Sabah Yazarları bugün ne yazdı? (05.09.2017) Galiba bugünlerde biraz daha fazla tarih çalışmamız gerekiyor. 1990'a kadar Doğu Almanya'da 'Genç Komünist' olarak toplumda yer alan Merkel'in bugün 'Hıristiyan Demokrat' kimliğinde Türkiye düşmanlığı yapmasını ve darbecilerle FETÖ'cülere ve PKK'lılara kucak açmasını anlamanın başka yolu yoktur... YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! O korkunç silahları denediği için Kuzey Kore 'haydut devletse', yarım asır öncesinden o silahları deneyen ABD nasıl bir devlettir? Hatta denemekle kalmamış, 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'da insanların üzerinde uygulamışlardı. 'Kahrolsun Kim Jong Un' falan... Ve yapmasın öyle haydutluklar! Tamam da... Gırtlaklarına kadar 'haydut silahlarıyla' dolu olmayı kendileri için imtiyaz görenler, yani yeryüzünde ilahlık taslayanlar, yani nemrutlar ne olacak? Unutulmasın... Nemrut'un mahvına sebep nihayetinde bir sinektir. YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Daha ağustos başında yazdım... Yerel yönetimlere ve güvenlikçi kullanan kurumlara 'dikkat edin, sakin olun, tezgâha gelmeyin' diye seslendim... Seyyar satıcılarla zabıtalar ve sıradan insanlarla güvenlikçiler arasında aylardır garip itişmelerin yaşanmasına dikkat çektim... Kriptoların kontrolündeki 'toplumsal hoşnutsuzluğu artırma teknikleri'nin ekmeğine yağ sürmeyin diye uyardım. Tunus'ta Arap Baharı hareketlerini tetikleyen seyyar satıcı Bouazizi'nin kendini yakması olayının arkasındaki karanlığı hatırlattım... Dinleyen kim? YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Türkiye'de tarikat adı altında organize olup, gücü ve parayı kötüye kullanan yapılar yok mu? Elbette var. Bu amaçlarla tarikatlara giren kötü niyetli insanlar yok mu? Elbette var. Tıpkı Atatürkçülük üzerinden para ve iktidar sömürüsü yapanlar olduğu gibi var. Muhtemelen mevzubahis tarikat içinde de böyle insanlar vardır, bilmiyorum. Bildiğim, tarikat ve cemaatlerin idam ve sürgünlerle sindirilememiş, kökleri Anadolu'yu 'ele geçirilemeyen kale' kılan o büyük çınarın parçası olan güzellikler olduğudur. Bu minvalde her bir tarikat mensubu da başkalarının değil, Allah'ın nazarının üzerlerinde olduğunun bilinciyle azami dikkât ve rikkâtle hareket etmeye özen göstermelidir. Lütfen 'alıcı ayarlarınızla' oynanmasına bu kadar kolay izin vermeyiniz ve FETÖ'cü itleri kendinize güldürmeyiniz! YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Yerli teknolojimizi küresel arenada izlemek için Uluslararası Elektronik ve Haberleşme Fuarı IFA'dayız. Berlin'de Vestel'in bu alanda geliştirdiği teknolojileri kantara vuracak, rakiplerin durumunu inceleyeceğiz. Neler olup bittiği, yarınki yazımın konusu. Ancak bugünden birkaç şey söylemek şart... Öncelikle bizim iyilerimizin rakiplerimizin iyilerinden aşağı kalır yanı yok. Hatta daha ileri gitmişliğimiz dahi var. Sorun iyiler ittifakında... Berlin IFA'da gözüme çarpan, teknolojilerini yarıştıran şirketlerin, kendi ülkeleri hatta ülkelerindeki rakipleriyle dahi işbirliği-işbölümü içinde olmaları... YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Kuruluşunun üzerinden bir yıl geçti. 