Aziz Yıldırım, FETÖ örgütü ile yaşadıklarını anlattı. Dikkatle de dinledik. Hapisteki bir yılının ve örgütünün bu eyleme girişmesinin önce kendisiyle, sonra da O'nun üstünden Fenerbahçe'yle ilgili olduğunu öğrendik. Çok kötü günler geçirdi ve ne olacağını bilemeden bir mücadelenin içine girdi. Hapisten çıktıktan sonra söylemleri ve eylemleri çok ciddi şekilde farklılıklar göstermeye başladı. Hatta Ertuğrul Özkök'e 'Bunu cemaat yaptı. Savaşacağım' manşetini attığının ertesinde, 'Böyle bir şey demedim. Biz sadece sohbet ettik' diye de yalanlama yaptı. Tıpkı takım yönetimindeki zik–zakları gibi. NTV'deki yayında da 10 dakika önce söylediğini, 20 dakika sonra boşa çıkartıyordu. Kendisini 2009'dan itibaren dinlemeye başladıklarını kaynaklarından öğrendiğini söyledi. O'nu dinleyen savcılarla halı sahada maç yaptığı tarih ise 2010. Söylediğine göre 'dik' duruyor, yaptıklarına göre ilişkiyi iyi tutmaya çalışıyor. Sonuçta kandırıldığını anlayıp, 'Ne şikesi ülke elden gidiyor' diyerek saklanan gerçeği de ifade etti. İnsanları bunları görmemekle eleştirmesine rağmen, kendisi de kurgu içinde bir türlü rol aldı. O yüzden empati kurmayı başarmalıydı. TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN Geçen hafta Trabzon'un en önemli oyuncusu Onazi gerekli yeterlilikte olmadığı için hücumda üretkenlik yoktu. Maçın ilk yarısının 20 dakikalık bölümünde dengeli bir oyun vardı. Her iki kalede de gol pozisyonları üretilemedi ve daha çok orta alan mücadelesi şeklinde geçti. 20. dakikadan sonra oyuna ağırlığını koyan ve pozisyonlar bulan taraf ev sahibi Gaziantep'ti. Ersun Yanal'ın oyun şablonunda iki kenar bekin hücum girişimlerinin büyük önem taşıdığı bir gerçek. İlk yarı sol kenardan Güray'ın iki, üç kez girişimleri var. Sağ kenarda ise Zeki'nin hücum girişimi yok. Bu yüzden orta alandan kenarları kullanmadan yapacağınız hücumlar öne çıkıyor. Mehmet Ekici'nin bu alanda göstereceği performans bu yüzden çok önemliydi. Ekici de 20 dakikadan sonra Gaziantepspor'un orta alandaki direnci karşısında oyunda hiç gözükmedi. TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN Galatasaray geçen hafta kaybedeceği maçı çok şanslı bir şekilde kazanmıştı, Eren'in güzel kafa golüyle. Bu hafta Eren gene mükemmel bir kafa golü attı. Geçen sezon bu oyuncu en fazla hava topu kazanan forvet olarak anıldı, hem de Kasımpaşa'da. Demek ki Galatasaray bu oyuncuya uygun hücum ederse çok daha fazlasını yapacak. Bu iş için de Galatasaray'da çok alternatif var. Sneijder iyi orta atabiliyor. Podolski iyi yan top çıkarabiliyor. Bruma bu iş için biçilmiş kaftan. Bruma demişken şunu da söyleyelim: Nasıl Eren'i hücumda ona göre kullanacaksan aslında G.Saray'ın Bruma'yı da ona uygun kullanması gerekir. Çok maçta kilidi açabilecek bir oyuncu Bruma. Onu saklayıp uzun ters top veya önüne atılacak toplarla rakip defansı yıkabilirsin. Peki Galatasaray bunları yaparken orta alanda ne yapıyor? Bu alandan istenilen toplar çıkmıyor. Aslında Tolga Ciğerci orta sahada iyi mücadele ediyor. Peki Galatasaray'da orta alanda mücadele etmeyen kim veya kimler? Başta Selçuk. Sahte oynuyor. Daha doğrusu oynuyor gözüküyor. TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN Galatasaray'ın kamp