Girişimciler kendi hayallerini gerçekleştirmek için yola çıkarlar. Ancak, girişimlere baktığınızda ön önemli kısım hangi ihtiyaca çözüm bulduğudur. Bu soruya verilecek cevap bir girişimin kaderinin de nasıl çizileceğini de bize anlatmış olur. Bugün röportajını okuyacağınız CloudArena firması, kurucularının kendi deneyimledikleri eksiklerden yola çıkarak kurulmuş. Ürünleri HotelRunner ise ülkemiz turizm sektöründeki çok önemli bir açığı kapatmak üzere konaklama tesisi ve acentelere hizmet vermek için yapılandırılmış. 212'den yatırım alarak büyüyen, CloudArena'nın kuruluş öyküsünü ve HotelRunner ürününü daha iyi tanımak için sizi Ali Beklen, Arden Agopyan ve Tolga Yalçınkaya röportajıyla baş başa bırakıyorum.
Eğitimlerinizi ve özgeçmişlerinizi öğrenebilir miyiz?
Arden Agopyan: CloudArena'yı kurmadan önce IBM'in Orta ve Doğu Avrupa, Rusya, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde bulut bilişim yazılımlarının teknik satış ve pazar oluşturma faaliyetlerini yönetmekteydim. Aynı zamanda uluslararası takım yönetimi, iş yönetimi, stratejik pazarlama ve finansal yönetim konularında deneyimliyim. Yazılım geliştirici olarak başladığım BT sektöründeki on üç yıllık iş deneyimimin yanı sıra, Bilgisayar Mühendisliği alanında lisans ve MBA yüksek lisans diplomalarına sahibim; finans üzerine doktorama ise devam etmekteyim. Microsoft'un Imagine Cup yarışmasında Türkiye İkinciliği'm var. Bulut bilişim alanında International Academy, Research and Industry Association'da Danışma Kurulu Üyesi'yim ve bir kitabım, akademik yayınlarım ve çeşitli makalelerim mevcut.
Ali Beklen: CloudArena'yı kurmadan önce eğitim, konaklama, bankacılık, havacılık ve telekomünikasyon endüstrilerinde, yerel ve uluslararası projelerin geliştirme, tasarım, yönetim ve iş modellerinin belirlenmesinde, IBM'in de içinde bulunduğu çeşitli firmalarda 13 yıldan fazla tecrübeye sahibim. Akademik dünyada öğretim üyesi olarak yer almanın yanı sıra, uluslararası hakemli dergilerde ve konferanslarda servis ve bulut bilişim üzerine yayınlarım var. Ayrıca, International Academy, Research and Industry Association'da Danışma Kurulu Üyesi'yim. Ekonomi alanında lisans, bilgisayar mühendisliği alanında yüksek lisans derecesine sahibim ve şu an aynı alanda doktorama devam etmekteyim.
Tolga Yalçınkaya: Amerika'daki 20 yıla yakın kariyerimde girişimciler, teknoloji ekipleri ve iş geliştirme yöneticileriyle çalıştım. Birçok girişimde kurucu ortak, CEO, CTO gibi çeşitli roller üstlendim. Girişimciliği bir yaşam tarzı olarak benimsemekle birlikte, orta ve büyük ölçekli uluslararası şirketlerde iş geliştirme yöneticiliği, stratejik danışmanlık ve yönetim kurulu üyeliği gibi çeşitli görevlerde de bulundum. Fizik ve matematik alanlarında lisans ve yüksek lisans diplomalarına sahibim ve Kaos Teorisi üzerine doktora derecem bulunmaktadır. Aynı zamanda çeşitli akademik dergilerde yayınlanmış makalelere, uluslararası patentlere sahibim ve veri madenciliği konulu bir kitabın yazarlarındanım.
Bu işe başlama fikri nereden geldi ve nasıl gelişti?
Hepimiz, Türkiye ve dünyada Turizm sektörü dahil olmak üzere birçok endüstriye farklı projeler gerçekleştiriyorduk. Bu projeler için çok fazla seyahat ediyor, farklı tesislerde konaklıyorduk. Fark ettik ki 0-3 yıldız arası tesisler çok ihmal edilmiş. Acentelerin ise kargoyla iletişim kuran bir yapıda olduklarını gördük. Biz, bu sorunu çözmek istedik. Türkiye pazarında 27 bin civarında konaklama hizmeti veren kayıtlı tesis var. Hem konaklama tesislerine, hem de acentelere hizmet vermek üzere geliştirdiğimiz HotelRunner ürünümüzü Facebook kadar kolay kullanılabilir ve basit bir platform olarak hazırladık. Biz, müşterilerimizin dijital ortamda var olabilmeleri için her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz ve
müşteri bulmalarını kolaylaştırıyoruz. Konaklama tesislerinin odalarını satabilmeleri için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Platformumuzu bu satış ve pazarlama ihtiyacına göre konumlandırdık. Acenteler doğru otelleri bulup satmak istiyor. Biz bunları, elektronik ortamda, HotelRunner isimli online yazılımımızla bir araya getiriyoruz. Son kullanıcı, müşterilerimizin HotelRunner ile yarattıkları kendi satış kanalları (web sitesi, mobil site, Facebook sayfası vb.) üzerinden istediği konaklama tesisine ulaşabiliyor. HotelRunner ile özellikle küçük oteller için önemli bir fayda yarattık çünkü normal şartlar altında bu tarz sistemleri kurmaları için ciddi paralar harcıyorlar. Diğer taraftan, offline bir endüstriyi online platforma taşıyoruz. Otelleri ve içinde yatak olan her türlü konaklama tesisini kolay ulaşılabilir hale getiriyoruz. Bunun yanı sıra Sosyal Kupon isimli bir kavram geliştirdik. Tesisin kendi kanalları üzerinden tesisi bulan müşteri, sosyal medya üzerinden o tesiste konakladığı bilgisini yaydığında indirim
kazanıyor. Hizmetlerimizi, otelcilerin, online sistemde çok fazla ihtiyaçları olduğunu göz önünde bulundurarak şekillendiriyoruz. Bu ihtiyaçlardan bir tanesi de, özellikle yabancı turist çekilebilmesi açısından içeriklerin farklı dillere çevirilmesi. Bu durumda, bizim çeviri grubumuz müşterimize entegre oluyor ve onun bu ihtiyacını anında karşılıyor. Otellerin resim ve videolarını çeken fotoğrafçılarımız ve videocularımız da var. Kısacası, bizim girişimimiz bu sektöre hizmet sağlamakla ilgili. Bu servisleri organize etmekle kalmıyor, onların dijital yönetimini de yapıyoruz.
