Türkiye'deki istihdamın yüzde 78'ini, katma değerin yüzde 55'ini, yatırımların yüzde 50'sini, ihracatın ise yaklaşık yüzde 60'ını gerçekleştiren
KOBİ'ler için finansmana erişim hayati önem taşıyor. KOBİ'ler için finansmanın tek adresi tabii ki bankacılık sektörü değil. Finansal Kurumlar Birliği (FKB) çatısı altında faaliyet gösteren finansman şirketleri de, 2014 yılında yapılan birçok düzenlemenin ardından,
kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olma itibarını da arkasına alarak, zorlu rekabet şartlarına rağmen, finansal sistem içindeki payını artırmaya çalışıyor. Finansman şirketleri, 6361 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler sonrasında, stok finansmanı da yapabilen kurumlar haline geldi. 2014 yılında finansman şirketlerince kullandırılan krediler yüzde 23 oranında artarak
17.8 milyar TL seviyesine ulaştı. Bireysel taşıt kredilerinde azalış olmakla birlikte finansman şirketleri yalnızca tüketiciyi finanse eden şirketler olmayıp,
KOBİ lerin yatırım mallarını da finanse ederek üretime ve özellikle ekonominin lokomotifi olan inşaat ve taşımacılık gibi sektörlere de finansman sağlıyor. Yeni açılan ticari taşıt kredileri geçen yıl yüzde 75 arttı. Finansman şirketlerince kullandırılan kredilerin yüzde
30'u bireysel taşıt, yüzde
70'i ise ticari taşıt kredilerinden oluştu. Finansman şirketlerinin kredi portföyünün çoğunluğu KOBİ'lerin
yatırım malı olarak satın aldığı ticari araç, kamyon, otobüs, çekici gibi ürünlerin finansmanına yönelik. Bankalar gibi mevduat kaynağına sahip olmamaları, mevzuattan kaynaklanan
rekabet eşitsizlikleri ve satıcılarla sözleşme yapma zorunluluğu gibi faktörler finansman şirketlerinin gelişimini olumsuz etkiliyor. Bankalarla eşit rekabet ortamının sağlanmasına yönelik düzenlemelerin yapılması ve mevzuattan kaynaklanan
engellerin kaldırılması bu şirketlerin önünü açacak.