30 yıl öncesinin Türkiye'siyle Yeni Türkiye'nin geldiği nokta birbirinden çok farklı. Bu değişimde imzası olan sektörlerin başında ise inşaat geliyor. Daha 15 yıl öncesine kadar mimari disiplinden uzak, kalitenin, teknolojinin, kurumsallığın adının bile geçmediği kaotik bir ortam vardı. Bırakın malzeme çeşitliliğini, hazır beton bile yoktu. İş güvenliği kavramı söz konusu dahi değildi. Devlet yatırımları
yıllarca bitmek bilmez, halkı canından bezdirirdi.Sektör ufak-tefek, dağınık, mahalle arası tekil inşaat işleriyle yoluna devam
ediyordu. Bugün geldiğimiz noktada Türk şirketleri geliştirdikleri projelerle dünyaya adını duyurmayı başardı. Türkiye'nin kalkınma hamlesinde büyük rol oynayan firmalar, Yeni Türkiye'nin mimarı oldu. Milyar dolarlık projeleri üstlenen yatırımcılar, sadece bölgede değil tüm dünyada yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor.
Türkiye son 12 yılda politik istikrarı yakalayıp,ekonomik potansiyelini de adım adım hayata geçirmeyi başardı. Güçlü hükümetler, özel sektörün önünü açan yönetim anlayışı ve politikada sağlanan istikrarla birlikte vergi oranlarının düşürülmesi, istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması, yeni teşvik sistemi, mevzuatın basitleştirilmesi, mükelleflere sunulan hizmet kalitesinin artırılması
gibi pek çok uygulamayla birlikte sektör, ekonominin ana ekseni konumunu güçlendirdi. Şüphesiz bu süreçte Sabah gazetesinin sektöre verdiği destek de yansınamaz. Sabah, yatırımcıyla okuyucuyu buluşturan, onlara bilgileri en doğru biçimde aktaran yayın politikasıyla 30 yılı geride bıraktı. Gönlümüz gelecek 30 yıllarda da ülkeye katkı sağlayacak sektörün yanında olmaktan yana. Yeni Türkiye'yi hedeflerine birlikte taşıyacağız...