döneminde Sneijder çalışkanlığıyla, Bruma da sürati, çabukluğu, deparları ve attığı şık gollerle ön plana çıkmıştı. Sneijder, Akhisar maçında da istekli ve çalışkandı. Gole olan susuzluğunu gidermek için sahanın her yerinden şut denemesi yaptı. Bazen etkiliydi ve kaleci Fatih'i çok yıprattı bazen de topu tribünlere yolladı. Ancak; Sneijder'in her duran topun başına geçmesini doğru bulmuyorum. Özellikle ilk yarıda kazanılan frikiğin yeri tam Selçuk'a göreydi. Üstelik Selçuk-Sneijder ikilisi uzun süredir birlikte oynuyor ve ikisi de kimin nerede nasıl bir vuruş yapabileceğini biliyor. Sneijder egosunu biraz frenlemeli. TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN Galatasaray, 3. dakikadan devre bitimine kadar oyunu karşı alana yıktı. Ayağa paslarla topa sürekli sahip olup sahayı geniş kullanarak gol aradılar. Yüksek ortalara rağbet ederken rekor sayıda da duran top kazandılar. İleride kaybettikleri toplardan sonra da etkili bir takım presiyle Akhisar'ı çıkarmadılar. Bütün bu olumlu icraatlarına rağmen Eren Derdiyok'un Fatih tarafından kurtarılan kafa vuruşu dışında uzun süre net pozisyon bulamadılar. Bunun en önemli nedeni de rakibin mahkum oynamasına rağmen oturmuş alan savunmasıydı. Sonuçta Eren'in etkili kafa vuruşlarından biriyle beraberliği sağladılar. İkinci yarıya Akhisar oyunu dengeleyerek başladı. Eren'in rahatsızlanıp çıkması Galatasaray için çok önemli bir kayıptı çünkü kadroda santrfor kimliğinde bir başka oyuncu yoktu. Bu esnada maçın kaderini etkileyen iki isim ortaya çıktı: Muslera ve Douglao. TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN Maç boyunca Sneijder'ın şutlarını kaleci Fatih iyi çıkarırken; Rodallega'nın etkili hücumlarında Galatasaray savunması çok zorladı. Rodallega'nın 60. ve 62. dakikalardaki şutlarında Muslera kalesinde devleşirken; dönen bir topu önünde bulan Bruma adeta uçtu rakip ceza sahasına ve Yasin'e 'Al da at' tadında bir asist yaptı, Yasin de ağları havalandırarak G.Saray'ı öne geçirdi. Günün etkili ismi Rodallega'nın 70'teki sert şutunda ise top direkten döndü. Akhisar Belediye çok iyi bir takım. Dün Soner, Vaz Te, Custodio ve elbette ki Rodallega çok etkili oldu. Galatasaray'da Eren Derdiyok, 58'de sakatlanıp oyundan çıktıktan sonra yerine giren Josue, Sneijder'in yükünü hafifletti. 90'da Bruma'nın attığı golün mimarı Carole oldu. Carole dün çok iyiydi.. Bruma; bir gol, 1 asistle maçın yıldızı olurken, Muslera yine harika kurtarışlar yaparak galibiyette önemli rol oynadı. Geçen hafta kötü oynayarak kazanan Galatasaray, dün Aslanlar gibi oynayarak 3 puanı aldı. Helal olsun 'stajyer' denen Riekerink'e... Hollandalı hoca, önüne geleni devirerek ilerliyor.. Ne de güzel yaptın Sevgili Fatih Terim; Arda, Selçuk, Burak, Caner gibi sözüm ona yıldızları A Milli Takım'a çağırmayarak. Yakınımda olsa boynuna sarılacaktım hocanın. Milli Takım kampında çalışacaklarına para pazarlığı yapan bunlar. Dedikodu üreten bunlar. Gruplaşma yapan, ortada kabadayı gibi dolaşan yine bunlar. Mesela Selçuk İnan. Yerli oyuncular içinde en çok kazanan isim. 2 milyon 750 bin Euro garanti, maç başına da 25 bin Euro alıyor. Kısaca sezonda 40 maç oynasa, toplamda 3 milyon 750 bin Euro, yaklaşık 12.5 milyon lira