Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Bu buluşma vesilesiyle TÜSİAD Başkanlığı'nı üstlenen Haluk Dinçer'e ve yönetim kurulu arkadaşlarına başarılar dilerim.
Türkiye'de taş üstüne taş koyan, TÜSİAD üyesi işadamlarına şükranlarımı sunuyorum.
2001'deki büyük kriz büyük bir sıkışmanın neticesinde ortaya çıkmıştı. Anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla ortaya çıksa da on yıllar boyunca yaşanan sıkışmanın neticesiydi.
28 Şubat müdahalesi halkın iradesiyle gelmiş iktidarı devirdi. 28 Şubat'ta seçimle gelmiş hükümet manşetlerle, ayak oyunlarıyla görevden uzaklaştırıldı.
Türkiye'de öyle bir sistem inşa edilmiş ki, ne zaman işler iyiye gitse, herkes kazanmaya başlasa, o zaman darbe olmuş, o zamanlarda müdahale ortaya çıkmış.
70'lerde Türkiye ivme yakalayınca önce anarşi geldi, okullarımıza gidemez hale geldik.
Birileri sadece biz kazanlım dedi.
Biz göreve gelirken herkes kazanacak, Türkiye kazanacak dedik.
Esnafı ihmal etmedik. Onların yüzde 47 olan faiz yükünü yüzde 4'lere kadar çektik.
Türkiye'de 6 teşvik bölgesi var. Sanayide ilerlemeyi biz yapmayacağız. Yapacağımız şey iş dünyasına yol açmıştır. Sanayide ilerleme özel sektörün öncülüğünde olmalı.
Sizler yeter ki 6. bölgeye, 5. bölgeye, 4. bölgeye yatırım yapın, bizler hizmetkarı oluruz. Bu bölgelere yapılacak yatırımlar sıçrama getirir.
Bu yıl itibariyle yüzde 3 gibi bir büyüme öngörülüyor.
Belli kesimlerin kazandığı Türkiye'den 77 milyonun kazandığı bir Türkiye'ye geldik.
Açık konuşacağım, gizli ajandam yok. Bir bankanın yöneticisi, karamsar tablo ortaya koyuyor. İncelettirdim. O bankanın son 12 yılda aktifleri 8 kat büyümüş. Mevduatı 6 kat büyümüş. Bu tabloyu görünce el insaf dedim.
Gezi ve 17 Aralık komplosuna karşı dik durduk. Ağaç dediler. Park dediler, sokakları yapmadılar.
Gezi iddianamesindeki telefon konuşmaları asıl maksadın ne olduğu ortaya koyuyor.
17-25 Aralık bir darbe girişimiydi. Bütün amaç eski Türkiye'ye geri dönmekti.
Ananas meselesinde, tespih meselesinde kimse ağzını açmadı.
Ben görevdeyken 'Dönemin Başbakanı' diye tutanaklar tutulup yargıya sevk ediliyor Bu ihanet çetesine ses çıkaramayanlar oldu.
Avrupa, Amerika medyasında üç tane yalan haber çıktı diye bu ülkenin itibarı zedelenmez.
Bu kervan yürümeye devam edecek. İçeriden bu ihanet şebekelerine destek verenlere rağmen bu kervan yürüyecek.
Batmış olan ülkenin notunu 6 derece yükseltiyorlar.
Siyaseten deviremedik ekonomik olarak devirelim çabası içindeler.
Her türlü algı operasyonunun, darbe girişiminin karşısında milletçe dimdik durduk, durmaya devam edeceğiz.
Kaybolan itibar Türkiye'nin değil, o medya kuruluşlarının, derecelendirme kuruluşlarının itibarıdır.
Biz buralara kredi derecelendirme kuruluşları ile gelmedik.
Hukuk sisteminin içine sızmış paralel uzantılara rağmen iş dünyasından ilk defa bugün ses duyuyorum. Teşekkür ediyorum.
Bir banka batırılmaya çalışılmıyor, o banka batmış zaten. Taşıma su ile ayakta durmaya çalışıyor. Batan bir finans kuruluşunu devam ettiremeyiz.
Bugün burada dinlediklerimi Başbakan Davutoğlu ile paylaşacağım. Gezi olaylarının arkasında durmak milli iradeye karşı cephe almaktır.
İş dünyası ekonomi ile ilgilendiği kadar siyasal meselelerle de ilgilenir.
STK'lar ya da vatandaş her istediği yerde istediği şekilde miting ya da eylem yapamaz. Gösterdiğimiz yerlerde miting yapılmasında sakınca yok. Dert toplumun huzurunu bozmak ve bir endişeye zemin hazırlamak.
Paralel ihanet cephesi darbenin ve hukuksuzluğun arkasında duruyor.
Gezi olayları ve paralel yapının arkasında olanları, lojistik destek verenleri çok iyi biliyoruz.