Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Gergin bekleyiş

Programında bir değişiklik olmazsa, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün İzmir'de olacak. Büyükşehir Belediyesi'nin Çiğli'deki Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi'nin açılışına katılacak.
Kılıçdaroğlu, İzmir'in adayları açıklanmayan ilçelerinde gergin bekleyiş sürerken; bir sürpriz yaparak bu adayları yerinde açıklar mı? Çok sanmıyorum. Çünkü CHP, ilçeler için seçtiği adayları, yöntem olarak önce partinin yönetim organlarından ve Parti Meclisi'nden geçirerek açıklayacak.
Sonuçta geriye kalan 18 ilçe için, 9 Şubat'taki Parti Meclisi bekleniyor.
Doğal olarak bu ilçelerin tümü için ciddi mücadele var. Her aday adayının arkasında farklı isimler var.
En yoğun, en sert çarpışmanın sürdüğü ilçe Konak. Ayrıca Karşıyaka, Karabağlar, Bornova ve diğer ilçeler için, her aday adayının ayrı lobi faaliyeti var.
Siyaset kulislerine daha tepeden bakıldığında, çok sayıda senaryonun, birbiriyle çarpıştığını görebilirsiniz. Bu nedenle, galiba tüm aday adaylarına başarı dileyerek; bekleyip sonucu görmek en iyisi. Ama bir başka açıdan baktığınızda; CHP başta olmak üzere; tüm siyasi partileri, benzeri tablodan kurtarmanın en değerli yolu, yeni dönemde Siyasi Partiler Yasası'nı, Seçim Kanunu ile birlikte değiştirmek. Çünkü "eğilim yoklaması, anket" gibi yöntemler kullanılsa da, partilerde belediye başkan adaylarının şekillenmesi üzerinde, halkın iradesi sıfır gibi. Yurttaşlar temsil haklarını siyasi partilere devretmiş oluyorlar.

İKİ İRADE EŞİT OLAMAZ
Mevcut sistemde, tüm siyasi partiler için çok ciddi bir 'parti içi demokrasi' sorunu var. Belirlenecek adaylar üzerinde, o siyasi partiye oy atacak yurttaşların hiç etkisi olmuyor. Kim bilir CHP İzmir'de, 18 ilçenin adayı açıklandığında; ne çok küskünlük, ne çok hayal kırıklığı yaşanacak. Belki açıklanan isimlerden bir bölümü hak edenlerden oluşacak; belki bir bölümü aday olmayı hiç hak etmeyenlerden. Ama sonuçta, bu satırlarda ifade ettiğimiz 'adaylığı hak etmek ile hak etmemek arasındaki ince çizgi' bile, aslında çok göreceli. Kimi, hangi ilçede, hangi partiden başkan seçeceğine, halk karar veriyor. Ama aynı halkın, aynı demokraside, kimin hangi partiden kendisini temsil etmek üzere aday olacağına da karar vermesinin yöntemlerini bulmak gerekli.
Yoksa daha çok hayal kırıklığı, siyasi haksızlık, siyasetten soğuma, küskünlükler görmeye devam ederiz.
Çünkü siyasette 'elit topluluk' iradesiyle, halkın iradesi, hiçbir zaman eşit olamaz. Olmamalı!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA