Genel Müdür Osman Tural, döneminde PTT klasik anlayıştan sıyrılıp yeni bir yüz edindi. Yenilikçi projeler sayesinde hizmet yelpazesini genişleten kurum, bankacılıktan sonra mobil iletişime de girdi. Kuruma büyük bir ivme kazandıran Tural, Kasım 2012'de başkanlığına seçildiği Türkiye Tenis Federasyonu'ndaki (TTF) devrim niteliğindeki icraatlarıyla gündemde. Tenisi halka indirmek ve uluslararası başarı sağlamak için kolları sıvayan Osman Tural, Türkiye'yi bu alanda da devler ligine çıkaracak 9 aşamadan oluşan stratejik bir plan hazırladı. Öncelikli amacı "elitler"in sporu olarak bilinen tenisi sokağa indirmek. Tural, bu süreçte tüm dünyada olduğu gibi en fazla sponsorlardan gelecek desteğe güveniyor. 1'inci lige PTT'nin adını veren Tural'la TTF'nin hedeflerini konuştuk. ?
Teniste ne gibi yenilikçi projeler hayata geçireceksiniz? Başarının temelinde bir şeyi istemek yatıyor. Yaptığımız çalışmalarda federasyonda stratejik plan eksikliği olduğunu gördüm. Yapacaklarımızla ilgili kısa, orta ve uzun vadeli proje stoku hazırladık. Asıl hedefimiz 2023.
DOKUZ AŞAMALI PLAN
*
Planınız neleri içeriyor?
Bir tarafta veteran olarak adlandırılan profesyonel olmayan 18 yaşından büyük sporcular var. Diğer tarafta da performans tenisi ve kulüpler... Tüm bunları bir potada eritecek şekilde 9 aşamalı bir plan ortaya koyduk.
*
Tüm bunların finansmanını nasıl sağlayacaksınız?
Kaynak olmadan başarı olmaz. Bunun için finans birimi oluşturduk. Ülkemizde maalesef, futbol ve basketbolun dışındaki branşlar sponsorluk anlamında pek ilgi göremiyor. Oysa dünyada tenis, sponsorluktan en fazla yararlanan spor dalı. Biz de Türkiye'de bu algıyı yaratmak için kolları sıvadık. Tenis için kaynak yaratma düşüncesiyle sponsorluk birimi oluşturduk.
*
WTA'nın Türkiye'de yapılması tenise ilgiyi artırdı mı?
Bence var olan ilginin patlama noktasına gelmesini sağladı. Talebin oluşması biraz da arzla ilgili. Bunun için ülke genelinde tenis ile haşır neşir olan insan sayısının artması lazım.
*
Tenisin zengin sporu olduğu yönünde bir algı var...
Bu sporu maddi imkânı olanlar yaptığı için tenis elit sporu olarak biliniyor. Tenisi yaygınlaştırdığımızda gizli yetenekleri keşfedeceğiz. Hatta onlar bize ulaşacak. Bu keşfi yaptıktan sonra aileleri de maddi olarak destekleyeceğiz. Burada 'elitistler'den farklı düşünüyorum. Maddi durumu iyi olan ailelerin çocuklarının bu sporun disiplin ve sıkıntılarına katlanmasının zor olduğunu düşünüyorum. Oysa ailesinden maddi destek görmeyen çocuk, tenisi bir çıkış yolu olarak görür. Kariyer sonrası vereceğimiz destek de çok önemli. Yani bu genç sporu profesyonel anlamda bıraksa bile biz antrenör olarak kendisiyle çalışmaya devam edebiliriz.
HER YIL 100 BİN KİŞİ TENİSLE TANIŞACAK
* Hedefiniz her yıl 100 bin kişiyi tenisle tanıştırarak ve Türkiye'yi tenis ülkesi yapmak. Biraz fazla iddialı değil mi?
2016'da her profesyonel turnuvanın ana tablosunda ortalama 10 Türk sporcu olmasını hedefliyoruz. Profesyonel turnuvalarda oynayabilecek sporcu sayısını artırmak önemli. Dünya klasmanında ilk binde 40, ilk 500'de 15, ilk yüzde de 2 erkek sporcuya ulaşacağımızı hedefliyoruz. Kadınlarda ise yükseliyor rakamlar yani ilk binde 50, ilk 500'de 20, ilk yüzde de 2 bayan sporcumuzun olmasını hedefliyoruz.
BÖLGESEL TURNUVALAR DÜZENLENECEK
Osman Tural'ın önceliği kitleleri tenisle tanıştırmak. "Altyapıyı güçlendirerek katılımı artırmamız şart" diyen başkan, bu noktada sokak tenisi projesini oldukça önemsiyor. Bu kapsamda bölgesel merkezler kurup, tenisin konuşulduğu, oynandığı, antrenörlerin seminer verdiği kamplar kurulacak. Her yaştan insanı tenisle tanıştıracaklarını söyleyen Tural, "Gençleri, okul tenisi ve kulüpler yoluyla işin içine sokan bir mekanizma düşünüyoruz. Bu amaçla bölgesel turnuvalar düzenleyeceğiz, diğer yandan turnuva sayısını artıracağız. Böylece WTA ile ortaya çıkan potansiyeli ülke geneline yaymayı planlıyoruz" dedi.
YABANCILAR TÜRKİYE'DE KAMP YAPABİLİR
TFF, İstanbul, Ankara ve Antalya'da sponsor desteğiyle kompleksler kurmayı planlıyor. Buralar ilk kez federasyonun kendisine ait profesyonel sporcusunu yetiştireceği merkezler olacağı için büyük önem veriliyor. Tural, bu komplekslerin kendi sporcularının yanı sıra uluslararası tenise de hizmet vereceğini söyledi. Türkiye'nin ikliminin tenise uygun olduğunu söyleyen Tural'ın bir diğer projesi ise ülkeyi teniste de spor turizminin merkezi yapmak. Yapılacak yatırımlarla başka ülkelerden tenisçilerin kamp yapmasına olanak sağlanması planlanıyor. Antalya'daki golf turizmi ya da futbolcu kampları gibi dolacağını söyleyen Tural, şu bilgileri verdi: "Bu sene planlarımızın büyük bölümünü gerçekleştireceğiz. İklim koşullarından dolayı bir milyona yakın kişi tenis için gelecek. Bu, spor turizmi açısından önemli bir rakam. Genç yetenekleri keşfetme fırsatı da yakalayacağız."
KENDİSİ DE KORTLARIN HIZLI OYUNCUSU
Tural
, bulduğu her boşlukta soluğu kortta alıyor. Ankara'da düzenli olarak tenis oynadığı bir ekibi var.
Tural'ın bir diğer tutkusu da motosiklet kullanmak. "Hızı severim" diyen Tural'ın Harley Devidson marka bir motoru var.
4 kızına da tenis öğreten Tural'a, kızlarının tenis performansıyla ilgili "Maalesef pek iyi değiller. Çünkü okulla sporu beraber yürütemiyorlar. Zamanlarının büyük bölümünü derslerine ayırıyorlar" dedi.
Tural,"Devletin gücünü kullandı", "PTT Genel Müdürü'nün Federasyon Başkanlığı'nda işi ne?" gibi eleştirilerle ilgili olarak "Bunları önemsemiyorum. Ben üç dönemdir tenis federasyonu yönetim kurulundayım. Teklif geldi. Bir işe girdiğimde onu en iyi şekilde yapmaya çalışırım. Eleştirenler bir benim katkılarıma baksınlar, bir de benden öncekilerinkine.