kazanıyor. Peki sahadaki performansına bakıyorsun, yenilen golde rakibine poposunu dayayıp faul yapmaya çalışıyor ama onu da beceremiyor ve gol yeniliyor. Sağ bekte Sabri'nin sol açıkta Yasin'n oluşu Galatasaray'ı geçen haftadan çok daha kompakt bir takım yaptı. Sinan ve Bruma'yla; Carole ve Linnes'i tamamlamak Galatasaray'ı bir çıkmaza sokuyor. Bu kanat 4'lüsü ve özellikle hücumcularıyla mecburen 4-3-3 mantığıyla oynamak zorunda kalıyorsunuz. Ancak orta 3'lü buna müsaade etmiyor. Tolga-Selçuk ve Sneijder'le bunu oynamak çok zor. Dün Sabri, Bruma'yı yakından destekleyince (sonra buraya Yasin geçti) iş kolaylaştı. Sinan'ın yerine Yasin'in forma bulması, 4-2-3-1'in temel mantığındaki içeri de dönerek oynayan hücumcuyu bulmasını sağladı. Galatasaray geçen haftadan çok daha iyiydi. Çünkü Riekerink, bu kanat 4'lüsüyle işin yürümeyeceğine çabuk ikna oldu. Ancak bu iyi oyun tamir etmesi gereken bir kaç şey olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ha unutmadan! Fernando Muslera ve Rodallega'ya, ligimizde oldukları için her hafta teşekkür etmek gerekiyor. Büyük kalite... Maça iyi başlayamayan hatta mağlup başlayan Galatasaray'ı kendine getiren erken yenilen goldü. Kolay pozisyon verme ve gol yeme durumu devam ediyor. Üstelik Muslera'ya rağmen. Nando olmasa acaba Galatasaray ne olurdu sorusunun cevabı herhalde herkesin cevabını bildiği bir durum. Bu seneki Galatasaray 3 prensip üzerine kurulu bir takım aslında. Muslera tutar, Sneijder hazırlar, Eren atar. Eğer bunlardan biri devreye giremez ya da işlemezse Galatasaray'ın işi şansa kalır. Ben Fenerbahçe'nin biletini kestiği Pereira'dan sonra ikinci büyük yolcunun Riekerink olduğunu söylüyorum hâlâ. Galatasaray takımına hiçbir taktik katkısı yok, oyunu okuma kabiliyeti, oyuncuyu kenardan motive yeteneği sıfır. Eren Derdiyok sakatlanıp çıktığında, skor 1-1'ken takıma kattığı futbolcu Bursaspor'un eski orta alan oyuncusu Josue. Bakar mısınız şu işe? 4-6-0 sistemi veya tek santrafor Bruma. 'Kontrataklarda gol atmayı başaramayan ve rakiplerinin kontratak yapmasını engellemeyen takımlar başarılı olamaz' der FIFA hocası Alex Roxbury. Galatasaray dün iki müthiş kontrataktan, Bruma ile getirip Yasin'le bitirdiği ve Carole'la getirip Bruma'yla bitirdiği, gollerle son yıllarda büyük organizasyonlardaki resmi açık bir şekilde ortaya koydu. Maçın kırılma anı skor 1-1'ken Rodallega'nın vurduğu ve Muslera'nın kurtardığı top oldu. Birkaç dakika öncesinde Galatasaraylılar'ın, 'Ne iyi ki alınmış' dediği Eren oyundan çıkıp Josue oyuna girince Galatasaray'ın gol bulma ihtimali biraz daha azalmıştı. Josue, Douglao'dan kaptığı topu Bruma'ya çabuk oynadı. Bruma, bire birde rakibin üstüne giderken, arkadan bindiren Yasin'in önüne güzel bıraktı, Yasin vuruşu takımı skorda öne taşıdı. Oysa maçın ilk 3 dakikasında Akhisar'ın yarattığı baskı ve kornerde Selçuk'un topa gitmek yerine kendisini sakınınca Vaz Te, kendisi için kolay bir gol attı. Akhisar'ın golden hemen sonra skoru koruma ve kontra arama niyeti maçı tek kaleye çevirdi. Galatasaray gibi hücum kültürüyle tarih yazmış bir takım, Akhisar Belediye deplasmanında oyuna savunma öncelikli 6 oyuncuyla nasıl başlar? Riekerink hem futbolcularını tanıyor, hem de