Herkes paranın peşinde. Ama o mutlu bir azınlığın elinde. Nasıl sahip olacağız çok paraya? Mucizevi bir yolu var mı?
Para da bir enerjidir, tıpkı insan gibi ve paranın da bir psikolojisi vardır. Kendi karakteri vardır. Biz paranın psikolojisini bozduk. Para, güvende olacağı, baskı altına alınmayacağı, değerli olduğu ve hareket edebildiği yere akar. Önemsendiğini bilmek ister.
Güvende olacağı, baskılanmayacağı yer nasıl bir yerdir?
Parayı amaç haline getirmek onu baskılamaktır. Para kazanmak için ve paraya ulaşmak için yaptığınız her aktivite parayı baskılar, kaçırır. Parayı hedef yaptığınızda hayatta bulunduğunuz ortamdan memnun olmazsınız ve işinizi iyi yapamazsınız. Her zaman mutlu olacağınız ve seveceğiniz ortamlarda çalışmayı amaçlamalısınız. Para o zaman zaten size akar. 10 yaşında çocuğa soruyorum ne olacaksın diye, stilist diyor. Neden diye soruyorum, çok para var o işte diyor. Bu algıyla parayı ancak itersiniz.
Ben işimi sevsem de patron parayı bana akıtmak istemeyebilir ama...
Piyasada iki baskı unsuru var. Biri işgücünde. Az çalışarak, çok para kazanmak istiyor. Emek vermekten kaçınıyor. Diğeri de işveren. Rekabet ortamından dolayı mevcut parasını kaybetmekten korkuyor ve az paraya çok iş yaptırmak istiyor. Bu iki güç, parayı iki yanından çekiştirip duruyor. Para da bir an önce güvende olacağı, rahatça dolaşabileceği yere kaçmak istiyor. İki taraf da kaybediyor bu durumda.