Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak dün TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde gerçekleştirdiği sunumda ve milletvekillerinin sorularını yanıtlarken önemli açıklamalarda bulundu. Albayrak, şunları kaydetti:
Altına dayalı tahvil ihracı stratejik bir adım. Altına dayalı tahvil ihracı, son iki yılda 6.5 tona yakın altının yastık altından ekonomiye kazandırılmasına vesile oldu. Ne kadar sermayenin kayıt içine getirildiğini ortaya koydu. Altın, döviz anlamında direkt vatandaşımıza yönelik ihraç kapsamında bankalar, yabancılara yapılandan farklı Hazine garantisinde olan, makul kâr payı ile faizli faizsiz enstrümanlar etkin kaynakların çeşitlendirilmesiyle ilgili adım attık. Farklı kaynaklarda biriken sermaye döviz, altın cinsinden olsun reel ekonomiye kazandırılmasına yönelik adımdır, gayet başarılıdır.
"Niye Hazine faizleri yabancılara yüksek, vatandaşa düşük?" Vatandaşa olan ihraç bir yıl, iki yıl, daha düşük süreliyken, bu bahsedilen ihraçlar daha uzun süreli. Beş, on yıl daha uzun süreli. Vadenin faizler üzerindeki etkisi çok net görülebilir.
Ağustosta doğrudan ekonomimizi hedef alan finansal bir saldırıya uğradık. Kısa vadede aldığımız önlemler ve orta vadeyi şekillendiren Yeni Ekonomi Programımız'ın da katkısı ile birlikte kasımda Türkiye ekonomisine yönelik algıda ve beklentilerde önemli olumlu gelişmeler yaşandı.
Güven endeksleri toparlanırken, finansal piyasalarda kayda değer iyileşme gözlendi. Ağustos sonuna kıyasla döviz kuru yüzde 18 değerlenmiş, tahvil faizleri 367 puan gerilemiş ve risk primlerinde 207 puan iyileşme sağlanmıştır.
Üçüncü çeyrekte yüzde 1.6 büyüyen ekonomide öngörüldüğü şekilde bir dengelenme süreci yaşanıyor. Kısa vadede büyümemizin yavaşlaması ancak akabinde gitgide daha da güçlenen bir ekonomik toparlanmanın sağlanması sürdürülebilir, dengeli ve sağlıklı büyüme hedeflerimizle uyumluluk arz ediyor.
HEDEF TEK HANELİ ENFLASYON
İhracat ve turizm gelirleri artmaya devam ederken, iç talebin yavaşlamasıyla birlikte ithalatta görülen daralma sonucunda Türkiye ekonomisi üç ay arka arkaya cari fazla verdi. Yıl sonunda cari işlemler açığında 30 milyar doların aşağısında kalacağız. Bu rakam programda öngördüğümüz seviyenin dahi oldukça altındadır.
Enflasyonla mücadele programı etkisini göstermeye başladı. Enflasyondaki düşüş, fiyatlama davranışları için önemli bir gösterge olan beklentileri de olumlu yönde etkiledi. Hedefimiz tek haneli enflasyon, mali disiplin temel çıpamız olacak.
Kasım itibarıyla Ziraat Bankası'nca kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesi 46 milyar, Tarım Kredi kooperatiflerince kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesi yaklaşık 5 milyar liraya ulaştı. Söz konusu uygulamadan yaklaşık 866 bin üretici yararlandı. Hatay, Kilis dahil terör olayları nedeniyle zarar gören esnafın Halk Bankası'na olan borçları bir yıl ertelendi. Bu kapsamda kullandırılan esnaf kredilerinin bakiyesi 30.9 milyar liraya ulaştı.
EMİN ADIMLARLA 2019'A İLERLİYORUZ
Türkiye sağlıklı bir büyümeyi ortaya koyacağı 2019'a emin adımlarla ilerliyor.
AK Parti iktidarları 16 yılda güçlü bir sistem inşa etti. Türkiye her yıl 1 milyon insana istihdam üreten bir ekonomidir. "Faize, ranta veriyorsunuz" diyorlar... Türkiye'de 2002'de faiz harcamalarının bütçe içindeki payı yüzde 43.2'ydi. Bugün bu rakam 2018'de yüzde 9, 2019 bütçesinde yaklaşık yüzde 12.
HAZİNE BAZILARINI RAHATSIZ ETTİ
Son 4 aydır Hazine'nin borçlanma stratejisinden bazı finansal kuruluşlar rahatsız. Niye rahatsız? Önceliğimiz devletimizin uluslararası piyasalardan borçlanma maliyetini düşürmek. 3.5 aylık dönemde, YEP'de faiz maliyeti olarak 26.2 milyar lira öngörüldü. Etkin faiz stratejisi ile 24 milyar 784 milyon lira gerçekleşti. Yıl sonuna kadar bütçelenen faiz ödemesi 2 milyar 413 milyon lira aşağıda gerçekleşti.
