Çoğu holding ya da ülkenin ağzını sulandıracak ekonomik güce sahip olan 'Y kuşağı' diye adlandırdığımız 15-29 yaş arası gençlerin ana değeri "özgürlük". Uzmanların 'müthiş bir enerjileri var' dediği bu gençler, görüntüde çevrelerine 'Fransız' gibi algılansalar da geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlı. Mizah anlayışı oldukça yüksek olan gençlerin ortak noktası ne olursa olsun eğlenebilmeleri. Stratejist Selmi Oktar'a göre samimiyet Y kuşağını etkilemek için ilk şart. "Öyleymiş gibi davranıldığında hemen anlar ve tepki gösterirler" diyen Oktar, bu gençlerin kavgacı olmadıklarını da vurguluyor. Konda'nın patronu Bekir Ağırdır da sanılanın aksine geleneklerini bir kenara bırakmayan bu gençlerin gerçek potansiyellerinin, gelecek kaygıları ortadan kalktığında açığa çıktığını söylüyor.
EVRİM GEÇİRDİLER
Ağırdır'ı Trend Group'un ortağı Nurhan Keeler da doğruluyor. Trend Group'un yaptığı araştırmaya göre bağımsız, üretken ve kendini gerçekleştirme peşinde koşan bu gençler, son iki yılda önemli bir dönüşüm içinde. Geleneklerinden kopmayan gençlik bunu bir hazine olarak kullanıp modern dünyanın nimetleriyle başarılı bir şekilde birleştirerek farklılaştı. Bu da onları yurtdışında başarıya götürdü. Gelenekselci kesim son iki yılda yüzde 11 azaldı. Buna karşılık postmodernlerde 2010'a göre ciddi artış var.
İTAAT AZALDI
1980'lerin sonunda yapılan araştırmalarda gençlerin bireysel özgürlüklerine düşkün oldukları görülürken 1995'te özgürlük geri plana düşen bir değer haline gelmiş. Aynı araştırmada 2000'lerde sorgulama, 2010'da yüzleşme ve yaratıcılık ön plana çıkıyor. 2012'ye gelindiğinde ise Y kuşağının belirleyici tavrı eklektik, yani seçici, birçok doğrudan kendine uyanı seçerek yeni bir doğru yaratmak olarak dikkat çekiyor.
HAYAT BİR SAHNE
Stratejist
Selim Oktar da Y kuşağının herhangi bir ideoloji ya da partiyle fanatik bağlantı kurmayacak kadar bağımsızlığına düşkün olduğunu söylüyor. "Bu gençler parti değil hareketin peşinden gidiyor. Çünkü onlar hayatı bir sahne olarak görüyorlar. Okulda, evde, sosyal medyada farklı roller oynamak normalleri. Sihirli kelime ise samimi olmak" diyor Oktar.
YÜZDE 15'İ GELENEKÇİ
Y
kuşağı değer yargıları ve yaşam biçimleriyle beş ana segmente ayrılıyor. Gelenekselciler, fonksiyoneller, eklektikler, postmodernler ve bütünselciler. İlk gruba 'kozalar' da deniliyor. Gençliğin yüzde 15'ini oluşturan bu grubun özellikleri şunlar: "Çatışmayı göze almazlar. Annebabayı sorgulamazlar. Sosyal rollerini kabul ederler. Hedefler yerine yüksek hayalleri vardır."
KÖY İLE KENTİN SİNERJİSİ
Son
yıllarda Türk gençlerinin birçok alanda başarılı işlere imza atması da onların disiplinler arasında rahatlıkla geçiş yapabilmeleriyle bağdaştırılıyor. Nurhan Keeler'a göre kent ile köy yaşamının birbirine karışması, göçün gençler üzerinde yarattığı etki bu tabloda baş rolü oynuyor. Keeler, "Bu gençler köydeki ya da geleneklerindeki değerleri unutmuyor. Onları yurtdışına ya da büyük şehirlere eğitime gittiklerinde öğrendikleri yeni yaşam biçimleriyle mizahi biçimde karıştırıyorlar. Ortaya çok farklı ve başarılı işler çıkıyor. Tek doğruyu reddediyorlar. Biraz ondan biraz bundan tavrını benimsiyorlar" diyor.