Akhisarspor'u... Kaldı ki kalabalık savunmacıyla ne golü önleyebiliyorsunuz, ne de maçı garanti ediyorsunuz. Daha dördüncü dakika dolarken Akhisarspor, duran toptan (kornerden) golü atıverdi. Vaz Te onca savunmacı arasından kafayla topa dokunurken rakip takımı adeta cezalandırıyordu. Skor tabelası dışında merak edilen bir başka şey de kenarda bekleyen Josue'ydi... Bilinen klasıyla Eren'le değişip ilk maçına çıktı. Bruma'nın golünde Carole'le birlikte Josue'nin asistine de şapka çıkarılır. Fazla söze gerek yok Josue Galatasaray'a yakışacak... Bu kadar oynanan futbolu överken, defanstaki sıkıntılar devam ediyor. Hakan Balta ve Chedjou kağnı gibi çok ağırlar. Serdar Aziz göstermelik mi alındı, kulübede oturtulmak için mi alındı, bilemiyorum. Ve Fatih Terim Serdar'ı milli takıma alıyor, Galatasaray dünyanın parasını verdiği oyuncuyu oynatmıyor. Bu çelişkiyi anlayamıyorum. Savunmanın ağırlığından Rodallega, dört kere yüzde yüz gollük toplara vurdu. Gene Muslera kalesinde devleşmese, belki de bu maçı takımı berabere bitirecekti, kaybedecekti. Başka bir konu ise Hamit'i neden oynatmıyor? Tolga Ciğerci kendini yırtıyor, Sneijder kendini parçalıyor. Selçuk'u Hamit'le değiştirmeyi neden hoca yapamıyor? Bu Selçuk'tan korkusu mu var, onu da bilemiyorum. Eren Derdiyok'un geçen hafta Karabük maçında attığı son saniye üçlüğü, Galatasaray için Akhisar deplasmanının da, gelecek haftaların da şifresi oldu aslında... Çünkü bundan sonrası için nam-ı diğer 'Bay Riekerink'in, taktiksel anlamda macera aramasına hiç gerek kalmadı. Eğer takımında Eren gibi sağlam bir golcün varsa, sistemini de, taktiğini de ona göre kurman yeterli... Şayet Eren'i güzel ortalarla beslemeyi becerebilirsen, ya dünkü gibi gol atar, ya da en azından topu yere indirip arkadaşlarına pozisyon hazırlar. En önemlisi de, oyunu ileride tutup, rakibin üstüne kabus gibi çökmeni sağlar... Tıpkı dün gece Manisa'da yaptığı gibi... Gaziantep takımı beklenenin aksine bölüm bölüm önde oynayarak Trabzonspor'u hataya zorladı ve önemli bir galibiyet aldı. Orkan Çınar mükemmel bir golle şehrini ve arkadaşlarını mutlu etti. Trabzonspor açısından bu orta saha ile sezonda büyük sıkıntı yaşanacağının provası gibiydi Gaziantep karşılaşması. Az öne gelen, az önde basan takımların Trabzonspor orta alanına sıkıntı oluşturabileceği dün gece test edildi. Bu kadar kolay geçilebilen orta alanla ligde Trabzonspor'un işi zor olacak gibi... Bir an evvel tedbir alınmalı... Galatasaray muhteşem oynadı. Geçen haftanın oynamadan kazananı, bu hafta aslanlar gibi oynayarak nefis bir galibiyet elde etti. Sneijder baktı ki takımda lider mider yok aldı sazı eline. Döktürdü, oynadı, oynattı; maçın adamıydı. İlk yarıda 43 dakika sadece G.Saray var idiyse maçta, onun liderliği nedeniyledir. Attığı şutlar, Eren ile uyumu harikaydı. Yetmedi, asist de yaptı. Eren olağanüstü vurdu kafayı. O da kendine yapılan kaliteli servisler kadar, servis de yapmayı denedi; becerdi. Sedece 2 küçük not. Birini herkes biliyor SELÇUK (Josue geldi)! Öteki ise Bruma ile set oyunu oynanmıyor; göstergesi 2. goldeki olağanüstü toplu koşu kalitesi ve 3. gol... İlk 11'de kullanılmadığı zamanlar da olabilir, ondan yararlanmanın birden fazla yolu bulunuyor.