İlknur Menlik - Sabah.com.tr
imenlik@comart.com.tr
Küresel ekonomi, büyüyen yeni orta sınıfa dayanmaya devam ediyor. "Orta sınıf" deyimi, bir gelir grubunu ifade etse de günümüzde "yeni orta sınıf" kavramı; yeni bir yaşam biçimini ifade ediyor. Son yıllarda gelir düzeyi artan küresel orta sınıf - ki çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor – küresel ticaretin kurallarına da etki ediyor. Öyle birkaç milyon insandan söz etmiyorum; Dünya Bankası'na göre son 15 yılda 1,4 milyardan 2,6 milyar kişiye yükselen bir sınıftan bahsediyorum. Şubat ayında HSBC tarafından yayınlanan "Tüketici 2050" raporuna göre, önümüzdeki 40 yıl içinde özellikle gelişmekte olan piyasalarda nüfusu hızla artan orta sınıf nedeniyle küresel ekonominin çehresi baştan aşağıya değişecek. Son 15 yılda 1,2 milyar artan orta sınıfa, 2050'ye kadar 3 milyar insanın daha katılması bekleniyor. Bu artışın neredeyse tamamına yakını ise aralarında Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde olacak. Bu artıştan en fazla yararlanacak sektörler arasında turizm, restoran, gıda ve eğlence sektörleri yer alıyor.
Hemen hemen aynı dönemde Denetim, Danışmanlık, Kurumsal Finansman ve Vergi alanlarında hizmet veren Ernst & Young tarafından yayınlanan '3 Milyar Yeni Tüketici İçin İnovasyon: Küresel Orta Sınıfın Doğuşu' başlıklı raporda ise küresel 'yeni orta sınıf' kaynaklı talebin mevcut 21 trilyon dolardan 2030'da 56 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Gıda ve içecek sektörü 35 trilyon dolara yakın bu artıştan en önemli payı alacak sektörler arasında yer alıyor.
'Yeni orta sınıf'ın tüketimindeki en göze çarpan unsur, beslenme alışkanlıklarındaki değişimde görülüyor. Daha fazla et, süt ve süt ürünleri tüketmeye başlayan bu sınıf, küresel gıda ve içecek sektörüne de yön veriyor. Tetra Pak'ın 2011 yılı ikinci çeyreğinde yayınladığı ve yükselen orta sınıfa işaret ettiği Küresel Süt Endeksi'nde, 2010 ile 2020 arasında içme sütüne olan talebin, %30 artış göstereceği ve 350 milyar litreye ulaşacağı tahmini yapılıyor. Bir anlamda süt ve süt ürünleri pazarı önümüzdeki 10 yılda geçmiş 10 yıla nazaran daha hareketli olacak. 17 milyon tona yaklaşan süt üretimiyle Türkiye, dünya 13'lüğüne doğru ilerlediği bu pazardan daha fazla pay alabilecek kapasiteye sahip. Bu hafta Dünya Süt Günü kutlanacak ve bu konular hafta boyu konuşulacak.
Ben, biraz da bu konuşmaların öncülü olmak ve geleceğin 'süte uyanacak küresel yeni orta sınıfı'na dikkat çekmek istedim. Meselelere bakış açımızı genişletebilirsek; sütümüzü AB'ye de ihraç ederiz, Çin'e de, Rusya'ya da, Afrika'ya da. Bu biraz da nereden baktığımıza bağlı…
