Sabancı Vakfı'nın Adana'da başlayıp tüm Türkiye'ye yayılan sosyal sorumluluk yolculuğu bu yıl 40'ıncı yaşını kutluyor. 1974'te Sadıka Sabancı'nın tüm mal varlığını bağışlamasıyla yola çıkan hayırseverlik bayrağını elden ele taşımaya devam edeceklerini belirten Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, "Babaannem 'sen gidersin mal kalır' derdi. Dedemden devraldığı paylaşımcı misyonu oğullarının desteğiyle sürdürdü. Birçok okul, yurt yapıldı. 40 yılda topluma 1.5 milyar dolarlık değer yaratıldı" dedi. Sabancı Vakfı'nın genç, kadın ve engellileri faaliyetlerinin odak noktasına aldığını söyleyen Sabancı, 2000'li yılların başında yeniden yapılandırılan vakfın "stratejik hayırseverlik" anlayışıyla yola devam ettiğini vurguladı. Güler Sabancı, "Bu dönemin en önemli özelliği işbirlikleridir. Her şeyi yalnız yapamayız. Toplumsal kalkınma ve gelişme ancak kamu, özel sektör ve sivil toplumun, birlikte ve etkin çalışmasıyla gerçekleşir. Buna dünyada başarı üçgeni diyorlar. Biz de bu modeli benimsiyoruz" diye konuştu.
8.5 MİLYON TL'LİK HİBE
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan da, Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarına hibe veren ilk vakıf olduklarının altını çizerek, bu kapsamda altı yılda 37 projeye 7 milyon liralık destek sağladıklarını ifade etti. Koyunsağan, "Altı yıldır sürdürdüğümüz hibe programıyla 72 ile gittik. Bu yıl rakamı 8.5 milyon liraya ulaştıracağız" dedi. Sorunların çözümünde aktif rol aldıklarını ve kalıcı etkilere odaklandıklarını belirten Koyunsağan 40 yılda 120'den fazla kalıcı eser yaptıklarını kaydetti.
"BAŞKA BERKİN'LER OLMASIN"
Önceki
gün hayatını kaybeden Berkin Elvan'a rahmet, ailesine başsağlığı dileğiyle konuşmasına başlayan Güler Sabancı, toplumsal sağduyu için de çağrıda bulundu. Sabancı, "Üzüntümüze rağmen sabırlı olmalı, başka Berkinler olmaması için sağduyulu davranmalıyız. 'Biz' duygusunu unutmadan bu seçim dönemini atlatmalıyız. Bu ülkenin hepimizin olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Birbirimize ihtiyacımız var" dedi. Güler Sabancı, topluluk olarak Türkiye'nin potansiyeline güven duyduklarını belirterek, sağlıklı gelişmenin ancak demokrasiyle sağlanabileceğini vurguladı.