Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, sebze ve meyvede iç piyasaya sunulan 18 milyar TL değerindeki ürünlerin yüzde 25'inin ambalaj ve sevkiyat eksiklikleri nedeni ile telef olduğunu söyledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye'nin yılda 45 milyon ton sebze ve meyve üretimi gerçekleştirildiğini, bunun değerinin 70 milyar TL tutarın üzerinde olduğunu ve yüzde 95'i iç piyasaya sunulan bu ürünlerin 18 milyar TL değerindeki kısmının yüzde 25'inin ambalaj ve sevkiyat eksiklikleri nedeni ile telef olduğunu söyledi.
Bakan Yazıcı, "Yaş Sebze Meyve Üretim Girdileri Paketleme, Lojistik, Pazarlama Fuarı"nın (HALSER) açılış konuşmasında, semt pazarlarının yüzlerce yıldır üretici ile tüketiciyi biraraya getiren kamusal ve sosyal alan olduğunu, üstelik ticaretin ve siyasetin de nabzının pazarlarda tutulduğunu söyledi. Osmanlı döneminde semt pazlarında hükümdarların tebdil-i kıyafetle semt pazarlarına geldiğine işaret eden Bakan Yazıcı, böylelikle hükümdarların halkın şikayet ve isteklerini yerinde gördüğünü vurguladı. Yazıcı, II. Bayezid döneminde çıkartılan Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisab Kanunnameleri'nin, dünyanın en mükemmel ve en geniş belediye kanunu olduğunu, ayrıca dünyada tüketici haklarını koruyan ilk kanun olduğunu söyledi. Bu kanunun, özellikle temel tüketim maddelerine getirdiği standartlarla dikkat çektiğini vurgulayan Yazıcı, özellikle gıdada sağlık açısından koyduğu kurallarla öne çıktığını kaydetti. Türkiye'nin meyve ve sebze ürünlerinin çeşitliliği açısından çok büyük avantajları olduğunu ve yılda 45 milyon ton meyve ve sebze üretimi gerçekleştirildiğini açıklayan Yazıcı, bunun değerinin de 70 milyar TL'nin üzerinde olduğunu söyledi.
TÜKETİCİ VE ÜRETİCİYİ ÖNEMSEYEN KANUN ÇIKARDIK
Bu üretilen meyve ve sebzenin sadece yüzde 5'inin ihraç edilebildiğinin ve geçen yıl sadece 6.5 milar dolarlık ihracat yapılabildiğini, bu ürünlerin yüzde 95'inin ise iç piyasaya arz edildiğini bildiren Yazıcı, "Piyasaya arz edilen 18 milyar TL değerindeki ürünlerin yüzde 25'i ambalaj ve sevkiyat eksiklikleri dolayısı ile telef oluyor. Yani 18 milyar TL'lik ürün heba olup gidiyor. Geriye kalanın yüzde 30'u kayıtlı, yüzde 70'i de kayıtsız" diye konuştu.
Yazıcı, sektöre yönelik hükümetin, 5957 sayılı kanunu çıkardığını ve 1 Ocak 2012 tarihi itibari ile yürürlüğe koyduğunu, bu kanunun üretici ve tüketiciyi önemsediğini söyledi.
KANUNDAKİ ŞİKAYETLERİN ÖNEMLİ KISMINI ÇÖZMÜŞ OLACAĞIZ
Bu kanunun meyve ve sebze ticaretini kapsayarak, "arz" ve "talep" diye ifade ettiği alanların, ileriki aşamalarında süt ve süt mamülleri, et ve et mamülleri, su ve su ürünlerinin yanı sıra, bal gibi gıda maddelerinin de yer alacağını açıkladı. Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili sektör temsilcilerinin şikayetlerinin bulunduğunu hatırlatan Bakan Yızıcı, şunları söyledi:
"Bu ay sonunda, hal kanunu uygulamasında yakındığınız şikayetlerin önemli kısmını çözmüş olacağız. Bana verilen eylem planı çantamda. Elbette ki her geçen gün üretimi arttırarak, daha çok dış satıma konu eder hale getireceksiniz. Bu tür fuarlar bunun için çok önemli. İnşallah seneye uluslararası boyut katmak suretiyle hep birlikte daha etkin hale getiririz."
500 MİLYAR DOLAR İHRACAT HEDEFİNE KATKI
Yazıcı, kanunun hem belediyelere, hem de hal işleticilerine büyük yükümlülük yüklendiğini, böylelikle kayıt dışılığın önlenmesinin hedeflendiğinin altını çizdi.
İstanbul Hal Müdürü Bayram Ali Çakıroğlu da yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en büyük tüketici hali olan İstanbul Hali'nin, meyve-sebze sektörünü bir araya getirdiğini ve ilk kez bir "Hal" içerisinde fuar düzenlendiğini söyledi.
Fuarın iki gün açık kalacağını söyleen Çakıroğlu, herkesi İstanbul Hal'ine beklediklerini belirtti. Çakıroğlu, Türikye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine işaret ederek, meyve ve sebze sektörünün bu hedef ulaşılmasında katkısının daha yukarıda olması gerektiğini ifade etti.
