Türkiye'nin yabancı yatırımcı çekerken en büyük avantajlarından biri olan 'genç nüfus' yapısı, mevcut doğum hızıyla yakın gelecekte yok olacak. Ipsos Araştırma şirketinin hazırladığı 'Nüfus politikaları' çalışması bu riskin çok da uzakta olmadığını ortaya çıkardı. Araştırmaya göre Avrupa'nın 75-80 yılda ulaştığı yaşlılık hızına Türkiye 30-35 yıl içinde ulaşacak. Araştırma 2050 yılından itibaren Türkiye nüfusunun hızla azalacağını ortaya koyuyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın talebi ile Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü tarafından hazırlanan raporu Ipsos Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Genel Müdürü Tonguç Çoban açıkladı. Rapora göre doğurganlık oranı, yani kadın başına düşen çocuk sayısı 2.1 iken bu sayının 2045 yılında 1.79-1.81 aralığında sabitlenmesi bekleniyor. Yani nüfus artışı 2050 yılına kadar devam edecek, 2050 yılında nüfus 94.5 milyonu bulacak. Ancak 2050 yılından itibaren bu oran sabitlenip düşüşe geçecek. 2075 yılında Türkiye nüfusunun 89 milyon olacağı tahmin ediliyor. Yaşlılık hızı da artıyor. 2013 yılında 5.9 milyon olan 65 yaş üzeri nüfus 2050 yılında 19.5 milyonu bulacak.
TEŞVİKLER YARARSIZ
Pekçok Avrupa ülkesinin bu yaşlanma hızına 75-80 yıl içinde ulaştığının altını çizen Çoban "Doğurganlıkta azalma ve yaş dağılımındaki değişme istihdam, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi alanlarda ciddi etkiler yaratacak" dedi. Dünyada uygulanan nüfus politikalarıyla elde edilen başarılı ve başarısız sonuçların da araştırmada karşılaştırıldığını dile getiren Çoban "Örnekler gösteriyor ki kürtaj yasağı ya da çocuk teşviki gibi önlemler işe yaramıyor" dedi.
KADINA ÇALIŞMA HAYATINDA KOLAYLIK
Yapılması gerekenin uzun süreli kalıcı tedbirlerin alınarak refah düzeyini artırıcı değişiklikler olduğu belirtilen raporda, bir dizi de öneri ele alındı. Buna göre kadın istihdamının arttırılması, ücretli izin süresinin uzatılması, yarı zamanlı çalışma koşullarının artırılması, hamile ve çok çocuklu kadınların daha çok toplum içine çıkarak sosyal hayata katılımının artırılması nüfus artışında işe yarayabilir.
ÇOK SAYIDA HUZUREVİ KURULACAK
2040'A kadar çalışma çağındaki kişilerin sayısının yüksek olması iş gücü açısından bir fırsata dönüşebilir.
Sağlık harcamaları artacak.
Yaşlının bakımı için ciddi sayıda huzurevi ihtiyacı ortaya çıkacak.
En ciddi açığın sosyal güvenlik alanında verilmesi öngörülüyor. SGK'nın fon biriktirmesi gerekiyor.
