Gün içinde başınıza gelen ve sinirinizi bozan bazı olaylar gelişir. Peki siz hangisinden daha fazla rahatsızlık duyuyorsunuz? * Gecenin bir yarısında veya sabahın köründe sizi arayıp uyandırdıktan sonra, bir de ‘uyuyor musun?’ diye soranlar. * Bir şey anlatırken çok gereksiz detaylara girerek uzattıkça uzatan ve insanların sıkıntıdan bayıldığını farkedemeyenler. * 'Bir şeyim yok' dediğiniz halde beşinci kez 'neyin var?' diye soranlar. * Yemek istemediğiniz bir şeye ‘hayır’ dediğiniz halde ısrarla ‘ama lütfen, bi tadına bak’ diyenler. * Kilo vermeye çalıştığınız halde pişirdiği bol kalorili keki yemeniz için ‘hadi canım, bir kereden bir şey olmaz’ diyerek ısrar edenler. * Yine kilo vermeye çalıştığınız halde ısrarla her seferinde ‘ay sen kilo mu aldın?’ diyenler. * Her şeyin en iyisini biliyormuş gibi davrananlar. * Tam güzel bir şey anlatırken ‘aslında ben de geçen gün...’ diye lafı ağzınızdan alıp kendi hikayesine başlayanlar. * Günlük konuşmalarına ‘really?, oh my god!, wonderfull!’ gibi İngilizce sözcükler serpiştirenler, hatta daha da korkuncu iki dili birleştirip ‘hadi drink alalım, bir off verelim’ şeklinde cümleler kuranlar. * Evinize misafir gelen ve aklı fikri tamamen dev bir oyuncak olarak gördükleri sizde ve oyun parkından farksız olan odanızda olan hiperaktif çocuklarına hiç bir şekilde aldırmayan kabus anneler. * Hiç bilmediği bir konuda tesadüfen bir yerlerden ezberlediği iki cümleyi her fırsatta tekrarlayanlar. * Ne yaptığınızı, nereye gittiğinizi, ne giydiğinizi, kimlerin gelip gittiğini televizyon izler gibi merakla izleyen komşular. * Her an hiç durmadan hayattan yakınanlar ve sürekli bir şeylerden şikayet edenler. * Sizinle buluşacakları halde sarmısak, soğan, sucuk gibi bol aromalı besin tüketmekten kaçınmayanlar. * İnsanların gözüne baka baka sokağa tükürenler, hatta çöp kovalarını boşaltanlar. * Daha anlattığınız şey bitmeden ‘e hadi görüşürüz şekerim’ diyerek arkasını dönüp gidenler. * Kuyruklarda bekleme adabını umursamayıp sadece onların işi önemliymiş gibi sürekli öne geçmeye çalışanlar. * Daha önce size anlattığı bir şeyi başkasına aktarırken neredeyse tamamen değiştirerek anlatanlar. * Heyecanla hazırlandığınız bir güne, geceye, konsere, sürprize vs. küçümseyerek burun kıvıranlar. * Yalnız kalma isteğinize rağmen ısrarla sizi bir yerlere götürmeye veya yanınıza doluşmaya çalışanlar. * Dolmuşlarda, minibüslerde yanındakini umursamayıp yayılıp oturanlar. * Sinemaya piknik yapmaya gelir gibi yiyeceklerle, kuru yemişlerle gelip fısır fısır birbirleriyle konuşanlar.