Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin G20 Dönem Başkanlığı'nda "düşük gelirli" ülkelerin de ileriye dönük küresel ekonomi planlamasında yer alacağına vurgu yaptı. Davutoğlu, geçen yıl G20 toplantısında belirlenen ve küresel ekonominin 2018'e kadar yüzde 2 büyümesini öngören hedef içinse, "Bu zor görünüyor" dedi. G20 Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'na katılan Davutoğlu şu mesajları verdi:
KRİZLERDEN DERS ALDIK
1999 yılından sonra Türkiye ve Latin Amerika'da krizler yaşandı. Biz birçok ders aldık. Türkiye'de yaşadığımız krizden sonra çok sayıda ekonomik reform gerçekleştirdik ve şimdi çok daha fazla güçlü, istikrarlı, sürdürülebilir, mali ve parasal dengemiz var. Ekonomik büyümemiz disipline edilmiş bir tutum üzerine kurulmuş durumda.
İSTİKRAR İÇİN SEÇİM YAPIYORUZ
2009'da dışişleri bakanı olduktan sonra geçen 5 yıllık sürü içerisinde Yunanistan'dan 6-7, Romanya'dan 7-8 meslekdaşımla görüştüm. Siyasi istikrarsızlık ekonomik krizlere paralel olarak gider. Siyasi istikrarsızlık bütün uluslar için bir sıkıntıdır. Türkiye olarak bu yıl biz demokratik bir seçim yaptık. Siyasi bir istikrara kavuşmak için bu seçime tekrar gideceğiz. Geçen yıl G20'de yüzde 2 büyüme hedeflenmişti ama bu zor görünüyor. Biz düşük gelirli en az gelişmiş ülkelere bir atıfta bulunduk. Küresel ekonomiyi ileriye dönük olarak planlayacaksak, küresel ekonominin bütün unsurlarını işin içerisine katmak durumundayız. Düşük gelirli ülkelerde küresel plana dahil olmalı.
GENÇ İŞSİZLİK YÜKSEK
Gençlerin istihdamı veya işsizliği, gündem maddelerimizin en önemlilerinden biri. Ülkelerimizde genç işsizliği kabul edilemeyecek kadar yüksek düzeyde. G20 çalışma bakanları daimi olarak iş gücü piyasasının dışında kalma riski olan genç insanların miktarını yüzde 25 azaltma konusunda bir taahhütte bulundu, bu önemli.
ANA GÜNDEM YATIRIM
Büyümenin eşitlik içerisinde olması gerekir ve bu büyümeden, toplumun her sektörü payını almalı. Bu niceliksel hedef, bize fayda sağlayacaktır. Genç insanlarımıza daha iyi istihdam şartları ortaya koyacağımızı düşünüyorum. G20 sadece bugünün sıkıntılarına eğilmiyor, aynı zamanda gelecek nesillerin de sıkıntılarına eğiliyor, bu da bunun bir göstergesi. Yatırım büyümenin kaynağıdır. Bu da Türkiye dönem başkanlığının ana gündem maddesi olmaya devam edecek. Zirve toplantısında da bunu göreceğiz. Antalya Zirvesi için bir çerçeve çizmiş olduk.
ANA REFERANS KOBİ'LER
Eğer
biz ülkelerimizde kitlelerin sıkıntılarını göremiyorsak, mesela işsizlikle alakalı, sadece hazırlayacağımız makroekonomik politikalar ekonomimizin geleceğine merhem olamaz. İşte bu nedenle KOBİ dediğimiz yapı bizim için ana referans noktasıdır. Burada KOBİ'ler toplumun farklı segmentleri arasında bir köprü vazifesi görür. Ekonomide sadece hiyerarşik bir yaklaşım yoktur, bunların dağılmış olması gerekir.
PETROL VAR ELEKTRİK YOK
Türkiye'nin
etrafındaki 6-7 ülkede merkezi hükümetler ülkenin bütün topraklarını kontrol edemeyecek noktada. Suriye, Libya ve Irak aynı durumda. Irak dünyanın en büyük üçüncü petrol rezervine sahip ama ülkenin birçok yerinde elektrik yok. Irak ve Libya tekrar ayağa kalkarsa, petrol üretimi artacak. Jeopolitik riskler ekonomik durumdan izole edilemez.
KOBİ'LERDEN İHRACAT HAMLESİ
Hükümet
KOBİ'lere 2018 sonuna kadar 150 milyar dolarlık ihracat hedefi koydu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla hazırlanan "KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018)"nın kabulüne ilişkin karar, Resmi Gazete'de yayımlandı. Eylem Planı'na göre KOBİ'ler tarafından yapılan ihracatı 150 milyar dolar seviyesine ulaştırmanın yanısıra ihracat yapan KOBİ sayısı 60 bine çıkarılacak. KOBİ'lerin ticari kesim Ar-Ge harcamalarındaki payı yüzde 33 seviyesinde korunacak.
FİRMALARIN KREDİ BAĞLILIĞI AZALMALI
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, firmaların bankadan aldıkları krediye bağlılıklarını azaltabilmek ve uzun vadeli yatırımcıları çekebilmek için uluslararası kabul görmüş kurumsal yönetişim prensiplerini ve uygulamalarını benimsemeleri gerektiğini söyledi. G20/OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri'nin tanıtımı amacıyla, OECD Genel Sekreteri Angel Gurria ile ortak basın toplantısı düzenleyen Yılmaz, küresel krizin başlangıcından bu yana bankacılık sektörünün risk algısının değişmesiyle fonlama ortamında sıkıntı yaşandığına işaret etti. Yılmaz, finansman enstürmanlarının geniletilmesi için sermaye piyasalarının rolünün arttığını söyledi. OECD Genel Sekreteri Angel Gurria ise "Dünya değişiyor, kurumsal yönetişim de buna ayak uydurmak zorunda" dedi.