TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz; "AB ile Türkiye arasında olan Gümrük Birliği Anlaşmasından dolayı, AB'nin 3. Ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmaları dolaylı olarak Türkiye'nin aleyhine çalışıyor. Şu ana kadar 17'ye ulaşan bu tip anlaşmaların, Türkiye dahil 3. ülkeler için refah seviyesini azaltıcı olacağı öngörülmekte. Bunlara ilaveten ABD ile AB arasında görüşmeleri yapılan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı" (TTYO) gerçekleşirse, yapılan ekonometrik hesaplamalara göre anlaşmanın dışında kaldığımız ya da ABD ile karşılıklı bir serbest ticaret anlaşması imzalamadığımız takdirde yıllık 20 milyar dolara yakın bir zarara uğrayacağımız konuşuluyor, dolayısıyla bu anlaşmanın dünya ve Türkiye ekonomisi üzerine etkileri çok önemli." dedi. Akyüz, bu açmazdan çıkabilmek için 3 alternatif olduğunu vurguladı. Akyüz'e göre; AB giriş sürecinin çok hızlandırılması, AB'ye girip söz konusu anlaşmanın etkilerinden kurtulmak ya da ABD ile paralel olarak serbest ticaret anlaşmasını eşzamanlı olarak gerçekleştirmek, tüm bunlar olamadığı taktirde son alternatif ise AB ile olan Gümrük Birliği Anlaşması'ndan çıkarak yerine Serbest Ticaret Anlaşması imzalanması" dedi.
Aynı toplantıda konuşmacı olarak yer alan Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdür Yardımcısı Joost Korte, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede; "AB'nin uzun yıllardan bu yana uyguladığı düzenlenmiş piyasa politikasının hatalı olduğunu kabul ederek, artık tamamen serbest piyasa ekonomisine döndüklerini belirtti. Şu anda serbest ticaretin önünde AB olarak iki engelleri olduğunu dile getiren Joost Korte, bu engellerden birinin süt diğerinin ise şeker kotaları olduğunu söyledi. 2015 yılında süt kotalarının, 2017 yılında ise şeker kotalarının AB'de kalkacağını ve bundan sonra tam olarak serbest ticaretin önünün açılacağını dile getirdi.
Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdür Yardımcısı Joost Korte, "Gümrük Birliği konusunda Rint Akyüz'e katıldığını, ancak sorunun iki taraflı olduğunu, tek kabahatin AB'de olmadığını belirterek AB ile Türkiye arasında olan Gümrük Birliği Anlaşmasının yeniden elden geçirilerek sorunların ortadan kaldırılması için anlaşmada yer alan konuların mutlaka revize edilmesi gerektiğini ve AB'nin yapacağı Serbest Ticaret Anlaşmalarında bundan sonra mutlaka Türkiye'yi gözetmesinin şart olduğunu ifade etti.