Bayırbucak neden hedefte, Esat oradan ne istiyor? Bölgenin rejim ve Nusayriler için stretejik önemi nedir? Bayırbucak neden Başbakan Davutoğlu'nun 2011'den beri ajandasındaki en önemli Suriye başlıklarından birisi? Sabah.com.tr yazarı Taha Dağlı Bayırbucak meselesini değerlendirdi.. ESAT BAYIRBUCAK'TAN NE İSTİYOR? Bayırbucak Suriye'nin Türkiye sınırı yakınlarındaki Lazkiye bölgesindedir. Lazkiye Esat rejimi için çok önemli ve stratejik bir özelliğe sahiptir. Ayrıca Esat ailesinin memleketedir ve Lazkiye'de yoğun Nusayri nüfus vardır. Oradaki azınlıktaki Türkmenlerin Sünni olmaları da Esat rejimine karşı hedef olmalarının sebeplerindendir. ESAT'IN SARAYI DA O BÖLGEDE Beşar Esat'ın memleketi olan Lazkiye'deki Bayır bucak bölgesi Esat'ın saraylarından birine de ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bölgenin ormanlık olması ve zengin Nusayriler için yatırım özelliği taşıması da rejimin o bölgeye saldırmasının sebeplerinden birisidir. BAYIRBUCAK'A KİMLER SALDIRIYOR? Şu an bölge rejime bağlı Nusayri milisler, İranlı ve Hizbullah'a bağlı militanlar tarafından kuşatma altında. Ayrıca rejime ait savaş uçaklarıyla helikopterler ve Rus jetleri de bölgeyi bombardımana tutmaktadır. Son gelen açıklamalar da Türkmen dağının düştüğü yönünde. Bölgedeki yaklaşık 25 bin Türkmen sivil katliamla karşı karşıya. TÜRKİYE 2011'DEN BU YANA BAYIRBUCAK İÇİN ÇABALIYOR Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı döneminden itibaren 2011'de başlayan Suriye'deki katliam sürecinde her defasında Bayırbucak Türkmenlerinin içinde bulunduğu tehlikeye dikkat çekmişti. Türkiye Bayırbucak'a yardım noktasında da geri kalmadı. Ancak MİT tırlarına yönelik operasyonda ve Cumhuriyet Gazetesinin o operasyonu FETÖ ile birlikte deşifre ederek yaptıkları ihanet de unutulmamalı. RUSYA DİREK BAYIRBUCAK'I HEDEF ALDI Rusya 30 Eylül'den itibaren Suriye'yi bombalıyor ve ilk günden beri saldırı gerçekleşitirdikleri bölgelerin başında Lazkiye gelir. Lazkiye'deki rejim karşıtı unsurlar ve siviller ki bunların arasında Türkmenler de var, Rus bombardımanında hedef haline gelmişlerdir. SINIRDA DAEŞ'E YÖNELİK OPERASYON Şu an sınırda yaklaşık 100 kilometrelik hat DAEŞ kontrolünde, o hattı temizlemek için ABD ve Türkiye'nin ortak operasyonu var, operasyonu karada yürütenler aralarında Türmenlerin de olduğu muhalif guplar. Şu an için operasyonun başarılı gittiği biliniyor. Ancak o operasyon Lazkiye'de değil, Münbiç ve Cerablus bölgesinde. Yani katliam altındaki Bayır Bucak bölgesinin dışında kalan bir noktada. TÜRKMENLER İÇİN HANGİSİ DAHA BÜYÜK TEHLİKE Yakın bölgede hem rejim hem de DAEŞ tehlikesi altındaki Bayır bucak Türkmenleri için mevcut konum itibarıyla rejim DAEŞ'ten daha büyük saldırıları Şam rejimi gerçekleştirmekte. Yani Bayırbucak Türkmenleri için rejim daha tehlikeli. SURİYE TÜRKMENLERİ Suriye'de yaklaşık 1,5 milyon Türkmen nüfus olduğu biliniyor. Şam, Halep, Rakka, Lazkiye, Hama ve Humus bölgelerinde Türkmenler var. Bayırbucak bölgesi ise Lazkiye'de bulunuyor ve bugün saldırı altındaki Türkmenler, Lazkiye'deki Bayır bucak Türkmenleri. Tabi Suriye'nin diğer bölgelerindeki Türkmenlerin de 2011'den itibaren çeşitli saldırı ve katliamlara hedef oldukları biliniyor. ESAT DA RUSYA DA LAZKİYE'DEN VAZGEÇMEZ Rejim için özellikle de Rusya için Lazkiye'nin stratejik özelliği var, Lazkiye bu savaşta kaybedilmemesi gereken bir nokta. Rusya'nın Akdeniz kıyısındaki Lazkiye ve Tartus'ta askeri üsleri bulunuyor ayrıca Lazkiye limanı Rus gemileri için ve Rusya'dan rejimi ayakta tutan yardımın geçiş noktası olması özelliğiyle vazgeçilmez bir yer. DAHA ÖNCE LAZKİYE İÇİN HİZBULLAH DEVREYE GİRMİŞTİ Bayırbucak Türkmenlerinin de içinde bulunduğu Lazkiye'nin rejim ve destekçileri açısından önemini daha iyi anlamak için 2013'teki Kusayr saldırılarını hatırlamakta fayda var. Humus'un Kusayr ilçesi, Lazkiye ile Tartus limanlarının doğusunda, Başkent Şam'ın ise kuzeyinde kalıyor. Bölge uzun süredir muhaliflerin kontrolündeydi. Rejim, 2013'te tıkanma sürecine giren iç savaşta Kusayr kalesini ele geçirmek için varını yoğunu ortaya koyma kararı aldı. Çünkü Suriye'nin Rusya ile yani en büyük destekçisiyle aradaki bağını sağlayan iki limanı var. Biri Lazkiye diğeri Tartus. Rusya, gemilerini bu limanlara demirliyor. Rejime silah gelecekse buradan geliyor. Silahlar ya da diğer sevkiyatlar, Lazkiye ile Tartus'tan karaya çıkarıldığında, yakın bölgelere dağıtılacaksa sorun yok. Ancak Şam'a gönderilecekse büyük risk var. Çünkü konvoyların Kusayr'den geçmesi gerek. Lazkiye ile Tartus'tan Şam'a giden tek yol, Kusayr'den geçiyor. Yani Kusayr, güzergah itibariyle rejimin can damarı konumunda. İşte bu önem nedeniyle 2013'te Kusayr'i alabilmek için Lübnan Hizbullah'ı on binden fazla militanla ayrıca İran da milisleriyle Kusayr'e karşı büyük bir kuşatma gerçekleştirmişlerdi.