BERCAN TUTAR - SABAH / DIŞ HABERLER SINIR GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK Şubat 2015'teki Süleyman Şah Türbesi'nin naklinden sonra Türkiye'nin Suriye'deki ikinci askeri müdahalesi olan Cerablus operasyonunun öncelikli amacı, 911 kilometreyi bulan Suriye sınırının kontrol altına alınmasıdır. Eğer sınırımızdan 8 kilometre uzaklıktaki Cerablus kenti, DAEŞ'ten temizlenemezse Türkiye'nin Halep ve Arap dünyasına açılan son kapısı da kapanmış olur. YPG KORİDORUNA DARBE Operasyonun ikinci önemli amacı ise terör örgütü YPG'nin denetimindeki Haseke'den başlayıp Kobani'ye uzanan koridorun Afrin'e ulaşmasını engellemek. Bu yolla, Türkiye'nin ulusal güvenliği için en büyük tehditlerden birine dönüşen PKK/YPG'nin etkinliği ve nüfuz sahası olabildiğince daraltılacaktır. ROJAVA SENARYOSUNA DARBE Halep'e bağlı Cerablus kenti, Afrin ve Kobani arasında yer alıyor. Türkiye, DAEŞ'i buradan çıkarma yoluyla PKK'nın Suriye'deki kolu YPG'nin, Cerablus ve Afrin arasındaki 132,5 kilometrelik bölgeyi denetimi altına alarak 'rojava projesi'ni fiilen hayata geçirmesini önleyecektir. SON KAPI AZEZ'İ KORUMAK Kilis'in hemen karşısında yer alan Azez kenti, Halep'te savaşan muhalifler için adeta tek can damarı konumunda. Cerablus operasyonunun bir amacı da Halep'e açılan son kapı olan stratejik öneme sahip Azez kentini hem YPG hem IŞİD'e karşı tamamen güvenceye almak. ILIMLI MUHALİFLERE DESTEK Cerablus operasyonu, son üç yıldır tamamen ihmal edilen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) liderliğindeki ılımlı muhalif grupların yeniden prestij kazanmasını sağlayacak. Böylece, muhaliflere yardımdan kaçan Batılı ülkelerin ileri sürdüğü 'radikallik' kozu ellerinden alınmış olacak. SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ Türkiye'nin grand stratejilerinden biri de Suriye'nin parçalanmanın önüne geçmek. Cerablus operasyonu ülkeyi Kuzey ve Doğu ile Batı ve Güney eksenlerinde bölmeye çalışan DAEŞ ve PYD gibi örgütlerle onların ağababalarına büyük darbe indirecektir. OLASI YENİ GÖÇ DALGALARINI ÖNLEME Bu operasyon, PYD ve DAEŞ'in kontrol ettikleri bölgelerden zorla sürdükleri Arap, Türkmen ve Kürtlerin göç etmesinin de önünü kesecektir. Eğer Cerablus DAEŞ'ten ve Fıırat'ın batısı da PYD'den temizlenirse o zaman sivil halkın emniyette olacağı 'de facto/fiili' bir güvenlik bölgesi de kendiliğinden hayata geçecektir. MAHSUR KALAN SİVİLLERE YARDIM Cerablus ve Fırat'ın batısı teröristlerden temizlendiği zaman, Halep ve Idlib başta olmak üzere hem Suriye rejiminin hem de DAEŞ ve PYD'nin kuşatması altında açlık ve ölüme terkedilen yüzbinlerce sivile insani ve tıbbi yardımların ulaştırılması imkanı doğacaktır. TÜRKİYE'NİN KİLİT ÜLKE İMAJI Cerablus operasyonuna hem Rusya ve ABD liderliğindeki iki ayrı koalisyonun destek vermesi hem de İran ve İsrail gibi ülkelerden fazla tepki gelmemesi, Türkiye'nin Suriye krizinde sahip olduğu ağırlığın da göstergesidir. Dünya medyasının yoğun ilgisinin yanında yapılan yorumlarda, Türkiye'nin başlattığı operasyonun kangrene dönüşen krizi çözüme ulaştırabilecek yegâne dinamiklere sahip olduğunun öne çıkarılması, dikkat çekti. ORDUMUZ GÜVEN TAZELEDİ Son olarak Cerablus harekatı, FETÖ örgütü mensuplarının 15 Temmuz darbesiyle imajını zedeledikleri ordumuza olan güveni millet nezdinde yeniden artırması bakımından da pozitif bir rol oynadı.