1980 'de yaşanan ekonomik krizin ardından ülkelerin ekonomik anlamda yeniden yapılanma sürecine girdiğini ve küreselleşme olgusunun ön plana çıktığını belirten Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu, "Neoliberal politikalar, piyasaların serbestleştirilmesi, ihracata dayalı büyüme, devletin üretimden çekilmeye başlaması, piyasa düzenlemelerinin gevşetilmesi, yeni mali araçların kullanımı, küresel ekonomiye entegre olma çabaları, özel girişimciliğin teşviki, teknolojik gelişmelere açıklık, rekabetçi bir ortamın yaratılması bu sürecin belirleyici unsurları oldu" dedi.
YENİDEN YAPILANMA
1980 ve sonrasındaki süreçte ilk olarak bu politikalara uygun hukuki ve kurumsal yapının sağlanmasının amaçlandığını hatırlatan Taşkesenlioğlu, bu dönemde yaşanan ekonomik krizlerin de yapısal reformların gözden geçirilmesine neden olduğunu kaydetti. 2001 krizinde ekonomisi ve bankacılık sektörü ciddi hasar gören Türkiye'nin, ekonomik anlamda bir yeniden yapılanma sürecinden geçtiğini ifade eden Taşkenlioğlu, "Bu süreç sayesinde istikrarlı sonuçlar elde etmeye başlayan ülkemiz, 2008'de patlak veren küresel ekonomik krizi yara almadan atlatırken, kamu bankaları dâhil hiçbir bankaya sermaye yardımı yapmak zorunda kalmayan çok az ülkeden biri oldu" diye konuştu.
BANKALAR GÜÇ VERDİ
Başarılı ve istikrarlı büyüme rakamlarıyla dikkat çeken Türkiye ekonomisinin, bugün dünyanın en büyük 16. ekonomisi olarak küresel ekonominin önemli aktörleri arasında yer aldığını kaydeden Taşkesenlioğlu, "Ülkemizin bugün geldiği noktada bankacılık sistemimizin küresel krizlere karşı direncinden aldığımız gücün de önemli bir katkısı var. Güçlü bankacılık sistemimiz ve istikrarlı ekonomi politikalarımızla ekonomik büyümemizi bundan sonra da sürdüreceğimize ve dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasındaki yerimizi koruyacağımıza inanıyorum" dedi.
TEKNOLOJİ ÖN PLANDA
Türk bankacılık sektörünün gerek güçlü sermaye yapısı gerek aktif büyüklük açısından oldukça başarılı bir konumda bulunduğunu vurgulayan Taşkesenlioğlu, "Bankacılık sektörümüzün aktif büyüklüğünün pek çok Avrupa ülkesinin ekonomisinden büyük olduğu gerçeği de sektörümüzün başarısını bir kez daha ortaya koyuyor. Teknoloji açısından baktığımızda da bankaların da teknoloji alanına yaptıkları yatırımlarla güçlendiğini görüyoruz. Çünkü teknolojinin her geçen gün yeni imkânlar sunması 10 yıl önceki yöntemlerle bankacılık yapmayı giderek zorlaştırıyor. Günümüzde bankacılık, teknoloji alanındaki yenilikleri merkeze alarak gelişiyor. Dolayısıyla bankacılık sektörünün teknolojik açıdan bugün sahip olduğu imkânları iyi değerlendirdiğini düşünüyoruz" diye konuştu. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırım kararı beklentisinin piyasalarda dalgalanmalara syol attığını belirten Taşkesenlioğlu, "Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) parasal genişleme politikasının likidite endişelerinin ortadan kalkmasını ve Fed kararının etkilerinin daha kısıtlı olmasını sağlayacağını söyleyebiliriz. Bu etkinin görece kısıtlı kalmasında Fed'in faiz artırım kararının uzun süredir beklenmesinin ve piyasalarda buna göre pozisyon alınmasının da önemli etkisi olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla bu durumun Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz bir etkiye neden olmasını beklemiyoruz. Türkiye ekonomisi hedefleri doğrultusunda sonuçlar elde etmeyi sürdürecektir" dedi. Halkbank'ın KOBİ bankacılığındaki liderliğini sürdürdüğünü söyleyen Taşkesenlioğlu, reel sektörün öncelik verdikleri alanlar arasında yer alacağını ifade etti.
Doğru ve güvenilir gazete
Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Sabah gazetesinin 30'uncu kuruluş yıldönümü ile ilgili olarak, "Sabah gazetesi, 1985'ten bu yana, 30 yıldır her gün ülkemizin gündemini doğru ve güvenilir bir bakış açısıyla okuyucularıyla buluşturuyor. Pek çok değerli gazetecinin yetişmesine katkı sağlayan gazete, tarafsız yayıncılık anlayışıyla Türk basının kilometre taşlarından biri olma özelliği taşıyor. Bu vesileyle ilk çıktığı günden bu yana Türkiye'nin en çok okunan gazeteleri arasında yer alan Sabah gazetesinin 30'uncu kuruluş yıldönümünü en içten dileklerimle kutluyor, daha nice 30 yıllar diliyorum" dedi.
HEDEF İLK 150'YE GİR
Markayı yurtiçi ve yurtdışında daha yükseklere taşımayı hedeflediklerinin altını çizen Taşkesenlioğlu, "Bu doğrultuda 2015-2020 için yol haritamızı yeniden belirledik. Bilanço yapımızı ve uluslararası piyasalarda sahip olduğumuz itibarı daha da güçlendireceğiz. Güçlü sermayemizle gelecek 5 yılda da önemli başarılara imza atmayı ve Türkiye'nin en verimli bankası olma yolunda emin adımlarla ilerlemeyi sürdüreceğiz. Bu çalışmalarımız sonucunda Halkbank'ın dünyanın en büyük 150 bankası arasında yer almasını hedefliyoruz" diye konuştu. Bu yıl 50 şube açmayı ve bankaya bin 500 kişi daha almayı planladıklarını kaydeden Taşkesenlioğlu, "Diğer yandan,bireysel bankacılık alanında da Paraf'la yaptığımız atılımı sürdüreceğiz. 3.4 milyon kart adedine ulaşan Paraf'ın özellik ve kampanyalarına yenilerini ekleyeceğiz" dedi.
