Özellikle 2002 ile birlikte hızlı bir gelişime sahne olan organize perakende sektörü, son 10 yıldır yakaladığı istikrarlı büyüme trendiyle Türkiye ekonomisine güç sağlayan ana dinamolardan biri haline geldi. Perakende sektöründeki organize pazarın gelişmiş ülkelere kıyasla yüzde 35-40 gibi düşük bir pazar payına sahip olması ve bu oranın her yıl yükselmesi, yabancı yatırımcılar için sektördeki potansiyelin açık bir göstergesi oldu. Hazır giyim firmalarının ise büyük atağı 2003'ten sonra başladı. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde başlayan AVM yatırımları birbirini takip ederek gelişimini sürdürdü.
Perakende sektörünün önümüzdeki dönemde gelişimi için birçok pozitif unsur var. Bunlar;
Petrol fiyatındaki düşüşün olumlu sonuçları, hane halkı harcamalarında benzin fiyatlarının da aşağı yönlü harekete geçmesinin yaratacağı etki
Turizm ve turizm gelirlerinin yükselişi
Yurtdışında artan ve çeşitlenen marka ve mağaza sayısı
Yalnızca iç ya da dış pazar bağımlılının olmaması. Pazar alternatiflerinin bulunması, planlanan yeni yatırımların etkisi
Doğu ve Güneydoğu'da istikrarın sağlanması, ticari potanisyelin artması
Organize perakende oranının halen başka ülkelere kıyasla düşük olması, bu anlamda sektörün potansiyelindeki yükseliş
EKONOMİNİN LOKOMOTİFİ
EDİTÖRDEN - ÖZGE YAVUZ
Sektörün gelişimine yakın takip
2003 yılında gazeteciliğe başladığımda yeni yeni filizlenmeye başlayan perakende sektörü, özellikle 2004'ten sonra hızla açılan alışveriş merkezleriyle birlikte atağa kalktı.
Her gün yeni bir Türk markasının mağaza açılışı yapılıyor, pazara aynı dönemde yabancı markalar da giriyordu. Perakende sektöründe alevli bir "yerliyabancı marka" savaşı başlamış, bu süreç de birkaç yıl sürmüştü. Ancak Türk markaları bu rekabete öyle iyi hazırlandı ki, bugün geldiğimiz noktada yerli yabancı tüm firmalar alışveriş merkezleri ve caddelerde yan yana güçlü bir şekilde mücadele eder hale geldi. Türk perakendecileri, geçtiğimiz 10 yılda çok önemli mesafeler katetti.
Kurumsallaşma, insan kaynakları ve teknolojiye yatırım yapan ve en önemlisi de tasarım ve üretim gücünü katlayan markalar, bugün yurtdışına açılmaya başladı. Dünyanın en önemli moda merkezlerinde yabancı devlerle yan yana iş yapan Türk markaları, ülkemizi de yurtdışında başarıyla temsil ediyor.
Sabah gazetesinin 30'uncu yılını değerlendirmek üzere biraya gelme teklifinde bulunduğumuz sektörün önemli liderleri, düzenlediğimiz toplantıda, 30 yılı anlattı. "Nereden nereye geldik, yoktan bir sektör var ettik" diyen liderlerin şimdiki hedefi yurtdışındaki etkinliklerini artırmak. Üretim, tasarım, yönetim ve pazarlama kabiliyeti yüksek olan Türk markalarının global arenada çok başarılı olacağı kesin...