak için değil, kendi kulvarında birinci ve sektörde en hızlı büyümeyi hedefleyen şirket olarak giriş yapmıştır. Şirketimiz, sektördeki mevcut pastayı bölüşmek için değil, pastayı büyütmek ve artı değer katmak için varolacaktır".
Asya Emeklilik olarak metropollerde büyümeyi ve bunun yanısıra emekliliği Anadolu'ya da yaymayı hedeflediklerini açıklayan Korkut, ayrıca yeni yasal düzenleme ile beraber dünya üzerinde bulunan tüm Türk vatandaşlarını da sistemle tanıştırmayı ve sisteme dahil etmeyi hedeflediklerini belirtti.
"Sektördeki reel büyüme yüzde 30'ları aşacak"
Sektör hakkında genel değerlendirmeler ve öngörüler yapan Korkut, "BES'in dünyadaki gelişimine genel olarak bakacak olursak, dünyada en büyük yatırım ve tasarruf sistemi olarak ön plana çıktığını ve bireysel emeklilik fonlarının toplam büyüklüğünün 19 trilyon dolar gibi devasa bir büyüklüğe ulaştığını görmekteyiz. Gelişmiş ülkelerde Bireysel emeklilik fonlarının GSMH'ye oranı yüzde 100'ler seviyesine yakın seyrediyor, OECD ülkelerinde bu ortalama yüzde 65'ler seviyesinde. Türkiye'de ise kuruluşundan bu yana hızlı bir gelişme kaydeden BES'in toplam fon büyüklüğü, içinde bulunduğumuz ay itibarıyla 16 milyar TL, katılımcı sayısı ise 2,7 milyon kişiye ulaşmıştır. Türkiye'nin milli gelirine oranı yüzde 2.5, yani gidecek çok yolumuz var" dedi. Gelişmelerin umut verici olduğunu ancak OECD ülkelerine bakıldığında kat edilmesi gereken daha önemli bir yol olduğunu belirten Korkut: "Nitekim 2011'de sektörde, BES katılımcı sayısında yüzde 19 artış oldu, emeklilik fonları toplamında ise yüzde 19 büyüme kaydedildi. Bu büyüme sektöre olan güvenin ve potansiyelin de bir göstergesidir. 2012 yılında sektördeki reel büyümenin devam etmesini bekliyor ve büyümenin bizler gibi yeni oyuncuların etkisiyle %30'ları aşacağını öngörüyoruz" dedi.
"Türkiye'de tasarruf bilinci artırılmalı, en etkili yol BES"
Türkiye'deki tasarruf bilincinin düşük olduğuna değinen Ercüment Korkut, Türkiye'de milli gelirin yüzde 12'si kadar tasarruf olduğunu ve hane halkının yüzde 45'inin aylık gelirinden daha fazla harcadığını belirtti. Korkut sözlerine şunu ekledi: "Milli gelirimizin yüzde 22'si kadar yatırım harcamamız var. Bu durum ekonomimizi kırılgan hale getiriyor ve son dönemde not artışı önündeki en büyük engel olarak gösteriliyor. Gelişmekte olan diğer ülkelere baktığımız zaman, hem tasarruf hem de yatırım düzeyinin dengeli bir biçimde yüzde 30'lar mertebesinde olduğunu görüyoruz. Cari açığın finansmanının en sağlıklı yolu tasarrufların artırılması. Tasarrufları da artırmanın en etkili yolu, dünyada geldiği büyüklük göz önüne alındığında; Bireysel Emeklilik Sistemidir".
BES'in yaygınlaştığı ülkelerde sermaye piyasalarının derinlik kazandığını, tasarruf, yatırım ve istihdamın arttığını ve ekonomik krizlere karşı dayanıklılık sağlandığını belirten Korkut sistemin ayrıca güvenli ve şeffaf olduğunu, vergi avantajı sağladığını, yaşam standardını emeklilik döneminde koruduğunu ve çalışan motivasyonunda önemli bir araç olduğunu da vurguladı.
"Türkiye yaşlanıyor"
Türkiye nüfusunun birçok gelişmiş ülkeye oranla hızla yaşlandığına değinen Korkut, "65 yaş ve üstü kişilerin toplam nüfus içindeki payının yüzde 7'den yüzde 14'e ulaşması Fransa'da 115, Batı Almanya'da ve İngiltere'de 45 yıl, ABD'de 75 yıl sürmüşken, Türkiye'de bu orana 25 yılda ulaşılacak. Türkiye'de emeklilik sistemi mali açıdan dengeye gelse bile, demografik yapıdaki değişimler nedeniyle sistemde değişiklik yapma zorunlu hale gelmiştir" dedi.