'Türkiye Varlık Fonu' (TVF) Yönetimi AŞ'nin geçiş dönemi hazırlıklarının yanı sıra hedeflerini ve bunları gerçekleştirme takvimini kamuoyuna açıklamasının da zamanı geldi. Esasen TVF de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne göre yeniden yapılandırılması gereken kuruluşların başında geliyor. Bugünkü hali ile Başbakanlığa bağlı olan Fon'un, tıpkı MİT Müsteşarlığı gibi Cumhurbaşkanı ile doğrudan ilintili hale getirilmesi daha yararlı olacak. YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Berlin'de düzenlenen Avrupa'nın en büyük Tüketici Elektroniği ve Akıllı Ev Aletleri fuarı IFA'da, akıllı aydınlatma ve ev sistemleri konusunda farklı girişimler de sahne aldı. Birçoğu küresel kitlesel fonlama platformu Kickstarter projesi olan girişimler aydınlatma sistemlerinden taşınabilir sistemlere pek çok projenin tanıtılmasını sağlıyor. Komşumuz Romanya'dan bir girişim The Lampster, eski traktörlerin lambalarını akıllı aydınlatma ürünlerine dönüştürüyor. LED lambalarla desteklenerek her tür renkte aydınlatma yeteneğine sahip Lampster, akıllı telefon uygulamalarıyla yönetilebiliyor. YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Hele hele, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'yi terörle mücadelede yalnız bırakmakla kalmadılar. Türkiye'nin iç siyasetine de yargı sürecine de müdahil olmaya çalışıyorlar. Gidişatın farkında olmak lazım... Erdoğan, Batı ve Avrupa ile ilişkilerin 'eşitsiz ve adaletsiz' mahiyetini dönüştürmeye çalışıyor. Bazı Alman siyasetçileri ise ekonomik yaptırım sopasıyla Türkiye'yi 'kapı kapatma' kararına itmek istiyorlar. Ankara'nın 'stratejik bir tercih' olarak gördüğü Batı ittifakı içinde yer alma hedefinden vazgeçtiğini Erdoğan'a söyletmeyi arzu ediyorlar. Bunu sağlayamazlarsa 'Avrupa değerlerinden kopan, despot Erdoğan' söylemi ile AB kamuoyunu 'kapıyı zaten kapattıklarını' açıklama noktasına taşıyacaklar. YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Ben genç gazeteci, o 40 yaşlarında şarkıcı.. Ne iyi dosttuk, Ankara'da.. Erkan Özerman tanıştırmıştı. İzmir tatilimi ve en büyük Uluç Ağabeyimle, Bayramlaşma'yı anlatacak yazılarıma, başlarken, laf, beni o Büyük İzmirli Dario'ya getirdi.. Onu yazdım.. Bir dilekle bitireyim.. Dario, İzmir'ine gömülemedi, ama, İzmir'de bir heykeli hak etti.. Belediyelerden hayır beklemiyorum. Olsa, yıllar yıllar önce dikerlerdi.. İzmir'e, Fuar'ından başlayarak sahiplenen Folkart'tan mı istesem acaba?. Folkart Müzik Akademisi'nin bahçesine mesela. YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Değerli hocam Şükrü Hanioğlu'nun pazar günü yayınlanan makalesinden hareketle 'Türkiye'nin entelektüel ve elit meselesi'ni irdelemeye bugün de devam edelim. Ben bu ülkede hayatında bir tane kitap okumamış kimi tüccarları ve müteahhitleri tanıdım. Hayatlarında bir tane bile kitap okumadıklarını açık açık söylüyorlardı. Bu durumdan gurur duymuyorlardı ama yüksündükleri de pek yoktu... YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Ukrayna-Türkiye maçında Milli Takım'ın yedek kulübesi... Bir tarafta Emre Mor üzüntüden dokunsan ağlayacak gibi duruyor, heyecandan tırnaklarını yiyor. Diğer tarafta Caner, Selçuk, Arda ve Burak şen şakrak muhabbet ediyor. Caner ve Burak'ın elinde telefon var. İşte Twitter'da, Instagram'da takipçi artırmak, RT almak için bulunmaz bir hikaye. Birçok futbol sitesi, bu karşılaştırmalı fotoğrafları kullanarak sosyal medya reytinglerini yükseltti. YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ! Görüyor musunuz 'saadet'(!) zincirini... Siz istediğiniz kadar 'çevrim içi' kalmaya çalışın, görüntüler bir kez dijital ortamla tanıştı mı asla gizli kalamıyor. 'Aile içi Whatsapp grubu' bile artık mahremiyet içermiyor. Şu polis memurunun 'mesaide' olduğunu kanıtlamak için başvurduğu yönteme bakar mısınız! Düşünsenize, ya bir de genelevde çalışıyor olsaydı... Yeni dünya savaşının internet üzerinden çıkacağına artık adım gibi eminim... YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ!