Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sami Kariyo, Türk markalarının özellikle geçtiğimiz 15 yılda önemli bir yol aldığını söyledi. Artık "Türk Malı" kavramından "Türk Markası" sürecine doğru gitmek gerektiğini belirten Kariyo, Türkiye'nin markalı ekonomiye dönüşüm stratejisinin kendileri için çok önemli olduğunu kaydetti.
TEKNOLOJİNİN PAYI
Türkiye'nin ekonomik olarak daha da güçlenmesinin ana koşulunun markalı üretim ve ihracat olduğunu ifade eden Kariyo, "Halen bir üretim ülkesi olarak bilinen Türkiye'nin, katma değeri yüksek üretime yönelmesinin, üretime değer katarak marka ve markalı ürün ihraç etmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Marka ekonomisinin gereklerinden biri olarak, İstanbul'un modanın merkezi haline gelmesi, aynı zamanda da bir alışveriş destinasyonuna dönüşmesi sürecinde İstanbul Shopping Fest'e büyük önem veriyoruz" diye konuştu.
Sami Kariyo, perakendenin bugün geldiği süreçte hangi şartlar altında olursa olsun yatırıma olumlu cevap vermeye çok yatkın bir sektör olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bu, boşa söylenmiş bir laf değil. Teknoloji denen şey bizi, bütün aksiyonlarımızı gerçek zamanlı yapma şansına kavuşturdu. Bugün mağazalarımızda ne oluyorsa yarım saatte öğreniyoruz. Perakendenin bir sürü farklı sektörden en büyük farkı burada."
Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sami Kariyo, perakendede sürecin, "Türk Malı" değil "Türk Markası" olması gerektiğini vurguladı
Yurtdışında 20 bin mağazaya ulaşacağız
Kariyo, Türk markalarının yurtdışında halen 4 bin mağazası olduğunu söyledi. Rakamın 2023'te 20 bine çıkacağını belirten Kariyo, "Buna ulaşmayı çok imkânsız görmüyoruz. Bizim amiral gemisi markalarımız var. Örneğin LCW. Önümüzdeki 10 yıl içinde 1.000 mağaza açmayı hedefliyor. Türkiye kişi başı 15-20 bin dolar gelire ilerlediği takdirde bunlar gayet mümkün olacak" dedi.