Ne kadar sermayeyle başladınız?
Şirketimizi Eylül 2011'de, 80 bin USD civarında özsermayeyle kurduk. KOSGEB'in Ar-Ge hibe programından 180 bin TL'ye yakın başlangıç desteği aldık. Biz, üç arkadaş olarak iyi pozisyonlarda çalıştığımız tam zamanlı işlerimizi bırakıp girişimci olduk. Aldığımız maaşlar ve kendi cebimizden koyduklarımızı da hesaba katacak olursak başlarken bu rakamların birkaç katını harcamışızdır.
212'den nasıl yatırım aldınız?
Türkiye'de girişimcilik ekosistemi küçük. 212'yle birbirimizi bulmamız zor olmadı. Ali Karabey ve Numan Numanbayraktaroğlu vizyonları ve bilgi seviyeleriyle değerli insanlar. Kendileriyle ortaklık yapmaktan keyif alıyoruz. Şirket büyümeye başladıktan sonra CloudArena'ya bir "seed" yatırım yaptılar. Biz, akıllı sermaye arıyorduk. Yatırım yapmak isteyen birçok aday arasında bu anlamda da en uygunu 212'ydi.
Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?
Biz, üç kurucu ortağız. Satış, destek ve teknoloji takımları ve stajyerlerle ekibimiz 13 kişidir.Şubat 2012'de bir yarışma yaptık. Viral şekilde 72 saatlik bir hackathon olan RailsArena'ydı. Yarışmacılardan 3 gün boyunca bir yazılım geliştirmelerini istedik. Üniversitelere duyuru yaptık. 110 kişi başvurdu. Herkesin mail adresine 1 proje konusu gitti. Jüride bizler ve teknoloji eksperleri yer aldı. Yarışmada dereceye giren bazı arkadaşlar teknik ekibimize katıldı.
Markanızın ismi nereden geliyor?
CloudArena, "bulut bilişim"'den geliyor çünkü sunduğumuz çözümleri bulut üzerinden sunuyoruz. Konaklama tesislerine sağladığımız hizmetin adı ise tüm tesisin dijital yönetimine yönelik bir çözüm ürettiğimiz için HotelRunner.
İşe başlarken rehberlik anlamında destek gördünüz mü?
Saha ve teknik satış yapan bir ekip olarak mentorlarımız konaklama tesisi sahipleri oldu diyebiliriz.
Markanızı kendi sektörünüz içinde, rakiplerinize göre nasıl konumlandırırsınız?
Verdiğimiz hizmetlerin bütününü göz önünde bulundurursak rakibimiz yok. Rakip olarak nitelendireceğimiz şirketler bizim ücret almadan verdiğimiz bazı hizmetleri para karşılığı yapanlardır.
Gelecekte nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?
Turizm sektöründe, Türkiye olarak pilot bölgedeyiz. Dijital altyapımız ve sunduğumuz çözümlerle dünyayla rekabet halindeyiz. Üçümüz de konusunda doktora yapmış insanlarız ve bilişim sektörünü çok iyi biliyoruz. Yarattığımız fayda da bizim için çok değerli. Müşterilerimize altyapıyı bedava veriyoruz; biz geri kalan hizmetlerden para kazanıyoruz. Bu şekilde büyüdük ve büyümeye devam ediyoruz. Şu an 800 civarında müşterimiz var. Bunların %30'u yurtdışındaki konaklama tesisleri. Aralarında birkaç tanesi 4-5 yıldızlı oteller. Pansiyon, motel, köpek oteli gibi içinde yatak olan her yer bizim potansiyel müşterimiz. Şu anki hedefimiz hızlıca yurtdışına açılmak için tekrar yatırım almak ve organik olarak büyümektir. Bu doğrultuda ilk aşamada Portekiz, İspanya, Romanya, Gürcistan ve Brezilya'ya açılmayı hedefliyoruz. Yerel iş ortakları bulacağız ve onlarla acenteler vasıtasıyla ilerleyeceğiz. Kontrollü büyüme taraftarıyız. En önemli hedeflerimiz arasında yurtdışından da ciddi olarak takip edilen bir firma olmak bulunuyor.
Sektörünüz, Türkiye'de sizce nereye gidiyor?
Sektör, online platformlara yöneliyor. Sosyal medya stratejisi olmayan ve online'da yer almayan KOBİ'lerin kapılarını kapatacağını düşünüyoruz. Aynı şey acenteler için de geçerli.
Duygu Eren
Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı
Yazarla iletişim için: duygu@dpdanismanlik.com