Türkiye'nin dinamik ve büyümek isteyen şirketleri, Avrupalı rakiplerine fark atmaya başladı. Özellikle son yıllarda Türkiye'ye gelen turist sayısındaki artış saat sektörüne yaradı. Buna bir de Türk şirketlerin pazarlıktaki esnekliği eklendiğinde birçok Avrupalı saat markasının satışında Türkiye birincilik sırasına oturdu. Turistlerin ilk öğrendiği cümleler, 'Son ne olur' ya da 'bize ne yaparsın' kalıpları oluyor. Bu da mevcut fiyatın altına inemeyen Avrupalı şirketlere göre Türkler'i avantajlı hale getiriyor.
Avrupa'da pazarlık yok
Sadece Arap ya da Ortadoğulular değil batılı turistler bile kendi ülkelerinde üretilen saatleri artık 'pazarlıkla' Türkiye'den almaya başladı. Dedesinin 1956'da kurduğu Yeni Hayat şirketini, 2001'de tekrar canlandıran Burak Şener de, Türk şirketlerinin rekabetçi yapısının başarıyı getirdiğini söyledi. Patron Burak Şener ve eşi Beyza Şener, turistlerin istisnasız pazarlık yaptığını belirtiyor. Burak Şener, "Arap müşterilerimiz yüzde 50 indirimle kapıyı açıyor. Özellikle Avrupalı turistler kendi ülkelerinde olan saatleri bile bizden almayı tercih ediyor. Çünkü, bir kere bizde pazarlık marjı var. Batılı turist Türkçe 'Son ne olur' demeyi öğrenmiş, her gelen mutlaka pazarlık yapıyor. Özellikle cruise'larla gelen turistler iyi alıcı" dedi. Burak Saat'in, SwissMilitary by Chrono, Vendoux Paris ve Delbana markalarının Türkiye resmi distribütörü olduğunu söyleyen Şener, fiyat aralığının ise 100 lira ile 30 bin lira arasında değiştiğini vurguladı. İlk mağazasını Fatih sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettikten hemen sonra yapılan Fetih Camii'nin altında olduğunu söyleyen Şener, tarihi bir mekanda çalışmanın turistleri çekmesi açısından avantajlı olduğunu belirtti.