Bakan Yılmaz, Uluslararası Yatırım Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin son 10 yılda kat ettiği gelişmeleri anlattı.
Bugünkü dünyada sadece ekonomik gelişmelere bakarak yatırım yapmanın doğru olmadığını belirten Yılmaz, sosyal boyutu ihmal edilmiş bir politikanın sürdürülebilir olmayacağının açık olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin son yaşanan küresel krizde fiilen stres testini yaşadığını anlatan Yılmaz, Türkiye'nin bu testen başarıyla çıktığını, bir tek bankanın batmadığını, belki 2009 yılında mali dengede küçük bir bozulma yaşandığını, ama hemen sonrasında bu dengenin düzeldiğini söyledi.
Hukukun ekonomi açısından da çok önemli olduğunu düşündüklerini vurgulayan Yılmaz, "İyi işleyen bir adalet sisteminin ekonomi açısından da hayati öneme sahip olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin atılan adımlarla çok daha öngörülebilir bir ülke haline geldiğinin altını çizen Yılmaz, yatırımcıların ülkelerin sadece bugünlerine değil, gelecek perspektifine de baktığını ifade etti.
Geçen yıl Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan sermayenin 12,8 milyar doları bulduğu bilgisini veren Yılmaz, bir taraftan Türkiye'den çıkıp başka yerlere yatırım yapan yatırımcıların da olduğunu, kendisinin verdiği rakamın net değil brüt olduğunu belirtti.
Son dönemde yeni bir plan hazırladıklarını belirten Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"10. 5 yıllık plan 2014-2018 dönemini kapsıyor bu plan. Bu planımız Meclisimizden de geçerek kabul edildi. Bu planda da üzerinde en fazla durduğumuz şey yatırım ortamının iyileştirilmesi. Türkiye'nin bütün dünyadan gelecek yatırımcılar için, ama özellikle de kendi doğal coğrafyasından kültürel coğrafyasından gelecek yatırımcılar için çok daha avantajlı hale getirilmesi. Bürokrasiyi sürekli bir şekilde azaltmaya devam edeceğiz. Özellikle yatırımcılar için yatırım yeri tahsisi konusunda sistematik bir takım altyapılar, bilgi altyapıları kurmaya dönük çalışmalarımızı önceliklendiriyoruz."
"Türkiye olarak ikinci bir sıçrama yapmak istiyoruz"
Bakan Yılmaz, 2014-2018 dönemi sonunda hedeflerinin Türkiye'ye 94 milyar dolarlık uluslararası yeni bir yatırım girişi sağlamak olduğunu söyledi.
Diğer bir hedeflerinin ise Dünya Bankası'nın iş yapma kolaylığı sınıflandırmasında da Türkiye'nin ilk 50 ülke arasına girmesini istediklerini aktaran Yılmaz, çalışmalarının da bu yönde olduğunu kaydetti.
Türkiye'de yatırım yapan şirketleri kendi şirketleriymiş gibi gördüklerini anlatan Yılmaz, son teşvik sistemi hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Türkiye olarak ikinci bir sıçrama yapmak istediklerinin altını çizen Yılmaz, Türkiye'nin 2023 hedeflerinden bahsetti.
İstanbul'a yönelik çok ciddi altyapı projeleri yürüttüklerini anlatan Yılmaz, Kanal İstanbul Projesi'nin altyapısını oluşturduklarını, yakında somut adımları atacaklarını ifade etti.
Türkiye'nin 2023 yılına giderken çok daha büyük kapasiteli limanlara ihtiyaç duyacağını kaydeden Yılmaz, bu çerçevede Karadeniz'deki Filyos Limanı'nı yakında ihale edeceklerini, altyapısını kamu olarak yapacaklarını, ardından yap-işlet-devret yöntemi ile de özel sektörü oraya davet edeceklerini söyledi.
Ege Bölgesi'ndeki Çandarlı Limanı'nda da ciddi çalışmalar yürüttüklerini bilgisini veren Yılmaz, Mersin Limanı ile ilgili çok önemli projelerinin söz konusu olduğunun altını çizdi.
"3. havalimanının katma değer vergisi hariç kira bedeli 30,2 milyar dolar"
Yılmaz, 2014-2018 yılları arasında kamu olarak 250 milyar dolarlık bir yatırım hacmi öngördüklerini söyledi.
Bu dönem, 2023 yılına kadar uzatıldığında ise yaklaşık 700 milyar dolarlık bir yatırım hacmi öngördüklerini vurgulayan Yılmaz, aynı dönemde bu tutarlara ilave olarak 200 milyar dolarlık kamu-özel sektör işbirliği modeli ile projelerin gerçekleştirileceğini tahmin ettiklerini kaydetti.
3. havalimanının katma değer vergisi hariç kira bedelinin 30,2 milyar dolar olduğunu belirten Yılmaz, projenin yatırım tutarının ise 10,2 milyar dolar olduğunu, çalışmaların yakında başlayacağını, tamamlandığında 100 milyonun üzerinde bir yolcu kapasitesi olacağını dile getirdi.
Şehir hastaneleri kapsamında şimdiye kadar 11 projenin sözleşmesinin imzalandığını anlatan Yılmaz, bu projeler ile yatak sayısını 18 bin artırmayı hedeflediklerini, bunların yatırım tutarının 12,6 milyar lirayı aştığını ifade etti.
Yılmaz, sukukun altyapı yatırımlarının finansmanında kullanılması yönündeki çalışmalarını devam ettirdiklerini anlattı.
Yılmaz, Türkiye'nin 4,1 milyon konut ihtiyacı olduğunu, bu bağlamda çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi.
Kentsel dönüşümler açısından bakıldığında Türkiye'de 400-500 milyar dolarlık bir pazar olduğunu ifade eden Yılmaz, Türkiye'nin inşaat sektörünün 2002-2012 yılları arasında yıllık ortalama 5,6 büyüdüğünü, sektörün her yıl 35 milyar dolar civarında katma değer ürettiğini sözlerine ekledi.
